Mark Zuckerberg’den Öğrenebileceğimiz 10 Faydalı Bilgi

Facebook kurucusu Mark Zuckerberg, halihazırda dünyanın en etkili insanlarından biri. Dünyayı daha da küçük bir yer haline getiren Zuckerberg, insanların birbirleriyle iletişim kurma biçimini kökünden değiştirebilmiş bir isim. Eskiden aynı şehirdeki insanlarla iletişim kurmak bile çok zorken artık tek tıkla dünyanın diğer ucundaki bir insanla saniyeler içinde mesajlaşabiliyoruz.

Mark Zuckerberg, bu bağlamda iş hayatını da kökünden etkileyen bir isim. Herkesin içinde gizli bir girişimci ruh olduğunu gösteren Zuckerberg yaş, dil, din fark etmeksizin hayallerimizi gerçeğe dönüştürebileceğimizin canlı bir örneği.

Bu nedenle bu yazımızda Mark Zuckerberg’in iş ve hayat alanında bizlere öğrettiği 10 faydalı bilgiye yer vereceğiz:

 

10. Başarılı olmak için “Ya hep ya hiç!”

Başarı asla kolay elde edilmez. Yani başarılı olmak için canınızı dişinize takmanız gerekir. Bununla birlikte herkesin sahip olduğu ve geliştirebileceği bir yeteneği vardır. Bu yeteneğin geliştirilmesiyle hayallerinizi gerçeğe dönüştürebilirsiniz. Diğer bir deyişle ya tüm varınızı yoğunuzu hayallerinizi gerçekleştirmeye adarsınız ya da vasat bir yaşam sürersiniz. Eğer vasatlığa razı değilseniz o zaman savaşmaya hazır olmalısınız. Karşınıza çıkan engellerin sizi kolayca yıldırmasına müsaade etmeyin ve elinizden gelenin en iyisini yapmaya gayret edin.

 

9. Kendi bildiğinizi okuyun.

Bir insanın kendine yapabileceği en kötü şey, faydasız alışkanlıklara sahip olmaktır. Bu alışkanlıklar kontrolünüzü kaybetmenize neden olur ve kendinizi başka biri için çalışırken bulursunuz. Diğer bir ifadeyle sürüye katılmak ya da çoban olmak arasında seçim yapmak durumunda kalırsınız.

Bunun için bir miktar dik başlı olmanız gerekir. Kimse uysal biriyle çalışmak istemez. Uysallık potansiyelinizi tam anlamıyla gerçekleştirmenizi engeller. Bu yüzden kendi doğrularınız olmalı ve bu doğrular için mücadele etmeniz gerekir.

 

8. Vasatlığa razı olmayın.

İş arkadaşlarınızı ne kadar severseniz sevin, onların düşük performans göstermelerine izin vermeyin. İş dünyasında arkadaşlıklar yoktur, iş arkadaşlığı vardır. Bir ürün ya da hizmet geliştirip insanlara sunmak istersiniz. Bu süreçte sizi yavaşlatan, işine gereken önemi vermeyen kişilerle yollarınızı ayırmanız gerekir.

Neden sırtınızda fazla yük taşıyasınız ki? İş dünyası dostluklara değil, neticelere bakar. Bu yüzden çok sevdiğiniz bir arkadaşınız dahi olsa size faydası olmayan kişilerle en azından iş hayatında bağlantınızı kesmelisiniz.

 

7. Cesaretinizin kırılmasına izin vermeyin.

İnsanlardan farklı düşünüyor olmanız nedeniyle düşünceleriniz, fikirleriniz, hayalleriniz diğer kişiler tarafından tam anlaşılmıyor olabilir. Hele yeni bir ürün tasarlamaya çalıştığınız zaman sizi durdurmaya çalışan çok kişi olacaktır. Böyle zamanlarda insanların vizyonunuzu anlamamalarını doğal karşılayabilirsiniz.

Bu kişilere iş fikrinizi en sade biçimde aktarmaya çalışın. Ancak gün sonunda bu kişiler, vizyonunuzu hala anlamıyorlarsa yapacak bir şey yoktur. Yola kendiniz devam etmek durumundasınızdır. Eğer bu süreçte yalnız kalırsanız cesaretiniz kırılmasın. İnsanların tutkuyla inandığınız projelerinize inanmamaları sizi durdurmasın.

 

6. Parlak insanlarla çalışın.

Başarı tek başına elde edilebilecek bir şey değildir. Her işin altından tek başınıza kalkmanız pek mümkün değildir. Bu nedenle sağlam bir ekip kurmanız şarttır. Sizle aynı kafada insanları ve hatta sizden daha parlak insanları işe almalısınız. Sizden daha zeki insanlarla çalışmak kötü değil, bilakis çok iyi bir şeydir.

Zira sizi zorlayacak, potansiyelinizi tam anlamıyla kullanmanızı sağlayacak zeki insanlarla çalışmanız işiniz için olabilecek en iyi şeydir. Bu yüzden parlak insanlarla çalışmaya özen gösterin. Zeki insanların yorum ve görüşlerine önem verin. Zira zeki bir insan inatla değil, mantıkla hareket eder. Mantık da bir ürün veya hizmet sunmaya çalışan bir şirketin sahip olması gereken temel özelliklerden biridir.

Mutlaka okuyun: Harika Bir Ekip Kurmak ve Yönetmek

 

5. İpleri elinize alın.

Bir patron ya da CEO olarak çevrenizdeki kişilerin görüşlerine mutlak surette önem vermeli, bu görüşleri dinlemelisiniz. Ancak gün sonunda kararı siz verirsiniz. Şirketin kurucusu ve sahibi olarak karar merci sizsinizdir. Siz şirketin CEO’su olarak şirketi temsil edersiniz, bu nedenle şirketin çıkarını gözetecek kararlar vermelisiniz. Şirket içinde yönetim zaafiyeti olmaması için kararınızın bağlayıcı olduğunu herkes bilmelidir. Bu da sizin tutum ve davranışlarınız aracılığıyla olur.

 

4. Çalışanlarınızı birleştirin.

CEO olarak çevrenizdeki herkes, özellikle çalışanlarınız sizin tavsiyelerinize önem verir. Zira CEO’lar en zor zamanlarda en zor kararları verebilme özelliğine sahip kişilerdir. CEO olarak en büyük rollerinizden biri çalışanlarınızla aynı dili konuşabilmek, daha doğrusu çalışanlarınızın aynı dilden konuşmasını sağlamaktır. İnsanları aynı hedef için birleştirmelisiniz. Eğer çalışanlarınızı yaptığınız işin insanlara sağlayacağı faydalar konusunda ikna edebilirseniz hem kendiniz hem çalışanlarınız hem de toplum için yararlı bir iş yapmış olursunuz. Ortalama bir CEO ile başarılı bir CEO arasındaki temel fark da budur.

 

3. Yaptığınız işi tutkuyla sevin.

9-5 mesaiyle çalışarak günü kurtarabilirsiniz. Ancak gerçekten değerli bir şey yaratmak istiyorsanız 9-5 mantığından uzaklaşmalı ve yaptığınız işi tutkuyla sevmelisiniz. Ancak sevdiğiniz bir işi yaparak fark yaratabilirsiniz. Normal mesaili, düzenli maaşlı bir istiyorsanız bir şirkete girip aylık 3000-4000 liraya çalışabilirsiniz. Ancak tutkuyla sevdiğiniz şey yaparsanız bunu iş olarak görmezsiniz. Dolayısıyla ilerleme göstermeniz, büyümeniz için önünüzde bir engel olmaz. Sevdiği işi yapan insanları maddi ve manevi olarak hiçbir güç durduramaz. Tabii böyle bir durumda maddi ve manevi kazançlarınızın da bir üst limiti olmaz.

Mutlaka okuyun: Başarılı bir işletmenin 3 bileşeni: Tutku, özgürlük ve etki

 

2. Yatırımcılardan korkmayın.

Şahane bir ürün veya hizmet sunmak işin yarısıdır. Ürününüz ne kadar değerli olursa olsun, şirketi yönetebilmek için yatırıma ihtiyacınız vardır. Eğer iş fikriniz parlaksa yatırımcılar zaten gelip bulur sizi. Ancak her halükarda yatırımcıları ikna etmeniz gerekir.

Yatırımcıların da genelde en büyük derdi para olur. Yatırdıkları paranın en kısa zamanda karşılığını almak isterler. Ancak durum böyle olsa bile iş fikrinizi ve projenizi savunuyor olabilmeniz gerekir. Yani yönetim kurulundaki yatırımcıların sizden yaşlı ve tecrübeli olmaları kendi fikirlerinizi size dikte edebilecekleri anlamına gelmez. Bu yüzden duruşunuz sağlam olmalı ve fikrinizi savunabiliyor olmalısınız.

Mutlaka okuyun: Yatırımcıların girişimcilerde aradığı 5 karakter özelliği

 

1.  İntikam her zaman kötüdür diye bir şey yok.

Zaman zaman sevdiğiniz kişilerle ve ahbaplarımızla fikir ayrılıklarına düşersiniz. Size inanmayan, sizle alay eden kişiler olur çevremizde. Ancak intikam almak kadar tatmin edici bir duygu yoktur. Bir zamanlar sizle alay eden, size inanmayan kişilere başarılı olduğunuzu göstermek kadar sizi keyiflendiren bir şey olmayacağına emin olabilirsiniz. Sırf bu intikam duygusu için bile tüm enerjinizle en iyi olmak için savaşabilirsiniz.

 

İlginizi çekebilir

Bill Gates’ten Girişimcilere 5 Hayat Dersi
Milyarlık Bir Şirket Kurmak İçin Yapmanız Gereken 7 Şey
Durmuş BAYRAM

Yazar : Durmuş BAYRAM

Bilkent Üniversitesi "İletişim ve Tasarım" bölümünden mezun olduktan sonra DW Türkçe gibi birçok saygın kurumda online gazetecilik ve video üreticiliği yaptı. Sizler için iş fikirleri ve para kazanma yollarıyla ilgili araştırmalar yapıp rehber niteliğinde içerikler hazırlıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir