10 Adımda İş Fikrini Geliştirmek ve Hayata Geçirmek

Başarıyla hayata geçirilmiş her fikrin perde arkasında uzun ve titizlikle yürütülmüş bir inovasyon süreci vardır. Fikir geliştirmenin ilkeleri ve yöntemleri endüstri dallarının tümü için evrensel olsa da, fikir üretiminden uygulamaya kadar olan adımları belirleyecek sınırları çok önceden çizilmiş katı kurallar yoktur.

Fikir yönetim sürecinizi fikri edindiğiniz andan uygulanacağı ana kadar yakınen takip etmenizi sağlayacak 10 adımdan oluşan bir liste hazırladık. Buyurun başlayalım:

 

1 – Fikir seçimi

Harika bir fikir mi buldunuz? Bu fikre ister gelen kutunuza düşmüş bir e-postadan, ister fikir yönetimi sisteminizdeki bir bildirimden, isterseniz de öneri kutunuzdaki bir not sayesinde ulaşmış olun fark etmez. Çünkü herkes bu işe aynı noktadan başlar – fikir seçimi.

Birinin bir fikir öne sürmesi, bu fikri nihayetine erdirecek doğru kişilerin de onlar olacağı anlamına gelmez. Söz konusu projeyi üstlenip layıkıyla geliştirecek güçlülüğe, çalışma aşkına ve deneyime sahip kişiyi bulmak yenilikçi bir lider olarak sizin görevinizdir. İnovasyonun bir şirketin ikincil önceliği olabilmesi mümkün değildir.

Bu noktada, fikrinizi yönetmek için seçilen kişinin, söz konusu fikri hayata geçirmek için kullanabileceği hazır kaynaklara sahip olup olmadığından da emin olmanız gerek. Ön kaynakları tespit edemezseniz, uygulama sürecinde son derece ciddi sorunlarla karşılaşabilirsiniz.

Belirtmeden geçmeyelim, seçtiğiniz fikrin dört başı mamur bir iş fikri olma zorunluluğu da yok. Fikir seçimi esnasında fikirlerin tamamı bir hipotez olarak algılanır ve değişime son derece açıktırlar.

Mutlaka okuyun: İyi İş Fikirleri Nasıl Üretilir?

 

2 – Fikir analizi

Bir yatırımcı mantığıyla düşünüp potansiyel fırsatlarınızın tüm yönlerini analitik bir bakış açısıyla değerlendirmeniz gerek. Proje ne denli büyükse, bulunan fikrin yatırım getirisini inceleme gereksinimi o denli artar. Genel değerlendirmenizin kilit noktaları şunlar olmalı:

  • Ulaşmak istediğiniz potansiyel hedef kitle
  • Bulduğunuz fikir veya ürünün sunacağı potansiyel işletme değeri
  • “Risk” faktörü (tabi ki risk olarak tanımladığınız şeyin ne olacağı size kalmış)
  • Piyasa durumu –piyasa yeterince canlı mı, yeterli talep var mı?

Yatırım getirisi her daim finansal bir değer yansıtmayabilir, ancak projenizin beraberinde getireceği fayda veya risklerin farkında olmanız son derece önemlidir.

 

3 – Geri bildirim

Pazarınızı, rakiplerinizi, iş modelinizi tanıyan veya benzer iş deneyimine sahip olduğunuz kişilerden fikir alın. Söz konusu kişilerin uygulamadaki uzmanlıkları ve hedef müşterileri, fikrinizin başarısını öngörmede yardımcı olacaktır. Gerçek sınavınızı fikriniz hayat bulduğunda veya ürününüz piyasaya sürüldüğünde vereceksiniz, ancak bu ön araştırma da kayda değer bir ipucu sağlayacaktır.

Olabildiğince geniş bir fikir yelpazesi oluşturun. Temelde 2. adımda yaptığınız şeyin aynısını yapıyor olacaksınız, ancak bu çok daha dışa dönük bir inceleme süreci olacak. Hiç vakit kaybetmeden bir danışma grubu kurun- grup üyeleriniz çalışanlarınız veya müşterileriniz olabilir.

Mutlaka okuyun: Müşteri Geri Bildirimleri İşiniz İçin Neden Bu Kadar Önemli?

 

4 – Geri bildirim reaksiyonu

Geri bildirimleri aldınız, peki bir sonraki adımınız ne olacak?

Hemen yardımcı olalım.

Aldığınız geri bildirimlere göre ürününüz, stratejiniz ve iş planınızda gerekli değişiklikleri yapın. Hedefinize ulaşmak için ne kadar bir sermayeye ihtiyaç duyacağınızı tahmin etmeye çalışın. Kısa vadeli temel hedefleri içeren bir uygulama planı tasarlayın ve bu planı kimin yürüteceğini tespit edin.

