Çarşamba, Mart 26, 2025
Ana Sayfaİş Fikirleriİlham Veren Yaratıcı Ürün Fikirleri

İlham Veren Yaratıcı Ürün Fikirleri

İnternette her dakika, kitlesel fonlama ile hayata geçirilen milyonlarca proje ortaya çıkıyor. Kickstarter ya da Indiegogo gibi sitelerde gezindiğinizde garip, işe yaramaz hatta aptalca sayılabilecek projelerle karşılaşmanız işten bile değil. Bu karmaşanın içinde, gerçekten kıymetli bazı fikirler de bulunuyor. Çakma ürünler ya da taklit teknolojileri bir kenara bırakarak bu haftanın en alışılmadık, iddialı ve heyecan verici projelerini derledik. Kitlesel fonlamalı projelerde aklınızda tutmanız gereken en önemli şey ise, iyi bir fikrin bile başarısız olabileceğidir. Bu nedenle hayalinizdeki ürün için para yatırmadan önce araştırmanızı dikkatli bir şekilde yapın.

 

Urban River’s Trash Robot: Nehir Temizleme Robotu

Kentsel ve nüfusun yoğun olduğu bölgelerdeki birçok dere ve nehrin ortak sorunu olan kirlilik, Şikago Neri’nin de başlıca problemlerinden biri. Artık eskiye nazaran çok daha temiz olan nehirde daha fazla balık yaşıyor ve daha fazla insan eğlence amaçlı kullanabiliyor.

Fakat ne yazık ki, şehrin ünlü nehri birçok kaynaktan yayılan ve ekosisteme farklı şekillerde zarar veren devasa bir plastik atığa da ev sahipliği yapıyor. Dahası, temizlik için gösterilen çabalar da yetersiz kalıyor. Fakat bu durum, Kickstarter’daki yeni bir proje sayesinde değişeceğe benziyor.

Kentlerdeki nehirleri temizlemek için kullanılacak olan “Urban River’s Trash Robot” İnternet’e bağlı, uzaktan kontrol edilebilen, etkileşimli bir çöp toplayıcı tekne. Proje tamamlandığında, kullanıcılar İnternet üzerinden temizlik robotunun sitesine girerek belirli bir süreliğine robotu kontrol edecek. Yönlendirmeyi kolaylaştırmak için teknenin üzerinde canlı yayın yapan kameralar kullanılıyor ve kontrol eden kişinin çöplerin yerini belirleyip, yanına gitmesine olanak veriyor. Eğlenceli bir oyun gibi duruyor değil mi?

 

Gigabot X: Topaklarla Çalışan 3D Yazıcı

3D yazıcı teknolojisi geçtiğimiz yıllarda sıçramalar ve duraklamalar yaşayarak yoluna devam etti. 3D yazıcıların kalitesindeki, ulaşılabilirliğindeki ve fiyatındaki ilerlemelerin yanı sıra, kullanıcılar için de çok geniş yelpazede materyal seçenekleri sunulmaya başlandı. Artık sadece PLA ve ABS değil, ahşap, kil, plastik ve hatta metal kullanarak çalışabilen 3D yazıcılar bulmak mümkün.

Tek problem ise, bunun halen çok pahalı olması. Türüne ve kalitesine bağlı olarak satın alacağınız plastik bir makaranın fiyatı, 80 bin Türk Lirası ile 240 bin Türk Lirası arasında değişiyor. Çok baskı yapıyorsanız, masraflar ciddi şekilde artabilir. Peki ya aynı sonuca ulaşabilmek için daha iyi bir yol olsaydı? Gigabot X’in hedefi işte tam olarak bu! Bu cihaz lifler yerine plastik topaklarla çalışıyor.

Projenin Kickstarter sayfasında “Topaklarla yazdırmanın belli başlı faydaları bulunuyor.” diyen Gigabot X yaratıcıları, ürünlerinin neredeyse on kat pahalı plastik liflerinden kurtulmanızı sağladığını belirtiyor. Topaklar kullanmanın yazım hızına da etkisi var. Yapılan deneylerde topakların kullanımının klasik 3D yazıcılara nazaran 17 kat daha hızlı olduğu görüldü. Ayrıca topaklarla yazabilen yazıcılar hali hazırda piyasada olduğu için, geniş ölçekli üretim tesislerinde ve potansiyel kullanıcılar için mali anlamda da fayda sağlayacaktır. Firmanın amacı, ilk ürünlerinde olduğu gibi 3D yazıcıları daha ulaşılabilir hale getirmek ve fiyat performans oranını iyileştirmek.

