Girişimcilikte başarı sağlamak kişiye beraberinde belli dersler de kazandırır. Girişimci bunlar sayesinde başarmak için olması gereken kişiye dönüşür.
Son 5 yıldır tüm faaliyetlerim girişimciliğe dair oldu ve bu süre zarfında birçok meslektaşımın girişim ekosisteminde yeni girişimler kurduğuna tanıklık ettim. Şahit olduklarım arasında girişimini başarısızlık durumundan marketteki lider konumuna yükselten girişimciler kadar, girişimi pazarın hakimi olan fakat son yönetim kurulundan sonra şirket faaliyetini sonlandırmak zorunda kalan ünlü girişimciler de vardı.
İster ikinci ya da üçüncü turda yatırım alan bir girişimci olun ister satın alınmış bir girişimci, girişimcilik serüveni her zaman iniş ve çıkışlarla doludur (1. Ders) ve bankadaki paranız size koruma sağlamadan girişimci olarak asla düzlüğe çıkmayı başaramazsınız (2. Ders).
Ders 3 ise fonlama ve satın almalara ilişkin her gün okuduğunuz şeyler olsa da, bu gerçekte olduğundan daha kolaymış gibi görünerek hatalı bir algıya yol açar.
Fon sağlamak günümüzde sezonluk girişimciler için bile oldukça zordur.
İster ilk kez ister dördüncü kez deniyor olun, her başarılı girişimcinin bir noktada çıkardığı diğer derslerden siz de faydalanabilirsiniz.
İçeriğe ilişkin şunu söylemeden geçmeyelim. Bu yazıda öğrenilen dersler altında anlatılanlar genel olarak dış yatırımla hızlı şekilde büyüyen inovatif girişimlerle ilgili, servis sunan işletmelerle ilgili değil.
Ders 4: Ürününüz ve Vizyonunuzla Başarı Sağlama Şansınız İstatistiksel Olarak Çok Düşük
Girişim fikrini bulduğunuz andan pazara çıkış yaptığınız ana kadar, fikriniz başarı sağlamadan önce çok büyük ihtimalle çoğu kez değişecek ve sürekli gelişim gösterecek.
Hedefe doğru uzun bir yolculuk edeceksiniz, bu nedenle 10 fikrinizden 9’unun başarısızlıkla sonuçlanması karşısında şaşkınlık yaşamayın.
Eğer pazarı alt üst etmeye çalışıyorsanız, muhtemelen birazcık erken bu işe kalkışmışsınızdır.
Bu, “Girişimcinin İkilemi” denilen klasik bir durumdur. Hırçın sularda nasıl kürek çekeceksiniz?
Pazar elinizdekine hazır olana dek nasıl hayatta kalacaksınız?
Zamanlamanın bu noktada önemi kritiktir. Bu noktada, kendinize vizyonunuzu ne zaman ortaya koyacağınızı sorun, çünkü bu her şeyi belirleyecek olandır.
Sanal gerçeklik ya da kripto para alanı ile ilgileniyorsanız, özellikle kripto para sektörü için harekete geçmek için doğru zaman olmayabilir, çünkü hamleniz erken bir hamle olarak kalacaktır. SaaS ile ilgiliyseniz, sizin için doğru zaman olabilir zira müşteriler çok büyük ihtimalle sunduğunuz değer önerinize ilgi gösterecektir.
Mutlaka okuyun: Yeni İşletmeler Neden Batar?
Ders 5: Rakabeti Hafife Almayın
Başta sizinle aynı değer önerisini sunan 10 ya da 20 girişimin olduğunu düşünebilirsiniz, aslında çok büyük ihtimalle bu girişimlerden yüzlercesi vardır.
Her gün sizin aldığınız fondan daha fazlasını almış olan bir girişimcinin girişim kurma hikayesini bir yerlerden okuyabilirsiniz.
Bu noktada, fikrinizin yepyeni olduğunu düşünebilir, kendi kulvarınızda tek fikrin kendinizinki olduğu algısına kapılabilirsiniz. Oysa, hedeflediğiniz pazarı hedefleyen çok sayıda girişim olacaktır, ki bu sizin bir noktada doğru yolda olduğunuza da işaret edebilir.
