Yapılacak İşlerin Ağır Yükü Altında Ezilmek İstemeyenlere

Sorgusuz sualsiz herkesin yardımına koşan aşırı verici bir insan mısınız?

Telefonlarınızdan bir an olsun başınızı kaldırıp yapmanızı gereken işlere yönelmekte zorlanıyor musunuz? Yoksa işinizi her daim ailenizin önünde tuttuğunuzdan ailevi görevlerinize ilişkin yapılacaklar listeniz günden güne kabarıyor mu?

Yapılacaklar listenize bakmak dahi sizi yoruyor, görevlerinizi tamamlayamadıkça çıldırma noktasına mı geliyorsunuz? Bunun yerine bir “yapılmayacaklar listesi” hazırlamaya ne dersiniz?

Yapılacaklar listesine ayak uydurmaya çalışmak bizleri adeta kafesine kapatılmış ve çarkının içinde amaçsızca dönüp duran birer hamster haline getirir. Bu tarz listeler bir yandan verimliliğimizi artırıp rotamızdan sapmamayı, yani çarkı döndürmeye devam etmeyi sağlasa da nihayetinde bizi sonsuz bir kısır döngü içine iterler. Öyle ki birkaç öğeyi elesek dahi yapılacaklar listemiz her geçen gün daha fazla şeyle dolmaya devam eder. Bu da boyumuzdan büyük işlere kalkışmanın ağır sorumluluğu altında ezilmek anlamına gelir.

Peki, her şeye aynı anda yetişmeye çalışmanın beraberinde getireceği böylesi bir sorumluluktan kaçınmak adına neler yapabiliriz?

Gelin sonsuza dek listenizden çıkartabileceğiniz birkaç şeyi düşünmek için zaman ayırın. Zamanınızı asla tercih etmeyeceğiniz şekillerde kullanmanıza sebep olan tüm sorumluluk, alışkanlık veya hobilerinizi değiştirin. Tüm bunları “yapılmayacaklar” listeniz olarak adlandırın.

Nasıl mı?

Durumu Adam Grant örneği üzerinden açıklayalım.

Wharton İşletme Okulu’nda profesör ve “Orijinaller” ve “B Seçeneği” (Sheryl Sandberg ile birlikte yazdı) gibi çok satan kitapların yazarı Adam Grant’in de kilometrelerce uzunlukta bir yapılacaklar listesi var. Ayrıca, TED podcast üzerinden iş hayatını işkence olmaktan kurtarma bilimi olarak ifade edebileceğimiz “ Adam Grant ile İş Hayatı” programının sunuculuğunu da yapıyor.(Podcast bir dizi dijital medya ürününün – radyo yayınları ve videolar – internet ortamında cep telefonu, tablet ve bilgisayarlara indirebileceğimiz şekilde yayımlanmasıdır).Kendisi aynı zamanda 3 çocuğuna da babalık ediyor. Ne denli yoğun bir hayat, öyle değil mi? Bu yüzden kendisine sorduk: Sevdiğiniz şeylere yer açmak uğruna yapmayı bıraktığınız şeyler nelerdir?

Yazımızda sizlerle TED konuşmacısı ve podcast sunucusu Adam Grant’in kendisini daha mutlu ve verimli bir insan yapmak adına hayatından çıkardığı şeylerden oluşan “yapılmayacaklar listesinden” 4 maddeyi paylaşacağız.

Okuyacaklarınızın kendi yapılacaklar listenizi düzene sokma konusunda size yardımcı olacağına inanıyoruz.

 

1- Her isteyene yardımcı olmak

Grant, verici olmayı kariyerinin ve araştırmalarının önemli bir parçası haline getirmişti. Ancak 2013 yılında “Vermek ve Almak: Başarı İçin Devrimsel Bir Yaklaşım” kitabını yayınladıktan hemen sonra yabancıların adeta bir yağmur gibi yağan yardım taleplerini karşılama konusunda bir hayli zorlanan Grant, insanlara kim olduğunu önemsemeksizin yardım etmekten hoşlandığını bir daha asla dillendirmeme kararı aldı. Hatta hikayesinin merkezine bu fikri yerleştirmelerine bir daha asla izin vermemesi gerektiğini dahi düşündü.

Yardım taleplerinin bir yağmur gibi yağdığı ilk zamanlarda Grant her zaman yaptığı şeyi yapıyordu. Yaptığı sayısız görüşme, toplantılar ve uzayıp giden e-posta alışverişinin ardından her soruya cevap vermek için zamanı olmadığını ve insanların yönelttiği soruların uzmanlık alanının ötesine geçtiğini- hatta konudan iyiden iyiye saptığını- fark etti. Ve çareyi “benzersiz bir katkı” sağlayabileceği yolların bir listesini çıkarmakta buldu.

Artık bir yardım talebi aldığında söz konusu isteğin bu listede yer alıp almadığını kontrol ediyor.  Durum bu olduğunda ise “Özür dilerim, ama bu benim işim değil” diyerek talebi geri çeviriyor. “Benzersiz katkı” kavramına örnek vermemiz gerekirse genellikle kitapları, makaleleri veya sunumları için kaynak arayan insanları ilgili psikolojik çalışmalara ya da doğru kişilere yönlendirmekten bahsedebiliriz.

“Ezoterik(belirli bir kesime hitap eden/anlaşılması zor) dergilerdeki makaleleri okumak için çok fazla vakit harcıyorum ve okuduklarım arasında birilerinin isteğini gerçek anlamda yerine getirecek anlaşılması güç bir çalışmaya rastlamak beni son derece mutlu ediyor.” Grant için bir yabancıya yardım etmenin en eğlenceli yanı bu. “Neredeyse herkesten daha çok şey bildiğiniz, dolayısıyla da gördüklerinizi çok daha iyi yorumlayabildiğiniz özel bir yeteneğe sahip olup yeteneğinizi ihtiyaç sahiplerine ulaştırabileceğinizin farkında olmanız sizce de tatmin edici bir şey değil mi? Üstelik bu durum gözlemci ve araştırmacı kişiliği ile nam salmış ünlü dedektif Sherlock Holmes’tan izler de taşıyor – Google’dan daha hızlı olabilir miyim? Bu konuya ilişkin Google’dan daha nitelikli bir arama motoru olabilmem mümkün mü? ”

Grant’ın yaptığı diğer benzersiz katkılar ise kurgusal olmayan bir kitabın yazılması ve / veya başlatılması konusunda tavsiyeler vermek; liderlik, insan davranışları,  psikoloji ve iş hayatı alanlarına ilişkin kitap ve makale önerisinde bulunmak; belirli bir konu hakkında konuşabilecek insanları o konuda uzman konuşmacılara yönlendirmek ve fikirlerin daha ilgi çekici bir şekilde nasıl iletileceğine dair geri bildirimlerde bulunmaktır.

Mutlaka okuyun: İşinizi ve İlişkilerinizi Etkilemeden Hayır Demenin Yolları

 

2- Telefon, bilgisayar ya da TV ekranları karşısında zaman öldürmek

Grant, halletmesi gereken özel bir iş olmadığı sürece telefon veya bilgisayar kullanmaktan kaçınıyor. Bu, ne izleyeceğini bilmediği sürece asla televizyonu açmayacağına karar verdiği lise günlerine kadar uzanan, yani yapılmayacaklar listesinde uzun süredir yer alan bir madde. Şimdi aynı yöntemi sosyal medya kullanımında da uyguluyor. Her gün Facebook, Twitter ve Instagram üzerinden yazı veya görsel yayımlıyor, ancak bu platformlara yalnızca yazı yazmak ya da fotoğraf paylaşmak için giriş yapıyor. Onun için tehlike arz eden bir diğer cihaz ise cep telefonu. Bazen e-postalarını veya sosyal medyayı kontrol etme isteği ile gecenin ortasında uyandığını dahi dile getiren Grant, söz konusu durumun bu zaafa yenik düşmeme kararı alıncaya kadar olan dönemde ayda birkaç kez yaşandığını ifade ediyor.