Mutlaka okuyun: 3d Yazıcılarla İlgili İş Fikirleri

 

Aquajet H2: Su Altında İtiş Sağlayan Cihaz

Yüzgeçlerinizin olmaması bir balık gibi suyu yararak ilerleyemeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Su sporları ekipmanları üreten Hoverstar Flight Technology firması sayesinde, kısa zaman içerisinde suyun üzerinde ya da altında kolayca hareket edebileceksiniz. Dalgıçların ya da şnorkel ile dalanların deneyimlerine eşsiz bir nitelik katacak olan bu su altı scooter’ının ismi Aquajet H2.

Köpek balığı kafası şeklindeki su altı scooter’ı uçağa benzer kanatlara sahip ve dizaynı sayesinde su altıdaki sürtünmeyi azaltarak daha hızlı ve dengeli gitmeyi sağlıyor. Macerapersetlerin su altında ya da suyun yüzeyinde gidebilmek için tek yapmaları gereken ise kanatların ön tarafından tutunmak olacak. Akıllı motoru sayesinde dört kişiye kadar taşıma kapasitesine sahip olan Aquajet H2, üç farklı hızda yol katediyor. Saatte 9 kilometre hıza ulaşabilen Aquajet H2, sizin yüzebileceğinizden daha hızlı hareket etmenize olanak veriyor. Öte yandan, dünya şampiyonlukları bulunan Michael Phelps’in saatte 9,5 kilometre hızla yüzebildiğini belirtmek lazım.

 

QSun: UV Işınlarına Karşı Sizi Uyaran Giyilebilir Takipçi

Kickstarter’da görücüye çıkan bu yeni giyilebilir cihaz, zararlı Güneş ışınlardan korunmanıza yardımcı olurken yeterli D vitamini aldığınızdan da emin oluyor.

Kıyafetinize kolayca iliştirebileceğiniz QSun isimli bu cihaz sayesinde, anlık olarak UV ışınlarını takip edebiliyorsunuz. Topladığı verileri analiz eden QSun, zarar görmeden ne kadar Güneş ışınlarına maruz kalabileceğinizi hesaplıyor ve gerektiğinde telefonunuza uyarı mesajı gönderiyor. Cihaz bunun yanı sıra güneş altında kaldığınız süre boyunca ne kadar D vitamini ürettiğinizi de hesaplıyor. Tüm bunları QSun uygulamasından takip edebildiğiniz gibi, geçmişe dönük verilerinizi de kontrol edebiliyorsunuz. Cihaz ayrıca, ne kadar güneş kremi kullanmanız gerektiğini hesaplayabiliyor ve fotoğraflardan cilt analizinizi de yapabiliyor.

Mutlaka okuyun: Giyilebilir Teknoloji İş Fikirleri

 

Magped: Manyetik Bisiklet Pedalları

Bisiklet sürerken ayağınızın pedallardan kayması sinir bozucu olduğu kadar acı da verici bir durum. Ayağınızı pedala bağlamak ise bu sorunu çözerken, acil durumlarda sizi çaresiz bırakabiliyor. Bu problemi güvenli bir şekilde çözmek için başlatılan Kickstarter projesi, bisikletçinin ayağını mıknatıs yardımı ile pedallara tutturmayı amaçlıyor. Oldukça ucuz ve hafif bir malzemeden üretilen Magped, pedalların içerisinde kullandığı mıknatıslar ve bisikletçinin sürüş ayakkabısına takacağı metal parça aracılığı ile çalışıyor.

Proje sayfasında “Magped dağ bisikletçileri ile e-bike kullanıcıları için gerçekten güvenli bir icat.” diye tanımlanıyor ve patentli mekanizmaları sayesinde, istenildiğinde ayağın pedaldan kolayca ayrıldığı belirtiliyor. Standart pedal bağlarına nazaran Magped’de kaza ve yaralanma riski çok daha düşük. Bu sayede siz de sorunsuz bir şekilde keyifle bisikletinizi kullanabilirsiniz.

Mutlaka okuyun: Outdoor Sektöründe Dikkat Çeken Yeni İş Fikirleri

 

Picolor: Dijital Boya Karıştırıcı

Bilgisayarınızda çizim yaparken, istediğiniz tüm renklere ulaşma imkanınız bulunuyor. Bilgisayarda çizim yapmanın problemi ise, kalem kağıt kullanarak yaptığını resimler gibi özgürce ve sezgisel çalışamamak. Bu iki alanın en iyi yönlerini bir araya getirmek güzel olmaz mıydı? Bahsedeceğimiz Kickstarter projesi başarılı olursa yakın zamanda bu isteğimize kavuşabiliriz.

Picolor isimli bu cihaz içerisinde mavi, kırmızı, sarı, siyah ve beyaz renklerinin olduğu küçük bir kutu. yaratıcılarının iddiası ise bu beş renkle milyonlarca türev elde edilebildiği. Bu karışımlar doğrudan çizime eklenebilir ya da içerisindeki kalemler aracılığı ile mürekkep formunda kullanılabilir. En güzel tarafı ise; istediğiniz rengi akıllı telefonunuzdaki uygulama ile tasarlayabilmeniz.

 

LeviZen: Su Damlacıklarını Uçurabileceğiniz Masa Süsü

Her ne şekilde olursa olsun, yer çekimine meydan okuyan oyuncaklara, masa süslerine karşı koyamıyoruz. Bu nedenle Kickstarter’da görücüye çıkan, su damlalarını yükseltebildiğimiz masa süsü projesi hemen dikkatimizi çekti.

LeviZen isimli eski moda görünümlü cihazın teknik olarak hiçbir kullanım alanı yok ama dikkatleri üzerine çekeceği kesin. Daha önce burada yer verdiğimiz benze süslerden ve oyuncaklardan farklı olarak, LeviZen manyetik alan prensibini kullanmıyor. Zira su ve benzeri sıvılarda bu işe yaramayacak bir yöntem. LeviZen bunun yerine su damlacığını yükseltmek için ses tabanlı, akustik bir yöntem kullanıyor ki bu da benzerlerinin arasında dikkat çekmesine neden oluyor.

Mutlaka okuyun: Japon Firması Havada Asılı Duran Bitkiler Satacak!

 

Küredeki Samanyolu: Galaksinin Ölçekli Modeli

Siyah Giyen Adamlar filmini izleyenler hatırlayacaktır. Kamera geriye doğru gelmeye başlar ve biz sonunda içerisinde bulunduğunuz galaksinin, bir kedinin tasmasındaki misketin içerisinde olduğunu görürüz. Eğer bu sahne sizi etkilediyse yakın zamanda Kickstarter’da karşımıza çıkan bu masa süsü hoşunuza gidecektir. Küredeki Samanyolu, tam da isminin hakkını veren bir ürün: Masa üzerinde sergileyebileceğiniz küçüklükteki galaksimizin ölçekli bir kopyası.

İleri hassasiyet seviyesine sahip lazer baskı makinesi ve yığınla astronomik veriler sayesinde yapılan Samanyolu’nun kopyası, portakal büyüklüğündeki şık bir kürenin içerisine hapsedildi. Her birinin bir yıldızı ya da yıldız kümesini temsil ettiği 200 binden fazla noktası bulunan ürün, muhtemelen en havalı masa süslerinden biri.

 

Iris: Fütüristik Çöp Kutusu

Iris, 1960’ların bilim kurgularından fırlamış gibi görünen bir çöp kutusu. Parlak ve üstü kapalı bir kutu olan Iris, elinizde çöp ile yaklaştığınızda kızılötesi sensörler aracılığı ile sizi fark edip uzay gemisini andıran bir şekilde kapağını açıyor ve size, elinizi çöp kutusuna değmeden çöpü atmanızda yardımcı oluyor. Siz uzaklaştığınızda da sensörler kapağın kapanmasını sağlıyor.

Bu iş fikrinin, eşine yemek hazırlamasında yardım ederken aklına geldiğini belirten girişimci Everett Belmont, sebzeleri doğradıktan sonra artanları çöpe atması gerektiğini, lavabonun altındaki çöpün kapağının ise, açılırken lavaboya çarptığını söyleyerek, piyasadakilerden farklı bir şekilde çalışan bir çöp kutusu yapmayı düşünmeye başladığını anlatıyor.

 

I’m Back Pro: Filmli Kameralar İçin Dijital Destek

Filmli fotoğraf makineleri tekrar popüler hale gelmeye başladı. Filmli makineler eski popülerliğini kazanmaya başlayadursun, mucitler klasik ile dijitali birbiri ile ilişkilendirmeyi sürdürüyor. “I’m Back” de bu furyaya katılan son ürünlerden. “3D-printed” ve “Raspberry Pi-powered kamera” ile elde ettikleri başarının ardından, aynı ekip akıllıca bir fikir olan ve eski filmli makineleri dijital kameralara çeviren bir ürünle karşımızda.

Fotoğraf makinenize film koymak yerine tek yapmanız gereken, makinenin arka tarafını açıp “I’m Back” cihazını monte etmek. Ürün 16 mega piksellik kamerası sayesinde fotoğraf makinesinin lensinden geçen ışığı yakalayıp, SD kart içerisinde depoluyor. Çektikten sonra fotoğrafı görmek isterseniz de, akıllı telefonunuza bağlayıp telefonu ekran olarak kullanabilirsiniz.

 

Stapp One: Akıllı Tabanlık

Avusturya menşeili bir sağlık firması tarafından üretilen tabanlık, her ayakkabıda kullanılabiliyor ve teknoloji harikası sensörleri sayesinde, duruşunuz, ağırlık dağılımınız, hareketleriniz ve yeriniz ile ilgili verileri topluyor. Yaratıcılarının iddiasına göre tabanlık, elde ettiği verileri kullanarak yaktığınız kalori miktarı, aktiviteleriniz, duruşunuz ve iskelet yapınızdaki deformasyonlar ile ilgili detayları elde edebiliyor. Bu bilgiler daha sonra birlikte çalışan telefon uygulaması aracılığı ile size gönderiliyor ve açıklayıcı bir şekilde kullanımınıza sunuluyor.

Bahsi geçen verileri birçok cihaz toplayabiliyor olsa da, Stapp One postürünüzü düzeltmeye de yardımcı olduğu iddiası ile öne çıkıyor. Stapp One’ın sırt, ayak, boyun ağrılarını, hareket kısıtlanmalarını, ayak deformitelerini, omurganın yanlış hizalanmasını ve kas iskelet zayıflığını farkederek düzeltilmesine yardımcı olabildiği iddia ediliyor. Yani kısaca, ayakkabınızın içerisinde küçük bir fizyoterapist ile geziyorsunuz.

 

Snoozle: Erteleme Önleyici Çalar Saat

Ezelden bu yana insanlar yataktan çıkmakta zorluk çekiyor. Erteleme tuşu icat edildiğinden beridir de dünya genelinde tüm uyku severler bir yerlere geç kalıyor. Bunun önemli bir nedeni, yataktan çıkmadan kolayca alarmı erteleyebiliyor olmanız. Bu soruna çare olarak Snooze’un yaratıcıları basit ama etkili bir yol bulmuş.

Eğer siz de uyanıp ayağa kalktıktan sonra bile yatağın cazibesinden kurtulamayan biriyseniz sizi odadan çıkmaya zorlayan bir çalar saate ihtiyacınız var ve Snooze da tam olarak bunu yapıyor. Snooze bir kere çalmaya başladığında pedinin üzerine koymadığınız sürece susmuyor. Pedi ise banyoya, mutfağa ya da yatak odanızdan uzak bir yere koymanız öneriliyor. Erteleme tuşunuz banyoda ya da mutfakta olduğunda zamanında kalkmak çok daha kolay olacaktır.

NASA Exoplanet Seyahat Bürosu Posterleri: Duvarınızdaki Sanat

NASA birkaç yıl önce Güneş Sistemi’nin uzak ve yabancı köşelerini tasvir etmeleri için sanatçıları işe aldı. Klasik seyahat posterlerine benzeyen bu eserler tek kelime ile mükemmeller. Sanatçılar toplamda 14 poster tasarladı. Tüm bu proje halktan toplanan vergilerle gerçekleştirildiği için de NASA bu posterleri ücretsiz olarak yayımladı. Yani isterseniz bu eserleri hemen indirip bastırabilirsiniz.

Tek sorun ise eğer büyük formatta baskı alabileceğiniz bir yazıcınız yoksa bu eserlere sahip olmakta zorlanabilirsiniz. Bu sorunu ortadan kaldırmak için Alman grafik tasarımcı Tim Hippmann Kickstarter’da gerçek boyutlarda baskı projesi başlattı.

Ücretsiz olarak ulaşılabilen bu eserleri kendisi için de bastırmak isteyen Hippmann, ölçeklemede sorun olduğunu fark etti. Bu nedenle posterleri uluslararası standartlarda düzenlemeye karar verdi.

Orbiform: Her Yönüyle Sabit Boyutlara Sahip Malzeme

Bu gerçekten ilginç bir ürün. Masanızda güzel bir şekilde durmak ya da kağıt tutacağı olarak kullanılmak dışında hiçbir işe yaramayan bu ürün her şeye rağmen oldukça havalı. Orbiform isimli bu ilginç ürünün her boyutu birbiriyle aynı yükseklikte. Yani, palamuta benzer bir şekle sahip olsa da, Orbiform her açıdan birbirine eşit yüksekliğe sahip. Birkaç tanesinin üzerine bir tahta koyduğunuzda, sanki bilyelerin üzerindeymiş gibi hareket ettirebilirsiniz.

Orbiform, çok bilinmeyen etkileyici özelliklere sahip geometrik bir şekil. Orbiform şekli 1514 yılında Leonardo da Vinci taradından bilinçsizce kullanıldı, 1771 yılında matematikçi Leonhard Euler tarafından resmen keşfedildi ve 1876 yılına gelindiğinde mühendis Franz Reuleaux tarafından ilk kez kullanıldı. Şimdi ise tüm matematik aşıkları için matematikçilerin, tasarımcıların, eğitimciler ve öğrencilerin iş birliği ile Kickstarter’da tekrar karşımıza çıkıyor.

Movpak: Hem Sırt Çantası Hem Kaykay

Movpak’in yaratıcıları iki yıl kadar önce ürettikleri hem elektrikli kaykay hem de sırt çantası olan ürünleri için 250 bin doların üzerinde para toplamışlardı. Ekip şimdi de yeni ve geliştirilmiş versiyonları için karşımızda. Bu yeni ürün taşınabilir kavramını bir adım ileriye taşıyor. Movpak’i kullandıktan sonra kaldırıp kolunuzun altına koymak yerine katlayıp sırtınıza atarak yolunuza devam edebilirsiniz. Bu ürüne ister sürülebilen sırt çantası gözüyle bakın, ister taşınabilir kaykay, hata yapmış sayılmazsınız.

Movpak’in kullanımı da oldukça basit. Kolayca açılan kaykay, elinizdeki bir uzaktan kumanda ile kontrol edilebiliyor. Şarj etmek için ise tek yapmanız gereken herhangi bir prize birkaç saatliğine bağlamak. Ahşap, metal ve kevlardan üretilen kaykay, sağlamlık ve esneklik de sunuyor.

 

İlginizi çekebilir

Kitlesel Fonlamayla Başarıyı Yakalamış İş Fikirleri
Yeni İş Fikirleri
Refik Lutfi ÖZSÜLLÜ
Refik Lutfi ÖZSÜLLÜhttps://www.linkedin.com/in/refik-%C3%B6zs%C3%BCll%C3%BC-3862b8b9/?locale=en_US
ODTÜ'den mezun olmadan önce yıllarca TRT Haber gibi birçok platformda editörlük yapan teknoloji aşığı biri. İnovasyonları, girişim fikirlerini ve tüm dünyadan yenilikleri sizler için araştırıyor.
Mutlaka Okunması Gerekenler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

En Çok Okunanlar