Geri bildirim almak kadar geri bildirimlere göstereceğiniz reaksiyon da önemlidir. Yeniliklere karşı direnç göstermektense uzlaşmaya varma yoluna gitmelisiniz. Tam gaz ileriye dönük bir tutum sergilemek takdire şayandır ancak bu aşamada fikriniz  doğası gereği inovasyonun önündeki en büyük iki engele karşı son derece savunmasızdır: onaylanma ve finansman.

İşler bu aşamaya geldiğinde, fikrinizi gerçeğe dönüştürmek için gerekli olacak finans kaynakları hakkında düşünmeye başlamanız gerekir, çünkü büyük olasılıkla finansman talebinde bulunmanız gerekecek ya da kaynak arayışına gireceksiniz.

Bu aşamada geri bildirim almak ve gereksinimlerinizi karşılamak adına fikrinizi aldığınız yorumlara göre şekillendirmeniz hayati önem taşır. En önemlisi de aklınızdan geniş kapsamlı bir fikir geçse dahi amacınızın ilk etapta minimum düzeyde uygulanabilir bir ürün veya proje ortaya çıkarmak olduğunu unutmamalısınız. Karamsarlığa kapılmayın, bu adımda tekrar tekrar denemek ve kendinizi geliştirmek için bolca zamanız olacak.

 

5 – Deneme ürünü/Temel versiyon oluşturma

Kendinizi bitmiş bir ürün yaratma hevesine kaptırmaktan ziyade, işi basitleştirmeye ve ilk etapta minimum çözüm sunmaya odaklanın. Gelişim sürecinizi değişim ve geri bildirimlere açık tutun. Bir şey “doğru olana” dek arka planda durursanız, fikir çeşitliliğini minimum düzeyde tutmayı garantilemiş olursunuz. Böylelikle hata yapma olasılığınız çok daha düşük olur.

Asgari bir teklif, müşterilerinize ürününüzün ne olduğunu veya nihayetinde ne olacağını göstermeye yeter. İyi bir fikir, temel ürününüzü ya da deneme sürümünüzü mümkün olduğunca hızlı ve az masraflı bir şekilde yaratabilmektir. Bu sayede piyasaya girmeniz kolaylaşır.

Özellikle de teknoloji dünyasında hakim olan, bir ürünü pazara sunmanın hızlı çalışma, işin kolayına kaçma, kapsamlı ve aceleci bir işleyiş tarzına sahip olmayı gerektirdiğine dair yanlış bir inanış var. Aslında ürününüzü bitirip piyasaya sürmek için kendinizi çılgınca bir hıza kaptırmanıza gerek yok. Madalyonun iki yüzü olduğunu, diğer tarafının da aynı derecede zarar verici olabileceğini unutmamanız gerek – çok fazla zaman harcamadığınızdan emin olmak adına hevesinizi küçük projelere göre ölçeklendirmeniz de bir o kadar yanlış. Her iki tavır da standartların altında bir teklif sunmanızla sonuçlanır. Önemli olan asgari düzeyde işlevsel bir ürün ile işe başlamak, ürününüzü doğru ve fonksiyonel hale getirip yola bu noktadan devam etmektir.

 

6 – Piyasaya damga vurma

Ürününüzü hızla pazarlayın ve müşterilerinizin ne tepki verdiğini incelemeye başlayın. Bir üretici ürünlerini müşterileri için ideal hale getirmeyi bekleyip kendisini bu anlamda geliştirmeye çalışırken; rakipleri ise kabul edilir derecede benzer bir ürünü başarıyla satabilme peşindedir. Neden tamamlanmamış bir projeyi zorluyoruz ki? Pek çoğumuz, daha önce denenmemiş bir şey piyasaya sürme fikrine aşırı tepki gösterir. Peki, fikrinizin daha önce denenmemiş olması neden bu kadar önemli?

Önemli, çünkü böyle bir durumda ortada yalnızca siz ve fikriniz olursunuz. Sürece iş arkadaşlarınız, hatta hissedarlarınız dahil olduğunda bile konu içselliğini korumaya devam eder. İnsanların projenizle ilgileneceğini ya da ürününüzü satın alacağını düşünürsünüz, ama deneyip kendi gözlerinizle görünceye kadar elle tutulur hiçbir şeyiniz yoktur. Asgari düzeyde bir ürün ya da projeye sahip olmanız, pazar genelinde dikkatleri üzerinize çekecek canlı bir çalışma örneği elde etmenizi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda riskleri en aza indirmenize de yardımcı olur.

Projeniz beklediğiniz oranda ses getirmediğinde, daha fazla ileri gidip ciddi bir yatırımı yitirmeden başladığınız noktaya geri dönebileceğiniz o güvenli yer tam olarak burasıdır.