Mutlaka okuyun: Teknoloji Bağımlığından Kurtulmanın Yolları

 

3- İşini aile hayatının önüne koymak

Grant’in Wharton’daki mesleki sorumluluklarının yanı sıra – MBA çekirdek müfredatından üç ayrı ders ve bir lisansüstü seçmeli dersi veriyor – özel hayatına ilişkin de ağır sorumlulukları var:“Bir görevi tamamlayıncaya kadar o işten kopamıyorum. Kendime en çok kızdığım, hatta en çok pişmanlık duyduğum şeylerden biri de önemli bir işin tam ortasındayken çocuklarımın eve geldiği ancak benim çalışmaya devam etmek zorunda olduğum günlerdir.” Grant hafta içi öğleden sonraları 15.00 ila 17: 00 saatleri arasında ailesi ile zaman harcamaya gayret ediyor. 5,8 ve 10 yaşındaki çocukları uyuduktan sonra ise e-postalarını yanıtlamak ve günlük işleri aradan çıkarmak adına çevrim içi oluyor. Grant ayrıca hafta sonları çalışmaktan da kaçınmaya çalışıyor, ancak bu konuda pek de başarılı olabildiği söylenemez.

Mutlaka okuyun: Girişimciler İçin Aileyle Vakit Geçirmeye Zaman Ayırmanın Yolları

 

4- Çevrim içi oyunlar oynamak

Grant tahta oyunlarını seviyor hatta tam bir Scrabble (bir çeşit kelime oyunu) tutkunu. Oyunların bağlanma, entelektüel stimülasyon(uyarıcı) ve arkadaşça rekabetin mükemmel bir kombinasyonu olduğunu düşünüyor. Çocukluğunda ailesi ile sıklıkla Scrabble oynadığını ve genellikle de kazandığını söyleyen Grant kendisi üniversitedeyken ondan altı buçuk yaş küçük kız kardeşinin de bu oyuna merak sardığını ve nihayetinde ulusal derecelere sahip bir Scrabble oyuncusu olduğunu belirtiyor: “ Kardeşimin başarısı ile ne kadar gurur duysam da oyunu kaybetmekten zevk almıyordum. Ben de onun gibiydim, onu yenmem gerekiyordu, bu yüzden daha fazla pratik yapmak adına çevrim içi bir Scrabble oyunu indirdim ve çok geçmeden oyunun esiri oldum. Makale yazmayı tamamlar tamamlamaz sadece üç oyun oynayacağıma dair kendime söz veriyor, ancak bir tane bir tane daha derken 3 saatin geçtiğini ve halen daha oyun oynadığımı fark ediyordum. ”

Grant nihayetinde uygulamayı silmeye karar verdi. Ancak dayanamayıp tekrar indirdi. Bu kısır döngü uzun bir süre daha böyle devam etti. Neyse ki artık oyun telefonunda yüklü değil. Tek bir istisna dışında: Her yıl kız kardeşinin doğum gününde – iki elleri kanda da olsa Scrabble oynuyorlar. Hatta yazımızın kaynağını oluşturan röportaj günü de bu yıllık geleneğin bir sonraki sabahına denk gelmiş ve Grant, dokuz kişilik oyunun kazananı olmuştu. Ancak kendisi yeniden nefsiyle savaşıyordu: Neyse ki bu savaştan da galip çıkıp uygulamayı tekrar silmeye karar verdi. Oyunlara olan tutkusunu dizginlemesini ve oyun oynamayı yapılmayacaklar listesine eklemesinin nedenini ise şu cümlelerle ifade ediyor: “Oyun oynamayı çok seviyorum ancak birden fazla oyun oynamak için zamanım olduğunu hiç sanmıyorum”.

Son olarak Grant’in bu yoğun hayatı arasına sıkıştırdığı bir şeyden bahsedelim: Podcast dinlemek-tam da podcast sunucusuna uygun bir aktivite, öyle değil mi? Bu aktivite ona “bir ekrana bakmak zorunda kalmadan yeni fikirler veya hikayelerle etkileşimde bulunma” şansı sunuyor. Yatarken, tıraş olurken, çöpü çıkarırken, araba kullanırken hatta dişçi koltuğunda bile podcast dinleyebiliyor. Bu sayede yapılacaklar listesinden pek çok maddeyi eksiltmiş oluyor.

Ne dersiniz?

“Yapılmayacaklar listesi” oluşturmak sizce de denemeye değer bir yöntem değil mi?

Avatar

Yazar : Deniz

Yorum

Bir Yorum da Sen Bırak
  1. Bu güzel yazı için teşekkürler, okurken kendimi buldum. Sürekli ‘şunu yapın, bunu yapın’ demek yerine zamanında en azından benim gibi olan bir insanın mücadelesini ve bu yolculuğunda neleri feda ettiğini yazmanız etkileyici. Teşekkürler 🙂

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir