“Düşük bir benlik algısına sahip olmak el freni çekilmiş bir aracı yol boyu sürmeye çalışmaya benzer.” – Maxwell Maltz
Hiç kimse sınırsız bir öz güvenle dünyaya gelmez. Birileri böylesi bir öz güvene sahipmiş gibi görünüyorsa emin olun bunun tek nedeni bu noktaya gelmek için yıllarca uğraşmış olmalarıdır. Çünkü öz güven kazanmak öğrenilebilir bir şeydir, ancak iş dünyasının veya özel hayatın zorlayıcı yapısı öz güveninizin bir balon misali sönmesine ve benlik algınızın düşmesine sebep olabilir.
Bir araştırmaya göre, herhangi bir müşteriden gelecek geri ödeme talebinin veya yatırımcılar kaynaklı alelade bir ret talebinin dahi kendimize olan güvenimizin azalmasına neden olabildiğini ortaya çıkarmıştır. Hatta en yakınlarımızın bize veya hayatımıza ilişkin iyi niyetli ancak kaba ve düşüncesiz yorumları da öz güvenimizi eşit derecede zedeleyebilir.
Bunlar yetmezmiş gibi bir de bizlere sürekli olarak yeterince iyi olmadığımızı fısıldayıp duran iç sesimizin yaptığı eleştirilerle uğraşmak zorunda kalırız. Öz güvenimizi tehdit eden tüm bu unsurların ortak saldırısına maruz kalmamızla beraber yerle bir olan öz güvenimizi yeniden inşa etmekten sorumlu olan ise yine bizden başkası değildir.
İş dünyasında başarıyı yakalayabilmek istiyorsanız, sorunlarla baş etme ve engelleri aşabilme yeteneklerine sahip olmanız gerekir-ki bu durum dahi sarsılmaz bir öz güven gerektirir.Peki, kendinize olan güveninizi artırmak adına neler yapabilirsiniz?
Bu yazımızda öz güveninizi geliştirmenizi sağlayacak bir dizi yönteme değineceğiz:
1- Kendinizi -görmek istediğiniz gibi- hayal edin.
“Zihin neyi tasarlarsa onu başaracağına inanır.” – Napoleon Hill
Görselleştirme, kendinizi zihninizde gurur duyacağınız bir şekilde görme/hayal etme tekniğidir. Düşük bir öz güvenle mücadele ettiğimizde kendimize dair çoğu zaman gerçeği yansıtmayacak denli hatalı olacak düşük bir benlik algısına sahip oluruz. Bu nedenle hedeflerinize ulaşmak istiyorsanız, kendinizin fantastik bir versiyonunu görselleştirin.
Mutlaka okuyun: Hayal Kurmanın Gücü
2- Kendinizi kabullenin.
“Kabule ilişkin beyanlar, kendinizde olmasını arzu ettiğiniz inançları kasten oluşturmada kullanabileceğiniz güçlü bir araçtır.” – Nikki Carnevale
Biz insanlar çoğunlukla benlik algımıza uyumlu davranışlar sergileme eğiliminde oluruz. Halbuki kalıcı bir değişiklik yapmanın püf noktası kendimizi algılayış biçimimizi değiştirmektir.
Kabule ilişkin beyanlar, kendimize ilişkin olumlu veya mod yükseltici ifadelerdir. Beyanlar yüksek sesle söylendiklerinde çok daha etkili olurlar, böylece söylediklerimizi kendimiz de duyabiliriz. Çünkü biz insanlar kendimize söylediğimiz hemen her şeye anında inanma eğiliminde oluruz. Fiziksel görünümünüzden nefret mi ediyorsunuz? O halde bir sonraki aynaya bakışınızda kendinize olabildiğince yüksek bir sesle kendinize ilişkin takdir ettiğiniz veya sevdiğiniz bir şeyler söyleyerek pratik yapmayı deneyin.
Beyninizin olumlu ifadeleri daha hızlı kabul etmesini sağlamak için kendinize ilişkin beyanlarınızı “Çok iyi pazarlık yapabiliyorum” gibi cümleler ile dile getirmek yerine “Neden bu kadar iyi pazarlık yapabiliyorum?” vb. sorular şeklinde ifade edin. İnsan beyni biyolojik olarak soruların ne olduğu farketmeksizin bu sorulara cevap aramak üzere programlanmıştır.
3- Korkularınızla yüzleşin.
“Öz güvensiz misiniz? Dünyanın geri kalanı da öyle! Bu nedenle rekabeti abartmayın ve kendinizi fazla küçümsemeyin. Çünkü sandığınızdan çok daha iyisiniz. ”- T. Harv Eker
Korkunun üstesinden gelmenin en iyi yolu onunla yüzleşmektir. Her gün normal şartlarda yapmaktan ölesiye korktuğunuz bir şey yapmaya çalışın. Her yeni deneyimle güveninizin daha da perçinleneceğini fark edeceksiniz. Kısa zamanda öz güveninizin ne denli yükseldiğine dahi şahit olacaksınız. Bu nedenle konfor alanınızdan çıkın ve bir an evvel korkularınızla yüzleşin!
Mutlaka okuyun: Korkularınızla Yüzleşmenin ve Onlardan Kurtulmanın Yolları
4- İç sesinizi sorgulayın.
“Senelerdir kendinizi eleştiriyorsunuz ancak hiçbir işe yaramadı. Bir de kendinizi kabul etmeyi deneyin ve ne olacağını görün. ”- Louise L. Hay
Kendimize ilişkin en sert eleştirileri “iç sesimiz” aracılığıyla bizzat kendimiz yaparız. Ancak düşük öz güven sorunu ile mücadele ettiğimizde söz konusu iç sesin aşırı aktif hale gelme ve yaptığı eleştirilerde yanlışa düşme olasılığı bir hayli yükselecektir.
Bilişsel davranışçı terapi gibi stratejiler, iç sesinizi sorgulamanıza yardımcı olur ve iç sesinizin size söylediklerini desteklemek veya reddetmek adına deliller arar. Bu nedenle öz güveninizin dibe vurduğu bir başarısızlık anında kendinize başarısız olma düşüncenizi destekleyecek herhangi bir kanıt olup olmadığını veya başarısız olma düşüncesini desteklemeyen kanıtların neler olduğunu sormayı deneyin. Böylelikle başarısızlık durumunun gerçeği yansıtıp yansıtmadığını anlamış olursunuz.
En küçük başarılarınız için dahi kendinizi tebrik etme, iltifat etme ve ödüllendirme fırsatları yaratın. Mark Twain’in şu sözünü de unutmayın: “ İnsan kendi onayı olmadan rahat edemez.”
Mutlaka okuyun: Kendinizi Ödüllendirmenin Gücü
5- Reddedilişe meydan okuyun.
“Hiç kimse rızanız olmadan kendinizi kötü hissetmenize neden olamaz.” – Eleanor Roosevelt
Girişimci, blogger ve yazar Jia Jiang, 100 gün boyunca reddedilmek amacıyla insanlara çılgınca isteklerde bulunmuş ve bu deneyimini kaydetmesiyle ün salmıştır. Böylesi bir meydan okumanın perde arkasında potansiyel bir yatırımcının kendisini reddetmesi üzerine çok üzülmesi ve ardından söz konusu süreci atlatmaya çalışması yatmaktadır. Bu yolla kendisini reddedilmeye karşı duyarsızlaştırmak istemiştir. Korkuları yıkmak hiç de kolay değildir, ancak öz güveninizi geliştirirken bir yandan da eğlenmek istiyorsanız, bu yöntem sizin için biçilmiş kaftan olabilir.
6- Başarılarınıza odaklanın.
“Güçlü bir öz güven oluşturmak için başarılarınıza odaklanmalı ve deneyimlediğiniz başarısızlıkları veya olumsuzlukları unutmaya çalışmalısınız. ”- Denis Waitley
İnsanların çoğu sahip olduğu yeteneklere ilişkin olumsuz bir algıya sahiptir, çünkü kendilerine ulaşılması çok zor hedefler koyar, bu hedefleri gerçekleştiremediklerinde ise cesaretleri tümden yitirir, derin bir hayal kırıklığı hissederler. Bu nedenle, öz güveninizi geliştirmek istiyorsanız, kolayca gerçekleştirebileceğiniz küçük hedefler belirlemekle işe başlamalısınız.
Kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak bir başarı akışı oluşturduktan sonra çok daha zor hedeflere geçiş yapabilirsiniz. Kendinize iyi işlere imza attığınız zamanları hatırlatmak için küçük ya da ufak her türlü başarınızın bir listesini tuttuğunuzdan emin olun.
Sadece “yapılacaklar” listenize odaklanmak yerine “yaptıklarım” listeniz üzerine düşünmek için de zaman ayırın. Hayatınıza ilişkin dönüm noktaları, başarıyla yürüttüğünüz projeler veya ulaştığınız hedefler üzerine kafa yormanız yeteneklerinize güvenmenizi sağlayacak en işlevsel yöntemler arasındadır.
Mutlaka okuyun: Yüzde 10 Kuralı: Küçük Adımlarla Büyük İlerleme Kaydetmek
7- Başkalarına yardım edin.
Başkalarına yardım etmemiz kendimizi unutmamız ve sahip olduklarımız için minnettar olmamızı sağlar. Ayrıca başka birinin hayatında fark yaratabildiğimizi görmek de kendimizi iyi hissettirir.
Bu nedenle zayıf yönlerinize odaklanmak yerine başkalarına destek olup akıl hocalığı yapmaya gönüllü olun, başkalarına yardım edin ya da onlara bildiklerinizi öğretmeyi deneyin. Bu süreçte öz güveninizin otomatik olarak arttığını göreceksiniz.
8- Kendi ihtiyaçlarınıza odaklanın.
“Kendi ihtiyaçlarınıza odaklanmak hiçbir zaman bencilce bir hareket değildir – aksine başkalarına yardım edebilmenizin birinci koşuludur.” – Parker Palmer
Öz güveniniz; fiziksel, duygusal ve sosyal sağlığınızla doğrudan ilişkilidir. Fiziksel yapınızdan nefret ediyorsanız veya enerjiniz sürekli düşükse kendinize ilişkin olumlu bir benlik algısına sahip olmanız zordur.
Mükemmel bir egzersiz, yeme ve uyku alışkanlığı geliştirmek üzere yeterli miktarda zaman ayırın. Ayrıca, hislerinizi yansıtacak şekilde giyinin. “Giysilerin içindeki insanı yaratacağına” ilişkin sözü duymuşsunuzdur. O halde siz de kendi ihtiyaçlarınızla ilgilenmek ve kendinize odaklanmak için çaba göstererek kendinize olan güveninizi artırabilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Vücut Diliniz Kim Olduğunuzu Belirliyor!
9- Kişisel sınırlarınızı belirleyin.
“Asla susturulma zorbalığına maruz kalmayın. Hayatınızı nasıl yaşayacağınıza başkalarının karar vermesine izin vermeyin, unutmayın bu hayat yalnızca sizin. ”- Harvey Fierstein
“Hayır” demeyi öğrenin. Başkalarına da kişisel sınırlarınıza saygı duymayı öğretin. Gerekirse nasıl daha kendinden emin biri olabileceğinize dair dersler alın ve istediklerinizi talep etmeyi öğrenin. Hayatınızı ne denli iyi kontrol edebilirseniz, kendinize olan güveniniz bir o kadar fazla olacaktır.
Mutlaka okuyun: İşinizi ve İlişkilerinizi Etkilemeden Hayır Demenin Yolları
10- Eşitlik anlayışına geçiş yapın.
“Başka biri olmayı istemek, olduğunuz kişiyi harcamak demektir.” – Marilyn Monroe
Kendine güveni düşük olan insanlar, başkalarını kendilerinden çok daha iyi veya haklı görürler. Bu algıya körü körüne bağlanmak yerine kendinizi herkesle eşit görün. Unutmayın, hiç kimse sizden daha iyi değil ya da daha fazlasını hak etmiyorlar. Eşitliğe ilişkin zihniyetinizi kökten değiştirin. Bunu gerçekleştirdiğinizde kendinize olan güveninizde otomatik bir artış göreceksiniz.