 

7 – Test sürüşü yapma

Fiyatlandırma modeli, görsel markalama, mesajlaşma ve müşteri deneyimi gibi sektöre ilişkin faktörlerin erken testi bu aşamada yapılabilir. Ürününüzün bitim aşamasında olduğunu söyleyemeyiz, ancak her şey değişmeye devam ettiği için bu aşamada verdiğiniz sözleri unutmamalısınız. Bu aşamayı gerçek pazar tepkisini ölçebileceğiniz bir laboratuvar deneyi gibi düşünebilirsiniz.  Ya da bir provada olduğunuzu varsayalım.

Unutmayın, bu süreci ne denli kapsamlı tutacağınız tamamen size kalmış.

Bu aşama aynı zamanda, ürünün kendisi kadar pazarlama mesajı, satış sahaları, promosyonlar ve kampanyalar için de mükemmel bir test alanıdır.

Mutlaka okuyun: İş Modeliniz Başarılı Mı? 8 Adımda Test Edin!

 

8 – Düzeltmeler ve iyileştirmeler

İşin en önemli kısmına geldik.

Geri bildirimlere vereceğiniz tepki, ürünün pazarınıza ne denli uyum sağlayabildiğini belirler. Unutmayın, eleştiriler ve sorular peşinde olmalısınız; sadece olumlu yanıtlar alırsanız, ya mükemmel bir şey yaratmışsınız (hoş!… ama pek de olası değil) ya da doğru hedef kitlesine ulaşamamışsınız demektir. Aslında bu da 11.adımınız sayılabilir: Sunduğunuz hizmetin kalitesini arttırmak istiyorsanız, bunu gerçekleştirmek için müşterilerinizin neyle mücadele ettiğini dinlemekten daha iyi bir yol yoktur. Daha dijital bir dille konuşmak gerekirse bu, kullanıcı deneyimini ve kullanıcı ara yüzünü test etmek için kullanılacak inanılmaz derecede sağlam bir kalite güvencesi aşamasıdır.

Ayrıca, asgari düzeydeki ürününüzün  sunduğu deneyim veya ara yüz kafa karışıklığına neden oluyorsa,ürününüz daha karmaşık ve daha gelişmiş hale geleceğinden, bu noktada bir şeylerin değişmesi şarttır.

 

9 – Büyüme planı

Ürün üzerindeki güncellemeler, iş planı, pazarlama ve finansal stratejiler genişlemeyi mümkün kılar. Ürününüz gerçekten karlı bir iş sahası yaratabileceğini kanıtlamışsa, bu aşama aynı zamanda kaynakları ve sermayeyi toplamak için de doğru zaman demektir.

Burası geleceği inşa etmeye başladığınız aşamadır. Fikriniz artık her anlamda gelecek vaat ettiğini kanıtlamıştır.Başarı haritanızı çıkarıp hedeflerinize ulaşmayı umduğunuz zamanı belirleyeceğiniz yer de tam olarak burasıdır. Şu anda asgari düzeyde olduğunuzdan, sizi ileriye taşımak için gerekenleri tam anlamıyla değerlendirmek isteyeceksiniz. Bunun için odaklanmanız gereken temel hususlar şunlar:

  • Ürün güncellemelerinin yol haritası
  • Geniş kapsamlı bir iş planı
  • Pazarlama stratejisi
  • Gerekli kaynaklar
  • Gerekli sermaye
  • Uygun zorlukta hedefler

Mutlaka okuyun: İşinizi Büyütmenin Yolları

 

10 – Büyüme zamanı

Son maddemize gelmiş olabiliriz, ama bu yolculuğumuzun sonuna geldiğimiz anlamına gelmiyor. Büyüme her daim yeni düzeltme ve iyileştirmelerle desteklenmeli, gelişmeler birbirini izlemelidir.Günlük inovasyon olarak adlandırdığımız süregelen ve özerk iyileştirmelerden oluşan bu süreç sonsuz bir döngüdür. Başarısı kanıtlanmış bir iş stratejisi, iddialı bir büyüme planı, daha önce yatırım deneyimi olan hevesli hissedarlar, hazır ve duyarlı bir piyasa, büyümeye ve gelişmeye devam edecek bir çıktı ile fikriniz dünyayı ele geçirebilir.

Bir tarz bir başarı öyküsünün yaşanması, doğru bir fikir yönetimi süreci olmaksızın mümkün değildir. İnovasyon sürdürülebilir her iş stratejisinde kritik bir rol oynadığından, birçok şirket, en parlak fikirleri yakalama, değerlendirme ve uygulamaya yardımcı olmada inovasyon yazılımlarına güvenmektedir.

 

İlginizi çekebilir

Her Ay Yeni ve Karlı Bir İş Nasıl Kurulur?
Kar Etmenizi Sağlayacak İyi İş Fikirleri Bulma Yolları
Avatar

Yazar : Deniz

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir