Daha Hızlı Öğrenmenin Yolları

hizli-ogrenmek

“Keşke, İspanyolca’yı 3 yıl önce öğrenebilseydim….”

“ Keşke, 20’li yaşlarımın başındayken yatırım yapabilmeyi öğrenebilseydim…”

Keşke…

Birçoğumuza göre, öğrenecek çok şey vardır fakat zamanımız yoktur. İletişim çağında bilgilere ulaşmanın kolaylaşması öğrenmemiz gereken bilgilerin sayısını da arttırdı.Bu sebeple öğrenmek için harcadığımız zamanı kontrol etmemiz gerekiyor.

Öğrenme zamanını kısaltmak, yıllarca süren araştırmaların konusudur. Bu yazımızda sizlere hızlı öğrenmenin yollarını anlatacağız. Bu yolları uygulayarak, üzerinizdeki baskıyı hafifletecek ve öğrenme konusunda hızlı ve etkili adımlar atabilecekseniz. Yabancı dil, iş yöntemleri, müzik aletleri ve daha fazlasını hızlı öğrenebilirsiniz.

” Yaşadığımız çağda bir konuda uzman olmak ve sıradışı bir hayat yaşamak istiyorsanız, hızlı öğrenme yeteneğiniz olmalıdır.”

İşte hızlı öğrenmenin yolları:

 

1. Tekerleği yeniden keşfetmeye çalışmayın

Zaten keşfedilmiş bir şeyi tekrar keşfetmeye çalışmanın bir anlamı yoktur. Genel olarak, çoğumuz yeni bir şeyler öğrenmeyi yalnız başımıza yapar ve bunun için çok zaman harcarız. Fakat, konuyu daha önceden öğrenmiş birinden yardım almanın harcadığımız zamanı çok aza indireceğini düşünmeyiz.

İlk defa yeni bir dil ya da yeni bir yetenek öğrendiğiniz zamanı hatırlayın. Muhtemelen, ilk başlarda zorlu öğrenme metodlarını denediniz fakat aylar ya da yıllar sonra bazı kısa yollar yaratıp arkadaşlarınızdan da yardım alarak ilk başlarda yaptığınız hatalardan kurtuldunuz.

Hızlı öğrenme ustası olabilmeniz için ilk basamak; bu alandaki en iyi insanlara danışmak ve onların yolundan gitmektir. Unutmayın ki; birçok başarılı lider, amaçlarına ulaşmak için daha önce aynı amaçlarda başarılı olmuş insanların yolundan gitmiş ve onların stratejilerini uygulamıştır. Eğer yapmak istediğiniz şeyi daha önce yapmış ve iyi sonuç almış birini bulursanız ona danışın ve siz de aynı yolu izleyin. Elde edeceğiniz sonuç aynı olacaktır.

” Yaşınız, cinsiyetiniz ve geçmişinizin önemi yoktur. Rol modeliniz, hedefinize daha hızlı ulaşmanıza yardımcı olur. Günümüzde her konu için çözümlere ulaşmak çok kolaydır. Kitaplar, bloglar, eğitim videoları, danışmanlar, internet ağları vb. kaynaklardan faydalanabilirsiniz”

Pablo Picasso şöyle der; ” İyi sanatçılar kopyalar. Çok iyi sanatçılar ise çalar. ”

 

2. Becerilerinizi yapılandırın

Hızlı öğrenmenin bir sonraki adımı ise; basit ve temel yeteneklerinizi yapılandırmaktır. En önemli gördüğünüz noktaları listeleyin ve onlardan başlayın.

Bu prensipler hemen hemen hayatınızın her alanında uygulayabilirsiniz. Şöyle ki:

  • İş hayatında ( satışlarınızın %80’i, müşterilerinizin %20’lik bölümü tarafından yapılır )
  • Çalışan verimliliği ( toplam verimliliğin %80’i, çalışanlarınızın %20’si tarafından sağlanır )
  • Mutluluk ( mutluluğun %80’i, ilişkilerinizin %20’sinden sağlanır )
  • Seyehat tecrübeleri ( seyahatlernizin %80’inde, toplam tecrübenizin %20’sini kazanırsınız )

Bu oranlara göre; yaşamımızın her aşamasında, bir kaç küçük detay büyük değişikliklere neden olabiliyor. Öğrenmede de bu böyledir. Bu halde, amaçladığımız hedef; %20 çabayla %80 sonuç almak olacaktır.

Bu durum bize, hızlı öğrenme ustalarının bu ideolojiyi kucakladığını ve bazı gerçekçi örnekler kullanarak daha etkili olmaya çalıştıklarını gösteriyor. Bir şeyi öğrenmek için 10.000 saate ihtiyacınız yoktur, sadece 20 saatte öğrenmek istediğiniz şeyin ana hatlarını öğrenebilirisiniz. Birçok araştırmaya göre, bir şeyi öğrenmeye başladığınızda, ilk bir kaç saatin toplam öğrenme süresindeki en önemli zaman olduğu söyleniyor. (bknz: Parkinson yasası)

 

3. Çoklu görev yapmayı bırakın

Çoklu görev; seyyar uygulamalar sayesinde sürekli bildirim alma şansına sahip olduğumuz bu çağda, bize sunulan bir aldatmacadır. Her on dakikada bir e-postalarımızı kontrol etmek, instagram hesabınıza bakmak, yeni başlayan iş arkadaşlarınızın 5 dakikalık mola için masanıza gelmesi gibi aynı anda bir çok şey yapmak; hızlı öğrenmenin önündeki en büyük engel olarak karşımıza çıkıyor.

Kişisel bilgisayarınızı düşünün. Eğer ekranınızda 20’den fazla pencere açarsanız, bilgisayarınız yavaşlayacak ve tepki verme süresi uzayacaktır. Araştırmalara göre; bir insanım dikkati dağıldığında, yaptığı işe tekrar odaklanması en az 25 dakika sürüyor. Yine yapılan bir araştırmaya göre; bir işçinin dikkati dağılmadan çalışma süresi 11 dakika olarak belirlenmiş.

Aynı durum uzun zamanlı projeler için de geçerlidir. Birçoğumuz, bir beceriyi öğrenmek için 6 ila 12 ay harcarız. Bunun sebebi, bu süre zarfında sayısız yeni proje, yeni hobi ve yeni fikirlerin önümüze çıkmasıdır. Eğer kendimizi adadığımız projeye olan dikkatimiz, başka bir görev yüzünden dağılırsa, tekrar aynı arzu ve istekler çalışmaya başlamak çok zor oluyor.

Kendi yeteneklerinizi değerlendirmeniz, en iyi sonuca ulaşmanıza yarayacaktır. Sadece öğrenmek istediğiniz konuya odaklanın ve işiniz ve öğrenmeniz bitene kadar diğer tüm etkenleri hayatınızdan çıkartın.

 

4. Tekrar, tekrar, tekrar

Tekrar etmek, hepimizin tıkandığı ve hızlı öğrenmenin en önemli kuralı olduğunu kabul etmek istemediğimiz durumdur. Tam öğrenme, bir şeyi belli aralıklarla tekrar ederek, artık düşünmeden yapabilecek seviyeye gelmekle mümkümdür.

Hızlı öğrenmek konusunda başarılı performans gösteren insanlar, bu işin sırrının tekrar etmekte olduğunu anlamışlardır fakat bunu sır olarak saklayarak, açığpa çıkmasını pek istemezler.

Bir konuda ustalık seviyesine ulaşmak için sadece yetenekli olmanız yetmez, çok sayıda pratik yapmak zorundasınız.

 

5. Anlık geri bildirimlerinin değerlendirilmesi

Beatles grubu, 1960 yılında daha adları duyulmamış, lise seviyesinde bir rock grubuyken, Almanya’nın Hamburg şehrinde yerel bir barda müzik yapmaya gitti. Dinleyiciler tarafından takdir edilmiyorlardı. Bu durumda, Beatles bu tecrübeden hangi dersleri çıkardı? Durmadan çalışmak, pratik yapmak ve daha iyi olmak için çaba sarfetmek. Malcom Gladwell’in Outliers isimli kitabında , Beatles grubunu zirveye çıkaran anahtar fark şöyle anlatılıyor; Beatles grubu pratik yapmak için kapalı bir garajı seçmedi. Canlı dinleyicilerin önüne çıkıp müzik yapma cesaretini gösterdiler ve anında aldıkları geri bildirimleri değerlendirerek kendilerini geliştirdiler.

Beatles, dinleyicilerinin verdiği geri bildirimlere göre kendilerini geliştirdi. Dinleyiciler daha çok müzik yapmalarını istedi. Onlar da 1962 yılında gecede 8 saat, haftada 7 gün çalmaya başladılar. 1964 yılında ulusarası alanda sahne almaya başladılar ve 1200 konser verdiler. Günümüzde bile, birçok grup tüm kariyerleri boyuca 1200 konser verme başarısı gösterememiştir. Bunun sebebi; Beatles’in tamamen dinleyicilerden aldıkları geri bildirimleri değerlendirmeleri ve bu yönde kendilerini geliştirmeleridir.

 

6. Uzun vadeli düşünün

Maalesef, bir çoğumuz karşılaştığımız ilk engel sonrasında hedefimizden vazgeçme eğiliminde oluyoruz.

Ne zaman vazgeçmemiz gerektiğini bilmemiz çok önemlidir. Birçok başarı potansiyeli olan insan, zamanından önce vazgeçtiği için başarılı olamıyor. Başarılı olmanızı engelleyecek 5 kriter şöyle:

  • Zamanı kullanamamanız.
  • Parayı kullanamamanız.
  • Korkmanız.
  • Ciddi olmamanız.
  • İlginizi kaybetmeniz.

Hepimiz, yeni bir şeyleri öğrenmeye başladığımızda ya da yeni haberler aldığımızda heyecan ve mutluluk duyarız. Bu yüzden, birçok insan sosyal medya bildirimlerine bağımlı hale gelmiştir. Böyle durumlarda, bedenimiz dopamin adı verilen bir hormon salgılar. Bu sayede heyecanlanır ve mutlu oluruz.  Ancak ilk heyecan zamanı geçtiğinde, yaptığımız ya da öğrenmek istediğimiz şey konusunda arzumuz azalır. Birçoğumuz da bu aşamada vazgeçeriz. Eğer bu durumu önceden tahmine edebilirseniz karşı harekete geçip savaşma şansınız olur. Daha önemlisi; karşınıza engel çıktığında -ki her zaman çıkacaktır-, sizin devam etme konusundaki ısrarcı olmanız gerekir. Bu ısrar, başarı şansınızı arttıracak ve tünelin sonundaki ışığı görmenize yardım edecektir.

Özet olarak; öğrenme arzumuzu korumak için aşağıdakı maddeleri dikkate almamız gerekiyor:

  • Daha önce aynı işi başarmış bir rol model edinin ve tekerleği yeniden icat etmeye kalkmayın.
  • Yeteneklerinizi değerlendirin ve %80 sonuç odaklı çalışın.
  • Çoklu görev yapmayı bırakın.
  • Sürekli pratik yapıp, tekrar edin. Geri bildirimlerden faydalanın.
  • Uzun vadeli düşünün ve karşınıza çıkan ilk engelde vazgeçmeyin.
Merve Tulum

Yazar : Merve Tulum

ODTÜ " Endüstri Mühendisliği " bölümünden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesinde yüksek lisans yaptı. İş hayatına hızlı bir giriş yapıp inovasyon sorumlusu, sistem ve iş analisti gibi birçok pozisyonda görev aldı. Fibabanka, Yemeksepeti ve Yapı Kredi çalışmış olduğu şirketlerden sadece birkaçı. Sizler için iş hayatında edindiği tecrübeleri sizlere aktarıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir