Her hafta bir sürü girişimciyle konuşuyorum. Nelerin işe yaradığından ve nelerin işe yaramadığından bahsediyoruz. Başarılar ve başarısızlıklar hakkında konuşuyoruz. Hem acemilerle hem de tecrübelilerle vakit geçiriyorum.
Gerçekten harika bir işim var.
Her iki grubunda tekrar ve tekrar yaptığı birtakım hatalar var.
Acemiler bunları engellemek için yaygın hataların ne olduğunu öğrenmek ister. Tecrübeliler de bildikleri veya yapmak istedikleri farklı şeyleri anlatmaktan hoşlanırlar.
Bu hafta sonu 3,000 kişilik hırslı bir insan grubuyla birlikteydim ve aynı konu yine önüme geldi. İnsanların başlangıçta yaptıkları hatalar neler?
Bende sizler için insanların yaptıkları hataların bir özetini çıkardım.
Online bir iş kurarken yapılan en büyük 9 hata
1 – Bir ürünü veya hizmeti piyasaya sürmek için uzun süre beklemek
Takipçi oluşturmak için blog oluşturduğunuzda veya podcast yayınlamaya başladığınızda satış için herhangi bir şey sunmadan aylar veya yıllar geçirirseniz bir süre sonra içerik sıkıntısı yaşamaya başlarsınız.
Bunun olmasının birkaç sebebi vardır.
Bazı insanlar sihirli bir şekilde ve bir anda 1,000 üyesinin olmasını veya 10,000 ziyaretçisinin olmasını ister.
Bazı insanlar blog yazmak veya videolar hazırlamak ve aynı anda ürün yaratmak için zaman bulamazlar.
Bazı insanlar kimse almaz korkusu yaşadığı için bir ürün yaratmak yerine kendilerinden bahsederler.
Sebep ne olursa olsun bu öldürücü bir tuzaktır. Bir iş kuruyorsanız risklerle yüzleşmeniz gerekir. Karşılaşabileceğiniz en büyük risk bir şey yaratmanız ve kimsenin de bunu almamasıdır.
Artı ürünlerle ilgili pratik yapmanız gerekir. İlkinde her şey yolunda gitmeyebilir. Ancak ne kadar çabuk hareket ederseniz sürdürülebilir gelire de o kadar hızlı yaklaşırsınız.
2 – Önemsiz bir problemi çözmek
Çözdüğünüz problem yeteri kadar önemliyse müşteri aramanıza bile gerek kalmaz. Örneğin kanser için bir tedavi bulduğunuzu düşünün.
İşlerin çoğu her zaman batar çünkü kimsenin önemsemediği problemleri çözmeye çalışırlar. Ortaya bir ürün veya fikir koydunuz ve kimse almıyorsa yönünüzü değiştirin ve daha önemli bir problemi çözmeye çalışın.
3 – Müşterileri gerçekten dinlememek
Çözdüğünüz problemin yeteri kadar önemli olup olmadığını nereden anlayacaksınız?
Müşterilerinizi dinleyin. Gerçekten dinleyin.
Müşterilerinizi sadece onaylamak için dinlemeyin. Ürünü geri iade etmek isteyenler veya ürünü alıp da kullanmayanları dinleyin. Ürünü almak istemeyenleri dinleyin ve nedenlerini anlamaya çalışın.
Müşterileri destekliyormuş gibi gözükmeyin. Siz bütün cevapları bilemezsiniz ancak onlar bilir. Müşteri her zaman haklıdır denmesinin bir nedeni vardır çünkü müşteriler olmazsa bir işiniz de olmaz.
4 – Farklı olmamak
Pazarların birçoğunda müşterilerin seçebileceği farklı seçenekler vardır. Rakipleriniz varsa potansiyel müşterilerinize sizi seçmeleri için farklı bir şeyler sunmalısınız.
Bu durumu yeni bloggerların çoğunda görüyorum. Popüler bir konuya atlıyorlar ve popüler diğer bloggerların yaptıklarını taklit ediyorlar veya kopyalıyorlar. Onlarda işe yaradıysa bende de işe yarar diye düşünürler.
Ancak bunu bir de okuyucu veya müşteri açısından düşünün. Blogunuzu bulurlarsa kendi kendilerine neden bu blogda zaman geçirmeliyim diye sorarlar. Geri dön tuşuna basmadan önce bu sorunun cevabını hızlı ve açık bir şekilde vermelisiniz.
İyi olan diğer sitelerin kalitesiz versiyonu olarak takipçi çekemezsiniz. Sitenizin veya ürününüzün rakiplerinizinkinden daha iyi olması gerekir.
Daha iyi olmayı denemek yerine farklı olmayı deneyin. Sonrasında takipçileriniz neden bu sitede vakit geçirmeyelim sorusunu sorduklarında cevap gayet nesnel ve anlaşılır olacaktır.
5 – Önemsemediğiniz bir konuyu seçmek
Odaklandığınız konu ne olursa olsun konuyla ilgili derin bilgi birikiminizin, yaratıcılığınızın ve sarsılmaz dayanma gücünüzün olması gerekir.
Konuyu sizden daha fazla önemseyen rakipleriniz olacaktır. Rakiplerinizle aranızda boşluk olursa bu boşluğu kapatmak için nasıl mücadele edeceksiniz?
İşiniz bir numaralı tutkunuz veya her şeyden önce gelsin demiyoruz ancak önemsemediğiniz bir şeyleri seçerek de başarılı olamazsınız.
Konunuzu önemserseniz dayanma gücüde mesele olmayacaktır. Konunuzu önemserseniz yaratıcılık akacaktır ve insanları etkilemek daha kolay olacaktır.
Kendinize, dünyanın neye ihtiyacı olduğunu değil, size yaşam verecek şeyin ne olduğunu sorun ve hiç zaman kaybetmeden gerçekleştirin. Çünkü dünyanın ihtiyacı olan şey hayat dolu insanlardır. – Howard Thurman
6 – Yanlış tahminlerle başlamak
Bu kolay değildir ve hızlı olmayacaktır.
Başarılı bir iş kurmak zor bir süreçtir. Bunu dünyayı dolaşarak yapamazsınız. Tam zamanlı bir işiniz varsa daha da zor olacaktır.
Haftanın dört saati çalışacaksanız veya zaman çizelgeniz haftalarla veya aylarla ölçülüyorsa büyük olasılıkla başarısız olursunuz.
İnsanların nadiren de olsa konuştukları acı gerçekler vardır. Bir gece de başarılı olamazsınız. Orijinal planınızı defalarca yeniden yazmanız gerekebilir.
Kendinize şu soruyu sorun: seneler sürse bile bu işi kurmaya değecek mi? Ya bu işi kurmak halihazırdaki işinizden daha zorlu ve daha stresliyse?
Yapmak istediğinizi başarmış olan girişimcilerle konuşun. Neler yapmanız gerektiğini sorun. Stres ve zaman çizelgeleri hakkında konuşun. Kötü durumları iyi gibi göstermemelerini ve size karşı dürüst olmalarını rica edin. Gerçekten dinleyin. Daha sonra kendinize bunlara karşı hazır olup olmadığınızı sorun.
7 – Düşünmek için fazla zaman harcamak ve yeterli şey yapmamak
Aslında burada söyleyecek fazla bir şey yok ve sadece şu sözle özetlenebilir:
“Dahilik %1 ilham ve %99 çalışmanın esedir. -Thomas Edison”
2 tip girişimci vardır. Birincisi CEO tipli girişimcilerdir ikincisi de işçi arı tipli girişimcilerdir. Tek kişilik işlerde ikisi birden olmanız gerekir.
8 – Tek başına olmak
Bugün işimin devam etmesinin en büyük sebebi diğer girişimci arkadaşlarımın beni yalnız bırakmamasıdır. Cidden bazen havlu attığım zamanlar oldu ancak onlar buna izin vermedi. Beni bu düşünceden vazgeçirdiler.
Tek başına kimse başarılı olamaz. İnsanlara ihtiyacınız olacaktır. Müşterileriniz insandır, tedarikçileriniz insandır ve hizmet sağlayıcılarınız insandır.
Daha da önemlisi sizinle benzer aşamalarda olan diğer girişimcilerin desteğine ve deneyimlerine ihtiyacınız olacaktır.
Diğer girişimcilerle ne kadar çok bağlantı kurarsanız araştırmalarınız da o kadar doğru olur. Kendinizi deli veya yalnız hissetmezsiniz ve karşılaştığınız zorluklarının diğerlerinin de başına geldiğini anlarsınız.
Diğer bir veya iki girişimciye ulaşın ve haftalık olarak görüşün. Amaçlarınızı ve uğraşlarınızı paylaşın ve her hafta gelişmenizi gözlemleyin. Bu oldukça basit ama bir o kadar da güçlü bir yöntemdir.
9 – İş ve blogu karıştırmak
Benden sonra tekrar edin: blog bir iş değildir. Blog bir iş değildir.
Blog fikrilerinizi paylaştığınız, insanlarla iletişim kurduğunuz ve hedef kitle oluşturabileceğiniz muhteşem bir platformdur. Aynı durum podcastler, YouTube ve bedava içerik yayınlayabileceğiniz diğer yerler içinde geçerlidir.
Bedava içerik sunmak bir iş değildir. Etki oluşturma için bir araçtır. Bu etkinin sponsorluklara veya reklam paralarına dönmesini beklemeyin. Blog veya podcastlerinizden gelir elde etmek istiyorsanız daha doğrudan bir plana ihtiyacınız olacaktır.
Online iş kurmak isteyenlere özel ipuçlarını ve dikkate edilmesi gerekenleri paylaşmaya devam edeceğiz.