Yakın Gelecekte Yok Olacak Meslekler

Oxford Üniversitesi’nde yapılan çalışmaya göre, önümüzdeki 25 yılda, var olan mesleklerin yüzde 47’si yok olacak. The Economist dergisinin raporu ise, hiçbir hükümetin bu duruma hazırlıklı olmadığı yönünde.

Her ülkede seçim vaatlerinden biri vatandaşlarına iş vermektir. Fakat iş imkanlarının artması bir yana, dünyanın dört bir yanındaki ekonomistler, yapay zeka, robotik ve diğer teknolojilerin ilerlemesi ile daha birçok mesleğin ortadan kalacağına inanıyor. Esasen bu konudaki tartışma, öngörülen noktaya ne kadar hızlı gidileceği üzerine devam ediyor.

İşletme Bölümü öğretim üyesi ve girişimci Art Bilger, Oxford’da yapılan çalışmaya atıfla, önümüzdeki 25 yılda var olan mesleklerin yüzde 47’sinin ortadan kalkacağına işaret ediyor. The Economist dergisine göre ise, bu iş dallarının yok olmasına kendini hazırlamış hiçbir hükümet bulunmuyor. Silinecek meslekler arasında hem mavi hem de beyaz yakalıları etkileyecek alanlar bulunuyor. Şu ana kadar teknoloji sadece mavi yakalıların işlerini ellerinden almıştı, ki bu da çoğunlukla üretim sektöründe çalışanları etkilemişti.

Bu yapısal işsizlik ile mücadele ve insanları yaklaşmakta olan korkunç sona hazırlamak için Bilger, kâr amacı gütmeyen bir organizasyon kurdu. İşsiz kalma süreci dramatik bir şekilde artmakla kalmayıp geri dönülemez bir hal aldı bile. Girişimci Bilger, bu nedenle iş gücünü modernize etmek için hükümetlere, üniversitelere, şirketlere ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlara çağrıda bulunuyor.

Bir noktayı açıkça belirtmek gerekiyor; mekanizasyon her zaman işimizi elimizden alan bir gelişmedir. Örneğin otomatik tezgahlar, dokumacıların işlerini ellerinden alır. Fakat bir yandan da yeni işler yaratır. Tamirci makineyi çalışır tutmalı, işçi onu kullanmalı ve benzeri birçok yeni iş alanı doğar. Çoğu zaman da bir alandaki gelişme diğerlerine kapı aralar. Örneğin 20. yüzyılın başlarında otomobillerin piyasaya çıkmasıyla nalbantlar işsiz kaldı. Zira kimsenin artık atlara ihtiyacı kalmamıştı. Fakat daha sonra tamircilere ihtiyaç doğdu ve bu iş için en iyi tercih nalbantlar oldu.

Günümüzde işsizlik, gelişmiş ülkelerde önemli bir sorun ve gelecekte bu durum daha da kötüleşecek. 2034 yılında, birçok orta seviye işe artık ihtiyaç duyulmayacak. Bu işin kazananı şimdilik yüzde birlik zenginler gibi görünüyor. Yaklaşan teknolojik devrim, orta sınıfı yok edeceğe benziyor. Teknolojinin gelişmesiyle bilgisayarlar daha az maliyetle çalışmanın yanı sıra, insanlardan daha verimli de çalışmaya başlayacak.

Muhasebeciler, doktorlar, avukatlar, öğretmenler, bürokratlar ve finansçılar için gelecek pek de güvenli değil. The Economist dergisine göre bilgisayarlar tonlarca veriyi değerlendirip finansal ya da tıbbi kararlar alabilecek. Daha az dolandırıcılığa ya da yanlış teşhise giden bu yolda, verim de artacak. Bu sektörlerde çalışanların işleri tehlikede olduğu gibi, çalışmaya devam eden azınlığında kazançları ciddi oranda azalacak. Bu durumun politika ve sosyal hayat üzerindeki etkilerini tahmin edebilirsiniz.

Makineleşme ve bilgisayara geçiş durdurulamaz. Ok yaydan çıktı bir kere. Herkesin bu durumu kabullenmesi gerekiyor. Ülkelerin bu gelişmelere bakışı şu şekilde olacak; diğer ülkeler bu tür teknolojileri kullanarak öne geçecekler, bu nedenle biz de bir an önce yeni durumu benimsemeliyiz. Eninde sonunda yeni girişimler ya da firmalar, işinden olanları bünyesine alacak. Fakat tüm bunlar, korkulan gelecek yaşandıktan sonra gerçekleşecek.