Mutlaka okuyun: Rekabeti Kullanarak İşinizi Geliştirmenin Yolları
Ders 6: Psikolojinizde Oluşan Değişiklikleri Hafife Almayın
Girişimcilik hikayemle beraber maaşlı çalışan, ay sonunda ne kadar para kazanmış olacağını önceden bilen biri konumundan kendi kendinin patronu olan birine dönüşmüştüm. Bu dönüşümün psikolojim üzerindeki etkilerini hafife almak en büyük hatam oldu.
Girişimcilik denklemime birtakım kısıtlar ve rakip parametreleri eklemiştim ve böylelikle tüm dünyam değişmişti:
- İnişler ve çıkışlar
- Performans baskısı nedeniyle omzuma binen yük
- Benimle beraber çalışanları mutlu etminin sorumluluğu
- Gözleri her an benim üzerimde olan ailem ve arkadaşlarım
- Bebeğim gibi baktığım girişim ürünüm
Bu halimle özel hayatıma zaman ayırabilmem pek olası değildi. 4 yıl boyunca son girişimim ile yılda ortalama 250 bin lira kazandım ve bazı kısıtları olan bir yaşam şekline alıştım.
Sonunda ise fark ettim ki, girişimcilikte başarının anahtarı tahammül etmek ve girişiminiz büyürken bu süreçten keyif almaya çalışmak.
- İniş ve çıkışlardan keyif almak.
- Oyundan keyif almak.
Ders 7: Fikriniz Sizin İçin Anlam İfade Etmeli
“Yaşama sebebi olan kişi her şeyi göğüsleyebilecek güçtedir.” – Friedrich Neitzche
Girişimcilik büyük bir kayayı dağın tepesine doğru yuvarlayarak çıkarmaya çalışırken bazı noktalarda yaptığınız şeyi o an neden yapmakta olduğunuzu sorgulamak gibidir. Para kazanmanın bir sürü yolu vardır, kendinize sizin neden bu yolu seçtiğinizi sorarsınız.
İlk girişimim yanlış bir “neden” içeren bir topluluk platformuydu. “İlgi çekici”ydi ama bu işe başlama motivasyonum doğru değildi. Medya sektöründen gelmem ve konferanslarla dolu bir geçmişe sahip olmam sebebiyle etkinlikleri “kendi yoluma” göre yapabileceğimi düşünüyordum. Bu nedenle İstanbul’da bir çalışma alanı kiraladım ve dünyanın görebileceği en iyi etkinlik salonlarından bazılarını tasarladım.
Yolun başındaydım ve heyecan içerisindeydim. Girişimciliğin zorlukları ike sarhoş olmuştum, kendime gelmek istiyordum fakat hazır değildim:
Olmam gereken ölçüde iyi bir konuşmacı değildim.
İş dünyasına ilişkin uygun düşünme biçimine sahip değildim.
Pazarı, insan doğasını ve rekabeti tam anlamıyla tanımıyordum.
İnsanların satın alma motivasyonlarını bilmiyordum.
Yola çıkmamdaki tek neden “o bir girişimci” ve “havalı bir şeyler yapıyor”du.
Hatalar yaptım ve pek çok şeyi zor yoldan öğrendim.
Mutlaka okuyun: Gerçekte Ne İş Yapmak İstediğinizi Anlamanıza Yardımcı Olacak 7 Öneri
Ders 8: Başarı Sağlamak İçin 10-15 Yılınızı Bu İşe Adamalısınız
Elbette, birikiminizi her yıl biraz daha eritiyor olacaksınız ama sürekli birikiminizden harcıyor olmayı alışkanlık haline getirdiyseniz, çok büyük ihtimalle geleceğinizi göremiyor, fikriniz ve vizyonunuz ile ilgili heyecan duymuyorsunuz. 10-15 yıllık bir plan oluşturun ve aşağıdaki sorulara benzer soruları kendinize sormaya başlayın.
- Amacım ne?
- Hangi amaç ile hatırlanmalıyım?
- Paramı hangi yoldan kazanmak istiyorum ve bu sürecin sonunda ne ile hatırlanmak istiyorum?
- Seçeneklerim neler?
- Hedefime ulaştığım zaman bu başarı beni tatmin edecek mi?
- Şirketim için oluşturduğum hedef ne?
- Hatta isteğim gerçekten girişimci olmak mı? Beni bu noktada motive eden şeyler ne?
Tüm bu sorular benim için de yola çıkmadan önce kendime sormam gereken, kaçınılmaz sorulardı.
Ben de yanlış sebepler için yanlış fikirlere kapılmak gibi derin hatalar yapmıştım. “Doğru” olan fikri oluşturabilmek için sadece iki kere original fikrimi revize etmiştim fakat bu fikre anlam yüklemek için prensiplere sahiptim ve zor bir şeyi başarmak için doğru bir sebebim vardı. Bu yüzden, her gün karşı karşıya kaldığım engelleri aşarak başaracağıma dair inancım şu anda oldukça güçlü.
Mutlaka okuyun: 7 Adımda Uzun Vadeli Düşünmek
Ders 9: Kişisel Gelişimin Getirdiği Sancıları Kucaklamaya ve Bu Yolculuktan Keyif Almaya Çalışmalısınız
İlk girişimimde, yaşadığım stresi önemsemiyor ve hiç yorulmak bilmiyordum. İkinci denememde ilkinde yaptığım hataları idrak etme konusunda çok daha iyi bir noktadaydım fakat hala sırtımı yaslayacak bir duvar arayışındaydım. Her zaman istekli ve gayret dolu olmak gerektiğine ilişkin bu algı başarılı girişimciler için süregelmiş yanlış bir algıdır.
Oysa durum bambaşkadır, en iyi girişimciler sakin kalabilen ve maraton için gücünü stabil durumda tutabilen girişimcilerdir.
Şimdi ise ben de anda kalabilmek ve istikrarlı bir duygu durumunun dışına çıkmamak için elimden gelen çabayı gösteriyorum. Biliyorum ki, yürümekte olduğum yol çok uzun ve geçimimi sağlayabildiğim, şirketimin geleceği için yeterli geliri sağlayabildiğim ve çalışma arkadaşlarım ve kişisel ilişkilerim ile beraber üretken ve pozitif bir yaşam biçimi ve kültürü yaratabildiğim için mutluluk duyuyorum.
Mutlaka okuyun: Başarılı Girişimcinin Gizli Silahı: Azim
10. Ders: Siz Güçlükler Karşısında Ne Denli Dirençli iseniz Girişiminiz de O Denli Büyüyecektir
“Girişiminizin büyüklüğünü belirleyen sizin büyüklüğünüzdür.” – Tony Robbins
Bu cümlenin altında yatan anlam kişisel gelişimin önemidir. Çevrenizde, yol kat edebilmek için elinden geleni yapmaya herkesten daha çok çaba sarf eden kişilerin genellikle girişimciler olmasının sebebi budur. Bu çaba bazen mental olarak kendini hazırlamak bazen de benim yaptığım gibi sabah 4:30’da en iyi fiziksel durumu yakalayabilmek amacıyla güne başlamak için haftanın dört günü akşamları 8:30’da uyumak olabilir. Odaklanmak ve karar vermek bu süreçte en kritik şeyler olduğu için fiziksel olarak güçlü kalmak çok önemlidir. Girişimcilik serüvenimde başarılı olmak için kendime verdiğim sözü hatırlayarak 4 yıl boyunca egzersiz yapmam da tümüyle bu yüzdendi.
Mutlaka okuyun: Egzersiz yapmanın işimden daha önemli olmasının nedeni
11. Ders: Rekabet Etmeyi Sevmeyi Öğrenin
“Çalışmadığınız her dakika, bir yerlerde çalışmakta olan kişilere yenilmenize neden olacaktır.” Marc Cuban
Bunu kabul etmeyi her ne kadar istemesem de kazanmak için duyduğunuz heves nefes almak için duyduğunuzdan çok daha fazla olmalıdır.
Bu da, her anınıza yüklediğiniz anlamın kazanmayla ilgili olması gerektiği anlamına gelir. İyi haber ise, bunun pozitif ve bütünlük algınızdan kopmanıza izin vermeyecek şekilde kazanılabilecek bir algı olması.
Tam da bu nedenle, birçok girişimci bunu daha da ileriye götürerek, günün sonunda kazanmak için etik olmayan şeyler yapabiliyor. Girişimcilerin var olmaya çalıştığı ortam öylesine rekabetçi ki sadece kazananlar hayatta kalabiliyor. Kazanmak için her şeyi yapabilecek duruma geliyorsunuz. Kazanmayla ilgili takıntılı olma durumu pazardaki güçlü rekabet nedeni ile neredeyse bir zorunluluk halini aldı.
Bu durumu ne şekilde ifade edeceğinize ilişkin seçim sizin girişimci olarak kimliğinizi oluşturacaktır.
Mutlaka okuyun: Nasıl Rekabet Edilir?
12. Ders: Her Zaman Adil Olmayan Avantajlar Bulmayı Öğrenin
“En iyi girişimciler bilir ki, her büyük girişim çevresinden saklanmak zorunda olan bir sır etrafında kurulur. Büyük bir girişim dünyayı değiştirmek için yaratılan gizli bir düzendir. Sırrınızı paylaştığınızda, alıcılarınız da birer komplocuya dönüşebilir.” Peter Thiel
Zalimce güçlenen pazarların gerçekte ne olduğunu öğrenirsiniz ve bu düzenden faydalanmak için her avantajı kullanmaya çalışırsınız. Rekabet edenler adil olmayan avantajlar ile başarıya giden yolu yakalarlar.
- Önemli bir ilişki
- Kimsenin sahip olmadığı bir IP
- Daha iyi bir dünya için sizden başka kimsenin yeteri kadar önemsemediği önseziler ve bir vizyon
Kurumsal casusların ve benzer şeylerin filmlerdeki hikayelerine eskiden inanmazdım ama artık inanıyorum çünkü kazanmak için aşırı önlemler alan insanlara ilk elden tanıklık ettiğim çok oldu. Neyse ki, siz bu denli ileriye gitmek zorunda değilsiniz ve eskiye oranla dürüstçe ve çok çalışarak rekabetin üstesinden gelme şansınız çok daha fazla.
Yeter ki, pazara doğru zamanda, doğru ürünle girmiş olun.
Mutlaka okuyun: İş Hayatında Dürüstlük ve İçtenliğin Önemi
Ders 13: Agresif Olun
“Ancak çok fazla ilerlemek için heves duyanlar ne kadar ileriye gidebildiğini keşfedebilir.” T.S. Elliott
Bu heves, riskler karşısında sergilenen karakter ve tavırlar için de geçerli. Şimdiye dek gördüğüm en iyi çalışan sadece 6 yıl içinde şirketin CEO’luğuna kadar yükselmişti. Aynı zamanda bu kişi gördüğüm en agresif kişiydi de.
Birazcık şüpheye düşse, telefon eline alır ve arardı.
Birazcık şüpheye düşse CEO’yu arar ve kendine yapacak iş talep ederdi.
Birazcık şüpheye düşse, aklındakini çekinmeden dile getirdi.
Onun da olduğu bir konuşmaya dahil olsanız, hep ileri gider, konunun daha da derinine inerdi. Şirkette en huzursuz konuşmaların öznesiydi. İnanıyorum ki, tam da bu sebeple hızlı bir şekilde kariyerinde ilerledi ve sürecin sonunda 50 milyar dolara satılan bir şirketin CEO’su oldu. Onu tanıdığımda 22 yaşındaydı ve 28 yaşında da bahsettiğim şekilde şirket CEO’su oldu.
Ders 14: Kendi İyiliğiniz için Fazlasıyla Meraklı Olun
İşe alımlarda ve şirket kültürü yaratılırken meraklı olmak tartışmasız kişilerde aranan başat özellikler arasında yer alır. Merak etmek iyi sorular sormanın yolunu açar ve sorduğunuz iyi sorular önemsediğinizi ve öğrenme isteğinizi gösterir.
Meraklı insanlar her şey hakkında konuşmaktan hoşlanırlar. Örneğin, tasarım akımlarından, bağış toplama stratejilerine ve daha pek çok farklı konuya kadar konuşabilirler. Her gün kaç kitap okuduklarından ve okurken nasıl bir strateji izlediklerinden bahsederken heyecan dolarlar. Bu noktada, ben de karşımdaki birinin meraklı olma durumunu hangi kitapları okuduklarını sorarak anlayabileceğime inanıyorum. Çünkü meraklı insanlar okudukları şeyler ve bundan nasıl keyif aldıkları hakkında saatlerce konuşabilirler.
Mutlaka okuyun: Girişimcilikte Merak Duygusu Neden Çok Önemlidir?
Ders 15: Tutkulu Olun.
“Uğruna öleceğiniz bir şey bulun ve onun için yaşayın.” Peter Diamandis
Her yeni gün sahip olduğunuz her şeyle kendinizi göstermeyi başarmak zordur. Bir noktada, yolunuza engeller çıktığında hala yola devam etme isteğine sahip olmanızı sağlayacak, sizin için derin bir anlama sahip bir amacınız olmalı. Bu amaç size büyük bir keyif vermeli ve tutku duymanızı sağlamalı.
Kendinizle ilgili olduğundan daha fazla takıntılı olacağınız bir şey yaparak başarılı olma şansınızı arttırın. Bu şey sonunda başarılı olduğunuzu görmek için hayatınızı verebileceğiniz bir şey olmalı.
Çünkü ancak bu şekilde elinizden gelen her çabayı gösterebileceğiniz güçlü bir nedeniniz olabilir.
Mutlaka okuyun: Steve Jobs’un dediği gibi: “Tutkusu Olan İnsanlar Dünyayı Değiştirebilir”
Ders 16: Tutku Tek Başına Yeterli Değildir!
Pek çok insan işini “aşık oldukları” bir zanaata dönüştürdükleri takdirde, girişimciliğin ağrıları ile başa çıkabileceklerini düşünür. Oysa girişimcilikte başarı yakalamak daha başka pek çok şeye dayanır: pazar, ürün, pazarlama, zamanlama, takım, işe alma… Bu liste çok daha fazla şey içererek devam eder.
Eğer yemek pişirmeyi seviyorsanız bir restoran açmanın iyi yemek yapmaktan daha farklı bir şey olduğunu biliyorsunuzdur. Zira, böyle bir girişim kurmak insanların, harcamaların ve daha da önemlisi pazarlama faaliyetlerinin yönetilmesidir. Sürekli değişen pazar dinamiklerinde büyük bir risk ve belirsizlik vardır. Bu nedenle uygun bir planlama ve sermaye stratejisine ihtiyacınız vardır. Yemek pişirme işi için doğru kadroyu yaratabildiğiniz sürece, tüm bunların yemek pişirmeyle ilgili olmadığını takdir edersiniz. Elbette, iyi bir şef olduktan sonra ve diğer büyük şeflerle ortaklık kurmaya başladığınızda bu yeteneğiniz önem kazanacaktır.
Ders 17: Hayata Geçirilemeyen Fikirler Değersizdir
“Fikirler ucuzdur. Fikirler kolaydır. Fikirler ortaktır. Herkesin fikirleri vardır. Fikirlere olması gerekenden çok daha fazla değer yüklenir. Fikirleri hayata geçirmek tek önemli gerçektir.” Casey Neistat
Fikri hayata geçirmek her şeydir.
Hedefinizi başarmak için yeterince hak etmek ve yetki yüklenmek anlaşılması gereken önemli bir prensiptir ve başarıya giden anahtardır.
Tam da bu nedenle, başarılı girişimciler çok nadir olarak yetkileri eline alır ve kendilerine tüm kalbiyle inanırlar.
Bu sebepten milyarderlerin %23’ü Y kuşağından. Y kuşağı üyeleri sık sık en sorumluluk sahibi kişiler olarak anılır, bu özellikleri sayesinde büyük hedefleri başarmak için kendilerine güvenirler.
Vizyonunuzu ne şekilde ortaya çıkarmanız gerektiğini ve vizyonun işinize nasıl yaradığını anlamak, dünyaya yeni bir gerçeklik yaratmak için oldukça önemlidir.
Ders 18: Fon Toplama Stratejisi
Daha önce 2 ya da 3 kez girişimcilik deneyiminiz yoksa, ki yatırımcıların hemen hemen hepsi böyle deneyimler arar, fon toplama aksi duruma göre biraz daha zor olacaktır. Bunun üstesinden gelmenin yolu ise, klasik keşif ve satış süreçlerinden geçer.
Yatırımcılara ne yapmak istediklerini ve hangi pazarlarla ilgilendiklerini sorun.
Yatırımcılar, portföylerinde tamamlamak istedikleri bir eksikliğe sahip olup, bununla ilgili oldukça seçici davranabilirler. Pazarda size benzer rakipleriniz sebebi ile sizden şüpheye düşerek yatırım yapmaktan vazgeçme olasılıkları da bir hayli fazladır.
Bu nedenle, karşınızdaki yatırımcının ne tür bir girişim şirketi ile çalışmak ve bu şirket için başlangıcın bir parçası olmak istediğini anlamaya çalışın. Girişim fikrini en başından bunları düşünerek kurgulamak ana çekirdek yatırımcınızı bulmanın en iyi yoludur. Daha sonra ki aşama olarak ise, onlardan size yardım etme konusunda güvenilir bir söz aldığınızdan emin olun. Onlara bu süreçte ne kadar yer verirseniz, size yardımcı olma konusunda da o denli istek duyacaklardır. Yani, en önemli mesele, onlar alan açmak ve onlara açtığınız bu alanı korumak. Çünkü zamanı geldiğinde yatırımcınızdan diğer yatırımcıların da size fon sağlaması için onları ikna etmesini isteyeceksiniz. Bir kere, bu noktaya gelmeyi başardığınızda daha fazla yatırımcı ile ortaklık kurabildiğinize şaşıracaksınız. Tek yapmanız gereken sürecin başındaki o ilk yatırımı elde etmeyi başarmanızdır.
Mutlaka okuyun: Yatırımcı Sunumu Nasıl Hazılanır?
Ders 19: Pazarlama Çok Önemlidir
“Ürününüz ayırt edici olmasa bile, muhteşem bir dağıtım ile pazarı domine edebilirsiniz. Tam tersi de geçerli, ayırt edici bir ürün kimi zaman sizi hedeflediğiniz noktaya taşıyamayabilir. Nikola Tesla da bu şekilde olması gereken yere gelemedi çünkü dağıtımın gücünü keşfedemedi.” –Peter Thiel
Aynı duruma gelen o kadar çok girişime tanıklık ettim ki, her birinden de pazarlamanın ne denli önemli olduğu sonucunu çıkardım. Son zamanlarda kendi adıma ben de bu durumu zor yollardan deneyimledim. Müşteri profilinizi en doğru şekilde çizebilmek, müşteri segmentlerinize göre stratejilerinizi belirleyebilmek ve bu segmentlerdeki müşterilerinize ulaşabilmek için en az maliyetli yolu keşfedebilmek oldukça zorlu olabilir. Girişimler yolun başında bu süreçlerin ağrısını mutlaka yaşar.
Telefonu elimize aldığımız ve bağlantıda olduğumuz insanları aradığımız günler sona erdi. Bunun yerine, doğru araçlar ile pazarın olabildiğince derinine inmek ve daima pazar ile temasta kalabilmek gerekli.
Bu noktada e-mail başta gelir. E-mail günümüzün en kıymetli varlıkları arasında yer alıyor, dolayısıyla insanların gelen kutularını kazanabildiğiniz ölçüde çok daha fazla yol kat edersiniz. Bir sonraki işiniz tabii ki, her bir müşteri kazanımı için maliyetinizi ortaya çıkarmak ve sizin için en karlı noktayı keşfedebilmek.
Mutlaka okuyun: Reklam ve Pazarlama Teknikleri
Ders 20: Kendi Kendini Bir Satan Ürün İşlerinizi Kolaylaştırabilir
“Büyük ürünler satılmaya ihtiyaç duymazlar, satılmalarını sağlayan kendileridir.”
Pazara uygun ürüne sahip olmak bir girişim şirketinin en önemli parçasıdır. Başka hiçbir şeyin bu kadar önemi yoktur, her bir aksiyon girişimin bu noktaya varabilmesi amacıyla alınmalıdır.
Ürünün pazara uyması, pazarın ürününüze ihtiyacı bulunduğuna dair açık sinyaller vermesi ve insanların ürününüze ulaşmak için çaba sarf etmesi anlamına gelir.
İnsanlara istediklerini henüz bilmediği bir şey vermeye çalışmak ve bunu yaparken de onların geri bildirimlerini almak arasında oldukça hassas bir denge vardır. Bu süreci yürütmek her ne kadar zor olsa da, pazardaki sinyalleri açıkça algılayabilmeye çalışmaktan vazgeçmemek gerek.
İlk şirketimde, hepimiz girişimcilik dünyasının gencecik işçileriydik. Pek çoğumuz 20’li yaşların başındaydık. Müşterilerimiz yeterince iyi yapılanmadığımız için şikayetçiydi ve bu sebeple onlara oldukça acılı deneyimler yaşattık. Yine de ürünümüzü 7 yıl boyunca satın almaya devam ettiler. Ürünümüz o kadar iyiydi ki, organizasyonumuzun iyi ya da kötü olması o kadar da önemli değildi. Büyük bir ürün her zaman kazanmanızı sağlar.
Ürününüzü tasarlarken, onu olabildiğince basit kurgulamaya çalışın. Örneğin, insanlar kahveyi sever. Siz de pazara yeni bir kahve markası sunmayı amaçlıyorsanız kahve tutkunu 10 kişiyi bir odada bir araya getirin. Bu kişiler arasından en az bir ya da iki kişi kahvenizi satın almayı istemelidir. Bu bu kadar basit. Böyle olmadığı takdirde, ürününüzün yeterince iyi olmadığı anlamına gelecektir.
Mutlaka okuyun: Piyasaya Bir Ürün ya da Hizmet Sürmeden Önce Atmanız Gereken 17 Adım
Mutlaka okuyun: Ürünün Kendini Satmasının 5 Yolu
Ders 21: Sürekli Bir Problemle Karşı Karşıya Kalacaksınız
Sorunları keşfetmeyi öğrenmek ya da şirketleri bir problem olduğuna inandırmak, girişimcilikte en kıymetli yeteneklerdendir. Yaşadınılan sorunu açıkça ortaya koyduktan sonra bunu çözebilmek için akılcı çözümler geliştirebilmelisiniz.
Mutlaka okuyun: İş Hayatında Problemleri Çözmenin Yolları
Ders 22: Beklentilerinizi Düşük Tutun
“Beklentilerinizi minnettarlıkla yer değiştirin ve dünyanızdaki değişimleri izleyin.” – Toby Robbins
Beklentiler, beklediğimiz başarılara ulaşmaya çalışırken süreçten keyif almamızın önünde engel oluşturur. Beklediğiniz hedefe ulaşmış olsanız bile çok az memnun ve tatmin olursunuz.
Kulağa mantıksız gibi gelebilir ama günlük yaşantınızdaki beklentilerinizden kurtulmaya çalışın. Bunu yaparsanız, her gün yeni sürprizler yaşamayarak günün keyfini çıkarmak için kendinize alan bırakmış olursunuz.
İnanıyorum ki, benim için başarı anlamına da gelen mutlu girişimlerin en büyük sırrı budur.
Mutlaka okuyun: Beklentiler ve Gerçekler Arasındaki Fark