Bilger’e göre problemin uzun bir geçmişi var. Keyfini sürdüğümüz uzun ömür ve işlevsiz hale gelen eğitim sistemi, bu sorunun sebeplerinden. Önerilen çözüm yollarından biri, küresel ölçekte insanlara, temel ihtiyaçları için maaş bağlanması. Sonrasında ise, tekrar eğitim verilerek bu insanların yeni hedefler edinmesi sağlanabilir. Diğerleri ise kendi işlerini kurabilir ya da yaratıcı fikirleri destekleyebilir. Bu çözüm esasında, insanlığın tekrar ayağa kalkması anlamına bile gelebilir. Paranın peşinde koşmak zorunda kalmayan insanlar, gerçekten istedikleri alanda hevesle çalışabilir.

Bilger katıldığı bir radyo programında, eğitim sisteminin kökten değiştirilerek gelecekte var olacak mesleklere yönelik eğitimlerin verilmesi gerektiğini işaret etti. Art Bilger ayrıca, orta yaş grubunun da tekrar eğitime dahil edilerek ekonomiye katkı sağlamaları gerektiğinin altını çizdi ve bu konuda projeler geliştirildiğini söyledi. Bilger’e göre birçok orta yaş tekrar eğitim almaya sıcak bakmasa da, bu gerekli bir fedakârlık. Bu fikirlerin dışında, eğitimi renklendirmek de dile getirilen bir yöntem. Bunun için ise artırılmış gerçeklik gibi teknolojilerden yararlanılabilir. Öte yandan bu henüz olgunlaşmamış bir fikir olduğu için yakın zamanda karşımıza çıkamayabilir.

Geniş çaplı stajyerlik ve çıraklık seçenekleri de tartışma dahilinde. Günümüzde problem; yeterince iş olmasından ziyade, yeterince kalifiye eleman bulunamaması. Bilger’a göre ise bu daha öncelikli bir sorun.

Peki ya otonom araçlar yaygınlaştıktan sonra, bu işi profesyonel olarak yapan şoförler tekrar eğitim alarak yeni ekonomik düzende kendilerine yer bulabilecek mi? Bu sorunun cevabını kimse bilmiyor. Toplumlarda yaşanan her ani değişiklik gibi, bu yeni düzenin de kazananları ve kaybedenleri olacaktır. Ortaya çıkacak durum, iyimser bir ütopya da olmayacak, sosyal bir yıkım da. Muhtemelen bu ikisinin ortasında bir yerde kalacağız.

Bilger radyodaki röportajını: “Yüzde 25, 30, 35 gibi işsizlik oranlarına ulaştığımızda ne olacak? Bunu nasıl tolere edebilirsiniz? Tolere edebilseniz bile halen bu kadar insanın ne yapacağı muallak bir halde kalacak. Bana göre hayatta bir amacınızın olması, sosyal düzen için önemli bir gereklilik.” sözleriyle tamamladı.

 

Robotlar Geliyor

İşler tamamen ortadan kalkmayacak tabii ki. Birçok meslek tekrar tanımlanacak fakat insanların bu işleri yapmak için ihtiyacı olan becerileri olmayacağı için, büyük ihtimalle çoğu işsiz kalacak.

Birçok rapor makineleşmenin sonumuzu getireceğini söylüyor. 2017 yılının başında McKinsey & Company tarafından yapılan çalışmaya göre her 10 meslekten 6’sının, yüzde 30’a varan bölümü bilgisayarlar tarafından yapılabilir hale gelecek. Bank of England’a görevli bir ekonomist de Amerika Birleşik Devletleri’nde 80 milyon, Birleşik Krallık’ta ise 15 milyon kişinin işlerine, robotlar tarafından el konulacağını belirtiyor.

Tabii ki tüm meslekler bir değil. 2013 yılında Oxford Üniversitesi’nde yapılan birçok atıf alan “The Future of Employment” (Mesleklerin Geleceği) adlı araştırmada, bilindik 702 meslek incelendi ve bazılarının (pazarlamacılar, vergi uzmanları, hakemler, vb.) diğer meslek gruplarına (ör: psikolog, diş hekimi, doktor, vb.) göre daha büyük bir yok olma riski taşıdığı sonucuna varıldı.

Geçmişte, teknoloji nedeni ile ortadan kalkan meslekler genellikle abartılarak haber yapılırdı. Öte yandan teknoloji, yerini aldığı işlerden daha fazla yeni iş alanları yaratırdı. Bu nedenle teknolojiye düşmanlık etmeye “Luddite Fallacy” yani “otonom makinelere karşı olma saçmalığı” denildi. Bu terim, 19. yüzyılda, işlerini ellerinden alacağı gerekçesi ile dokuma tezgahlarını parçalayan tekstil çalışanlarına atıfla türetildi. Öte yandan, son 60 yılda, teknolojinin ortadan kaldırdığı tek meslek dalı: asansör operatörlüğü.

İyimser tahminlere göre teknoloji refah düzeyimizi artırıp bizi angarya işlerden kurtaracak gibi görünse de, 1930 yılında iktisatçı John Maynard, torunlarının haftada 15 saat çalışacağını öngörmüştü. Öte yandan bugün biz neredeyse günde 15 saat çalışıyoruz.

Günümüz teknolojik devrimi, endüstri devriminden çok daha farklı boyutlarda. Değişim geniş bir alanda katlanarak artıyor. Stanford Üniversitesi’nden Jerry Kaplan’a göre otomasyon, mesleğinize aldırmadan geliyor. İster fabrikada işçi olun ister finans sektörü çalışanı, isterseniz de müzisyen, otomasyon bir gün karşınıza çıkacak.

Mutlaka okuyun: Günümüzdeki Robotlar

 

Hangi Meslekler Risk Altında

Kasvetli konulara girmeden önce otomasyonu işinizi kaybetmek anlamına gelmediğini anlamanız önemli. Sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde var olan iş dallarının yüzde 47’sinin risk altında olduğu verisi, bu işlerin ortadan kalkacağı anlamına gelmiyor. Basitçe bu meslekler otonom teknolojilerin çalışma alanına giriyor.

Başka bir deyişle; bu işler tamamen ortadan kalkmak yerine, yeniden tanımlanır hale gelecek. Öte yandan çalışan için, işin ortadan kalkması ile yeniden tanımlanması arasında pratikte pek fark yok. Zira yeniden tanımlanan iş için gerekli beceriler, halihazırda çalışanlarda olmayacak. Profesör Richard Susskind’in kitabı “Geleceğin Meslekleri ve Avukatların Yarını” (The Future of the Professions and Tomorrow’s Lawyers) adlı kitabı tam da bu ayrıma parmak basıyor. “İleride göreceğiniz mesleklerin çoğu, birçok görevin bir arada yapıldığı işler olacak.” diyen Susskind, bugünün avukatların, hukuki tavsiyeler veren bir sistem kurmadığını fakat 2025 yılındaki avukatların bunu yapacağını belirtiyor ve “Bu insanlar halen avukat olacak fakat farklı şeyler yapacaklar.”diyor.

Peki hangi meslek dalları tehlike altında?

Robotların Yükselişi: Teknoloji ve İşsiz Bir Gelecek Tehlikesi (Rise of the Robots: Technology and the Threat of a Jobless Future) kitabının yazarı ve fütürist Martin Ford, risk altındaki mesleklerin belli bir rutine sahip, tekrar eden ve öngörülebilir meslekler olduğunu belirtiyor.

Telefon ile pazarlama risk altındaki mesleklere bir örnek. Bu iş oldukça rutin ve yüzde 99 ihtimalle otomatik hale gelecek. Halihazırda otomatik aramalar alıyorsunuz bile. Vergileri düzenleme işi de keza öngörülebilir verilerin işlenmesinden ibaret ve büyük olasılıkla robotlar tarafından yapılır hale gelecek. Robotlar hukuk alanına da el atacak gibi duruyor. Hukuk danışmanları ve avukatların yaptıkları çoğu iş de tekrarlardan oluştuğu düşünülrse bu mesleklerin de yüzde 94 gibi bir oranla tehlike altında olduğunu söyleyebiliriz. Yapılan bir araştırma gösteriyor ki; hukuk sektöründe 100 bin civarında iş, 20 yıl içerisinde otomatik olarak yapılır hale gelebilir.

Fast food sektöründe çalışan aşçılar da, yapay zekaya sahip Flippy adlı robot gibi robotlar tarafından işsiz bırakılmaya yakın. Bu meslektekilerin risk oranı ise yüzde 81.

Mutlaka okuyun: Yapay Zeka ve Uygulama Alanları

 

Gelecekte Yok Olma Tehlikesi Düşük Olan Meslekler

Fütürist Ford, geleceğe ayak uydurabilecek meslekleri üçe ayırıyor.

İlk grupta, yaratıcılık gerektiren; sanatçı, bilim insanı ve iş stratejisti gibi meslekler yer alıyor. Fakat Ford bu noktada, yaratıcılıkta insanların halen robotlardan üstün olduğunu belirtip gelecek için de uyarıda bulunmayı ihmal etmiyor. Ford: “20 yıl sonra, dünyadaki en yaratıcı varlığın bilgisayar olmayacağını garanti edemem. Şimdiden orjinal resimler yapabilen bilgisayarlar mevcut. 20 yıl sonra bu işin nereye gideceğini bilemeyiz.”

İkinci grupta ise, insan ilişkileri gerektiren işler bulunuyor. Hemşirelik ya da insanlarla bağlantı kurmanızı gerektirecek başka iş dalları bu gruba dahil edilebilir.

Üçüncü grup ise öngörülemeyen işleri içine alıyor. Örneğin farklı sorunlar için farklı yerlerde ihtiyaç duyulabilecek tesisatçılar bu gruba dahildir.

Bu parametreler, mesleklerin geleceğinin risk altında olup olmadığını belirlemek için kullanılıyor. Değerlendirilen mesleklerden bazıları ise; terapistler, tamirciler, sağlık çalışanları vb.

Yaratıcılık ya da insanlarla muhatap olmayı gerektiren mesleklerde, önümüzdeki 10 yıl herhangi bir risk görünmese de, 20 yıl sonra ne olacağını kestirmek zor. Susskind, gelecekte bilgisayarların iş hayatını ne kadar değiştirebileceğinin göz önüne alınması gerektiğini düşünüyor.

Susskind, 2020’li yılların işsizliğin değil, iş tanımının değiştiği bir dönem olacağını düşünüyor. Öte yandan, durum kimsenin uzun vadeli kariyer planı yapmasına izin verecek kadar net değil. Fakat Susskind, insanların vazgeçilmez olduğu inanışının var olduğunu, buna rağmen makinelerin daha önce sadece insanlar tarafından yapılabileceğine inanılan alanlara da girdiği görüldü. Bilgisayarlar şimdiden orjinal müzikler besteleyip, yaratıcılık gerektiren masaüstü oyunlarda profesyonel oyuncuları alt edebiliyor.

Bilgisayarlar dini konularda da insanlara yardımcı olacak. Din adamlığının yok olma riski yüzde 0,81 gibi düşük bir oran olsa da, Susskind’e göre birgün algoritmalar bu görevi yerine getirebilir hale gelecek. Ayrıca, şimdiden “Confession” (İtiraf / Günah Çıkarma) adlı bir uygulama bulunuyor.

Sürekli robotlardan bahsediyoruz fakat, gelecekteki iş hayatını etkileyecek tek olgu bu değil. Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum -WEF-)’de eğitim, cinsiyet ve çalışma girişimlerinin başındaki Saadia Zahidi, değişimi yönlendiren başka etkenler de olduğunu belirtiyor.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2016 yılı raporunda: İklim değişikliği, orta sınıfın yükselişi, Avrupa ve Asya’nın belirli bölgelerindeki yaşlı nüfusun artması ve kadınların taleplerinin değişmesi iş hayatını önemli etkileri olacak konular. Zahidi, tüm bu faktörlerin bir araya gelerek iş hayatında değişimlere neden olacağını ileri sürüyor.

Raporda yakın zamanda otomasyon teknolojisinde önemli düzenlemeler göreceğimiz belirtiliyor. Zahidi, gelecek üç yılı değişim ve nispeten zararla geçireceğimiz bir dönem olarak tanımlıyor. Bu geniş çapta işsizlik olacak anlamına gelmese de, görmezden gelinmemesi gereken bir durum.

Zahidi’ye göre otomasyon, cinsiyet eşitsizliğini de daha kötü hale getirebilir. Zira gelecekte daha da yaygınlaşması beklenen çalışma alanları için gerekli olan; bilim, teknoloji, mühendislik, matematik ve bilişim konularında, kadınlar erkekler kadar yer almıyor. Öte yandan, sağlık ve eğitim gibi daha çok insan ilişkisi gerektiren mesleklerde yer alan kadınlar, otomasyon riskine de uzak gibi görünüyor.

Uzun vadede kadınlar, teknolojik değişimlere karşı daha iyi konumlanabilir.Yakın zamanda yapılan bir araştırma da, erkeklerin kadınlara oranla daha büyük bir bölümü, otomasyon nedeniyle işsiz kalabilir. Özellikle de düşük seviyede eğitim almış olan erkekler.

 

Yaklaşmakta Olan Değişime Kendinizi Nasıl Hazırlayabilirsiniz?

Yenilik, değişim danışmanlığı firması DDG’nin kurucusu Justin Tobin, “Bağımsız düşünme alışkanlığına sahip insanlar, her geçen gün daha iyi bir şekilde farkına varıyor ki, maaşlı bir işte çalışmak tüm paranızı aynı yerde değerlendirmekten farksız. Akıllıca olan, varlığınızı farklı yerlerde değerlendirmektir. Bu nedenle her gün daha fazla insanın kariyerlerini farklı yönlerde ilerletmeye çalıştığını görüyorsunuz.” diyor.

Fütürist Faith Popcorn’da benzer bir şekilde, mümkün olduğunca çevik olmamızı ve piyasaya sunabileceğimiz farklı beceriler geliştirmemizi öneriyor.

Popcorn, gelecekte hepimizin ortalama 7, 8 işte çalışacağımızı ve tek bir firmaya bağlı kalmak yerine birçok farklı şirket için emek harcayacağımızı söylüyor.

Popcorn’a göre bu devasa değişimin orta yerinde kaldık ve bu değişim tüm toplumu kökten değiştirecek.

Geleceği öngörmek Popcorn’un işinin bir parçası ve bu işte ne kadar iyi olduğunu geçen yıllarda defalarca kanıtladı. Buna rağmen o bile bu hızlı değişime ayak uydurmakta ve öngörmekte sıkıntı yaşıyor.

 

20 Yıl İçinde Teknoloji Tarafından Elimizden Alınacak 15 Meslek

Gelecekle ilgili bazı detaylar oldukça heyecan verici olsa da, bazı gelecek senaryoları da bir o kadar iç karartıcı. Yukarıda sebepleri ile anlatılan bu yöne, örneklerle devam etmek istiyoruz.

Oxford Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, önümüzdeki 10 yılda var olan mesleklerin yüzde 45’i ya ortadan kalkacak ya da iş gücüne çok az ihtiyaç duyulacak şekilde geliştirilecek.

Yani bu değişim, gelecek planlarınıza fazlasıyla etki edecek. Aşağıda önümüzdeki 10 ile 20 yıl arasında ortadan kalkacak ya da otonom hale gelecek 16 mesleği listeledik.

 

1. Şoförler

İşiniz herhangi bir iş makinesi, araba vb. kullanımını içeriyorsa, yakında işsiz kalabilirsiniz.

Taksi, otobüs, kamyon, uber, kargo ve benzeri tüm alanlarda, kısa süre içerisinde otonom teknolojiye geçilmiş olacak.

Sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde 15,5 milyon kamyon bulunuyor. Sektöre 10 milyonu şoför olmak üzere 14 milyon insana iş veriyor. Bu insanlar tehlikeye karşı ilk sıradalar. Zira otonom araçların dinlenmesine gerek yok, 7 gün 24 saat hareket halinde kalabilir ve en önemlisi, bu teknolojiye şimdiden ulaştık.

Bu teknoloji şimdiden Alman hükümeti tarafından destekleniyor ve sürücüsüz kamyonlar işini çok ciddiye alıyorlar.

Elon Musk da, 1, 2 sene içerisinde araçlarının yüzde yüz otonom hale geleceğini, sonraki 3 yıl içerisinde de hükümetlerin onaylayacağını belirtiyor.

Tüm büyük otomobil markaları elektrikli ve sürücüsüz araç geliştirmek için birbirleri ile yarışıyor ve bu yarışa katılmayanların geride kalacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Yakın gelecekte araba sürmek, asansöre binmek gibi olacak. Sadece bir düğmeye basacaksınız ve araç sizi istediğiniz yere götürecek.

Peki hayatını şoförlükle kazanan milyonlarca insana ne olacak? Bu insanlar kendilerini geliştirmek zorunda kalacak. 20’li ve 30’lu yaşlarda bu iş kolay olsa da, 50 yaşını aşmış bir taksi şoförünü bu konuda ne yapabileceği belli değil.

Bu insanların taksi şoförlüğünden sanal dünya için 3 boyutlu tasarım yapmaya geçecekleri pek olası görünmese de, tüm bunları gelecek gösterecek.

Mutlaka okuyun: Sürücüsüz Kamyonlar

Mutlaka okuyun: Sürücüsüz Arabalar Ne Zaman Yola Çıkacak?

 

2. Çiftçiler

Eskiden çiftçilerin sayısı akıl almaz boyutlardayken, yakın zamanda gözle görülür oran azaldı. Dünyanın az gelişmiş bölgelerinde halen insan gücüne dayalı tarım yapıldığını görüyor olsanız da, birçok yerde tüm üretim otonom hale geldi ve sadece bir avuç eğitimli insan tarafından, kablosuz teknoloji sayesinde ofislerinden kontrol ediliyor.

Eskiden ekim, dikim, haşere kontrolü, hasat ve taşıma için bolca insan gücüne ihtiyaç duyuluyordu. Artık takip için uydular ve dronelar, zararlılara karşı güçlendirilmiş toprak ya da tohumlar kullanılıyor. Ekim ve hasat yakında otonom hale gelecek ve bu iş için tasarlanmış araçlarla hızlı bir şekilde yapılıyor. Taşıma da aynı şekilde yakın zamanda sürücüsüz olarak hareket edebilecek.

Yakında çiftçi denilince akla bankacı ve benzeri mesleklere benzer bir iş gelecek. Zira tarım işi yapanların sayısı oldukça azalacak. Eğer bu size olası ya da mantıklı gelmiyorsa, kötü haber; iş işten geçti bile. Bugün büyük gıda ve içecek markalarının neredeyse tamamı, sadece 10 firmaya ait.

Bu firmalar hangileri mi? Nestlê, PepsiCo, Coca-Cola, Unilever, Danone, General Mills, Kellogg’s, Mars, Associated British Foods ve Mondelez.

 

3. Baskı ve Yayımcılık

Gazeteler sona geldi. Geleneksel medya, internet karşısında can çekişiyor. Artık gazete sayfalarından değil, twitter vb. kaynaklardan haber alıyorsunuz. Tüm geleneksel medya birbiri yerine, topyekün hayatta kalmak için savaşıyor. Güçlü markalar bile, her ne kadar dijitale yatırım yapsalar da, yok olmanın eşiğinde.

Bilgiye artık ücretsiz ulaşılabiliyor ve sadece birkaç yayımcı, kendilerine duyulan güven nedeni ile işini sürdürebiliyor. Bunun en iyi örneği de, okuyucularına başarılı bir ödeme sistemi sunarak yazılarını paylaşan The New York Times gazetesi.

Haber kaynaklarının değişmesi ile büyük markalar bu online dünyada kendilerine yer bulmakta daha da zorlanır hale geliyor. 1970’li yıllarda televizyondan haber alınıyordu. Şimdi ise işler oldukça farklı.

 

4. Kasiyerler

Sadece ülkemizde 1 milyonun üzerinde kasiyer ve satış elemanı bulunuyor. Bu sayı dünya genelinde kat be kat fazla. Bu insanlar, sandıklarından daha kısa sürede işsiz kalabilirler. Bazı marketlerde kullanıma sunulan otomatik kasaları görmüşsünüzdür. Bu kasaların başında, kontrol ve yardım için halen bir görevli dursa da, yakın gelecekte bilgisayarlar tüm görevi devralacak.

Bu konuda adım atmış olan büyük firmalar, geleceğin ne yönde şekillendiğini en iyi şekilde gösteriyor. Amazon Amerika’da faaliyet gösteren ve sağlıklı ürünlerin satıldığı Whole Foods marketler zincirini 14 milyar dolara yakın bir paraya satın aldı.

Bu alımın ardından Amazon, Amazon Go adını verdiği mağazaları için testlere başladı. Bu mağazalarda çalışan hiç kimse olmayacak. Mağazaya girip istediğiniz ürünleri alıp çıkıp gideceksiniz. Mağazadan aldığınız tüm ürünler, otomatik olarak kredi kartınızdan ödenecek.
Amazon Go için gerekli olan sensörler ve teknoloji halihazırda kullanımımıza açık. Tek ihtiyaçları biraz daha geliştirilmek.

Dahası, yapay zekaya sahip kasiyerler durmadan, 7 gün 24 saat aynı performans ile çalışabilir.

Mutlaka okuyun: Amazon Go, Marketlerdeki Ödeme Kuyruklarına Son Veriyor!

 

5. Seyahat Acenteleri

En son ne zaman seyahat acentası kullandınız?

Uçak bileti almak için Skyscanner ve benzeri uygulamalar, otel bulmak ve yer ayırtmak için Booking.com ve Airbnb, tüm acenta ihtiyacını ortadan kaldırabilecek donanımda.

Artık uçak bileti ya da otel ayarlamak için üçüncü kişilere ihtiyacınız yok. Kendi başınıza bu işi kolaylıkla yapabilir, hatta Siri’ye sizin için bu işleri yapmasını söyleyebilirsiniz.

 

6. İmalat İşçileri

Endüstri devriminin ardından, tarlalarda çalışan insanlar fabrikalar taşındı ve hayatımız kolaylaştıran makineleri üretmeye başladı.

Sürecin devamında, aynı insanlar makine üretebilen makineleri ortaya çıkardı ve sonunda insanlar ihtiyaç kalmadı.

100 yıldan daha kısa bir süre önce araba fabrikalarındaki üretim yöntemi ile bugünkü üretim yöntemi arasında dağlar kadar fark var.

O zamanlar birçok insan peşpeşe çalışarak aracı üretmek için uğraşırken bugün basit bir yazılımın tüm işi yapmasını izliyoruz.

Mutlaka okuyun: Endüstri 4.0 Hakkında Herkesin Bilmesi Gereken Şeyler

 

7. Lojistik Memuru

İşler eskisi gibi olmadığı halde inanılmaz büyüklükte bir sayıda sevk memuru istihdamı mevcut. Lojistik memuru genel olarak herkesin hareketini planlayıp düzenleyerek işlerin yolunda gitmesini sağlar.

İtfaiyede, havaalanında, polis merkezinde ya da sağlık alanında çalışıyor olmanızın bir önemi yok. Bu işi sizden çok daha başarılı bir şekilde yapabilecek teknolojiye şimdiden sahibiz. Tek ihtiyacımız olan, son rötuşlar ve bu teknolojiyi hayata geçirmenin en iyi yolunu bulmak. Sadece 5 yıl önce, taksi çağırmak için birileri ile konuşmanız gerekiyordu. Şimdi ise UBER ve LYFT sayesinde işler tamamen değişti.

 

8. Garsonluk ve Barmenlik

Bu meslekler tamamen ortadan kalkmasa da, çalışanların birçoğunun işsiz kalacağı ortada. Tabii ki sosyal ilişki gerektiren bir alan garsonluk ve barmenlik fakat durum her zaman bu şekilde olmayabilir. Bazen sadece masanıza oturmak, en kısa sürede yemeğinizin ve içkilerinizin gelmesini, sonra da kalkıp gitmek istersiniz.

Tüm bu istekleriniz, düzgün bir şekilde hazırlanmış algoritma ve bir adet iPad ile sağlanabilecek istekler. Bu yeni eğilim dünyanın dört bir yanında birçok lokanta tarafından kullanılmaya başlandı bile.

 

9. Banka Memuru

Üzgünüz ama zaten bankalara sosyalleşmek için gitmiyorduk. Açıkçası mecbur kalmadığımız sürece bankalara hiç gitmiyoruz. Hesaplarımızı akıllı telefondan kontrol ediyoruz ve para transferleri için artık formlar doldurmak yerine otomatik ödeme ve benzeri yöntemleri kullanıyoruz.

Nakit ihtiyacınız olduğunda ATM’ler size yardımcı oluyor. Dünyanın hemen her yerinde, internet üzerinden hesap açabiliyor ve sadece kişisel bir hizmet almanız gerektiğinde banka çalışanları ile muhatap olmanız gerekiyor. Hatta birçok yerde bu işi de telefon ya da görüntülü arama ile yapabiliyorsunuz.

 

10. Askeri Pilotlar ve Askerler

Askeriye yenilikleri en yakından takip eden ve bu gelişmeleri en kısa sürede uygulamaya sokan yapıdır. Eskiden savaşların akıbetini en fazla askerin hangi tarafta olduğu belirlerken bugün en önemli etken teknoloji.

Artık kimse atının üstünde süngüsüyle savaşa girmiyor, zira bu oldukça anlamsız olurdu. Pilotu dünyanın öbür ucunda huzur içerisinde otururken, herhangi bir hedefi insanlardan çok daha başarılı bir şekilde vurabilen dronelar, pilotun tehlikeye girmesine de engel oluyor.
Öte yandan halen insan faktörü askeriyenin içerisinde bulunuyor. Özel tim olarak bilinen bu ekipler, teknolojinin faydası olmayan bölgelerde devreye giriyor.

 

11. Fast Food Çalışanları

Fast food zinciri McDonalds’ın Amerika’daki çalışanları, saaatlik 15 dolar ücret talebi ile yakın geçmişte eylem yapmışlardı. Buna benzer, vasıfsız çalışanların ücret artışı talepleri, otomasyonun devreye girmesini tetikleyen bir etken.

Açıkçası fast food sektörü en kolay otonom hale getirilecek işlerden biri ve her halükarda robotlar tarafından yapılmaya başlayacak. Bu teknolojinin devreye girmesi için acele edilmemesinin tek nedeni, halihazırda iyi işleyen bir sistemin kurcalamak istenmemesi. Şimdi ise, tüm bu eylemler ve hükümetin bu olaya el atma ihtimali, otomasyon fikrini tekrar gündeme getiriyor.

 

12. Telefon ile Satış Personeli

Telefon ile satış yapan insanların sayılarının azaldığını fark etmiş olmalısınız. Tüm sektör, hedef reklamlar tarafından ele geçirilmiş vaziyette ve bu iş için teknoloji devlerinin toparladığı kişisel bilgiler ve internet kullanım verilerimizden yararlanılıyor.

Örneğin Facebook beğendiğiniz, tıkladığınız, paylaştığınız ya da ilgilendiğiniz her şeyi değerlendirerek veri topluyor ve bu veri yığınını başkalarına satıyor. Biz de, bu verileri kendi işlerimiz ve reklamlarımız için kullanıyoruz.

Reklamlar bu veriler sayesinde gittikçe daha akıllı hale geliyor ve sizin önünüze, öyle ya da böyle, sadece ilgi duyduğunuz konularda reklamlar geliyor. Bu nedenle de telefon üzerinden satış anlamsız hale geliyor.

 

13. Muhasebeciler

Bu listeden de anlaşılacağı üzere, sıkıcı ve tekrara dayalı işler, algoritmalar tarafından yapılmaya başlayacak. Muhasebecilere gelirsek, onların görevi; ham verileri değerlendirip düzenlemek. Bu algoritmaların en iyi yaptığı iş aynı zamanda.

Muhasebecilerin sayısına ve kazançlarına bakıldığında, gerekli olan algoritmayı yaratmak için milyarlarca dolar harcasak bile kârda olacağımız kesin. Tam da bu nedenle yapay zeka geliştiriciler, muhasebecilerin ve avukatların peşinde.

 

14. Borsacılar

Bloomberg’in 2015 yılında yaptığı araştırmaya göre, borsada işlem yapanların sadece %10’u gerçek insan, geri kalanı ise bot olarak tabir edilen bilgisayar programlarından oluşuyor.

Paranın olduğu yerde, işi otomatiğe bağlayıp rakiplerinin önüne geçmek isteyen insanlar da olacaktır. Bu işin merkezi de borsalardır.

Borsaya girip kağıt almak istediğinizde, formları doldurup hangi kağıttan ne kadar alacağınızı belirtirsiniz. Bunun üzerine, sistemdeki botlar sizin almayı planladığınız kağıtları satın alır, kendi aralarında işleme tabii tutar ve size kâr marjı koyarak satar. Bu sistemde botlar her zaman kazanır.

Mutlaka okuyun: Beynimiz, Yatırım Kararlarımızı Nasıl Etkiliyor?

 

15. İnşaat İşçileri

Dünyaya geri dönersek, insanların bazı işlerde halen kolları sıvayıp alın terleriyle çalıştığını görürüz. Rakamlar kesin olmasa da, dünya genelinde 200 milyon inşaat işçisi bulunuyor ve bu rakamın, gelişmekte olan ülkelerdeki talep ile her geçen gün daha da artması bekleniyor.

Fakat artmıyor. Çünkü teknoloji sürekli daha verimli ve daha az masraflı hale geliyor. Geliştiricilerin artık tek ihtiyacı, daha fazla makine ve bu makinelerin yapabileceklerini daha da artırmak. Teknoloji ilerledikçe, inşaat işçilerinin de tarım işçileri ile aynı kaderi paylaşacakları görünüyor. Eğer inşaat firmasının sahibi ya da vasıflı, otomasyonun bir parçası olabilmiş bir elemanı değilseniz, gelecek sizin için pek de iyi şeyler getirmeyebilir.

 

16. Film Yıldızları (Aktör ve Aktrisler)

Yaratıcılık ve bakış açısı gerektiren işlerdeki insanların, otomasyon tehdidi altında olmadığını düşünebilirsiniz. Genel anlamda haksız sayılmazsınız ancak bazı istisnalar da yok değil.

Aktör ve aktrisler masraflı ve çalışması zor insanlardır. Bir projeye yüzlerce milyon dolar para yatırdıktan sonra, işin kişilere bağlı olmasını istemezsiniz.

Her yıl daha fazla animasyon film ile karşılaşıyoruz. Çünkü animasyon film karakterleri yaşlanmaz, şikayet etmez ve para anlamında sorun çıkarmaz. Peki ya filmler? Örneğin Iron Man (Demir Adam)’da başrol oyuncusu Robert Downey Jr. CGI ile yaratılan karakterden daha az ekranda göründü.

Yakın bir gelecekte, sanatçılar kendilerinin 3 boyutlu tasarımlarını büyük şirketlere satacaklar ve bu şirketler gerektiğinde sette tasarımları tekrar tekrar yaratacak. Oyuncuların ise sete gelmelerine gerek kalmayacak. Oldukça ilginç değil mi?

Yukarıda anlattıklarımız, öngörüler ve risk altında olan ve olmayan meslekler, yüzde yüz doğru kabul edilerek yazılmadı. Teknolojini ne yöne evrileceğini kesin olarak öngörmek imkansız sayılır. Fakat bu değerlendirmeleri göz önünde tutarak kendinizi geleceğe hazırlamanız akıllıca olacaktır.

 

İlginizi çekebilir

Zengin Eden Meslekler ve Kariyer Alanları

Geleceğin Meslekleri Neler Olacak?

Refik Lutfi ÖZSÜLLÜ

Yazar : Refik Lutfi ÖZSÜLLÜ

ODTÜ'den mezun olmadan önce yıllarca TRT Haber gibi birçok platformda editörlük yapan teknoloji aşığı biri. İnovasyonları, girişim fikirlerini ve tüm dünyadan yenilikleri sizler için araştırıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir