Az Uyumak Sizi İyi Bir Lider Yapmaz! Bu 3 Şeye Dikkat Edin!

Shakespeare’in de dediği gibi, “Büyük başın derdi büyük olur.” Günümüze “Bir liderin işi asla bitmez” olarak uyarlayabiliriz. Hatta o gün için devam ettiği bütün görevleri bitirse bile işi bitmez. Liderler geleceğe hazırlanırken şimdiyi yönetmek zorundadırlar. Bir liderin her zaman daha fazla ve daha iyi yapabileceği bir şey vardır.

Yani birçok liderin bu talepleri karşılaması için uzun saatler harcaması şaşırtıcı değildir. Yakın zamandan bir örnek vermek gerekirse, Elon Musk (Tesla, SpaceX ve Neuralink’in CEO’su) 47. yaş gününün 24 saatini iş başında geçirmiştir. Marissa Mayer ( Yahoo!’nun önceki CEO’su) kariyerinin ilk zamanlarında haftada bir kez bütün gece çalışmak durumda olduğunu belirtiyor. Bu örnekler sadece buz dağının görünen tarafıdır; sistematik araştırmaların bulgularına göre liderler arasında -hatta küçük organizasyonların liderlerinde dahi- uyku yoksunluğu çok yaygın.

Fakat uykulu liderler daha az etkin olan liderlerdir. Daha çok çalışmayı uykuya tercih eden liderlerin, altında çalışanlara karşı daha ağzı bozuk, etkin iletişimi daha az, diğerlerine daha az etki eden ve yönettikleri takımlara bağlılık oranları daha düşük oldukları görülmektedir. Ve tabii ki, uyku yoksunluğu düşüncesiz haraketlere, karar vermede bozukluğa neden olmakta, yaratıcılığı ve inovasyonu baltalamaktadır.

Bazı liderler, düzenli olarak iyi bir gece uykusu çekerlerse daha iyi lider olmaları gerçeğini gönülsüz de olsa kabul etmeye başlıyorlar. Fakat bunu kabullenmek bahsedilen uyku miktarına ulaşmak için gerekli olan yaşam tarzı değişikliklierini yapmaktan çok daha kolaydır. Her zaman şu an bitirilmesi gereken önemli bir tane daha görev vardır ve kendimize bunu yapmazsak sonuçların çok kötü olacağını söyleriz. Kendimize hep uykunun bir saat daha bekleyebileceğini söyleriz. Hatta muhtemelen hafta sonu telafisini yapacağımıza kendimizi inandırırız. Başka bir kahve daha içeriz ve bu bizi ayakta tutar. Sonra başka bir zaman çok meşgul olmadığımızda uyumaya odaklanırız. Fakat tabiki bu zaman asla gelmez, çünkü sonraki gecelerde de aynı şey olur.

Doğru yönde daha anlamlı bir adım atmak için işe koyulmalıyız. Ancak bu, önemli bir soruyu da beraberinde getirmektedir: Ne zaman paydos etmeliyim? Akşam çalışmayı ne zaman bırakmalıyım ki dinlenip yarın gösterebileceğim en iyi performansı sergileyebileyim?

 

1- Hepimizin yaptığımız işin miktarı ve kalitesi arasındaki ilişkiden muzdarip olduğu gerçeğiyle yüzleşin.

Çalışma saatinizi günde 10 saatten 18 saate çıkarmanız bitirebildiğiniz işlerin miktarını kısa vadede kesinlikle arttıracaktır. Ama günde 18 saat çalışmak, uyku yoksunluğunun kötü etkileri ile verimliliğinizi mahvedecektir. Bu 18 saat içerisinde bir eli arkasında bağlanmış tek kollu boksör gibi olacaksınız. Daha fazla hata yapacaksınız. Bu yanlışların bazılarını yakalayacaksınız ki böylece değerli zamanınız boşa gitmiş olacak. Bazıları da farkedilmeden devam edecek ve sonra daha büyük problemlere yol açacak. 18 saatlik iş gününde çözülmesi zor problemleri anlamaya çalışırken önemli fırsatları kaçıracaksınız, böylece aynı eski çözümleri denerken kafanızı duvarlara vurmaya devam edeceksiniz. Yani aslında seçenekleriniz şunlar: Kaliteli iş yaptığınız bir tam iş günü ya da düşük kalitede iş yaptığınız uzun bir iş günü. Çoğumuz kaliteli bir işte tam iş günü çalışmaktan yana olacaktır. İşteyken her gün kendinize şu soruyu sorun: Eğer gece iyi bir uyku için çalışmaya zamanında son versem dünyanın sonu mu gelir?  Eğer bu soruyu dürüstçe ve sişirilmiş kibriniz olmadan cevaplarsanız cevabınız genellikle hayır olacaktır. O zaman günü bitirin ve güzel bir gece uykusu çekin.

Mutlaka okuyun: İş Hayatında Verimliliği ve Üretkenliği Artırmanın Yolları

 

2- Kafein tüketiminizi uykunuzu yeniden öncelikli hale getirme ihtiyacınıza dair bir gösterge olarak kullanın.

Kafein, kısaca anlatmak gerekirse, uykuya ihtiyacımız olduğunu beynimize ileten sinyalleri engeller. Fakat sadece uykuyla giderilebilecek ihtiyaçlarımıza dair bir çözüm de üretmez. Esasen kafein, uyku yoksunluğu problemini çözmektense onu maskeler. Eğer sabahlarınızı tembel hissetmeden geçirmek için kafein kullanmak zorunda hissediyorsanız, bu sizin uyku yoksunluğu probleminizin üzerini kapattığınızı ve buna dikkat etmeniz gerektiğini gösterir. Eğer öğleden sonra tekrardan kafein kullanmanız gerektiğini hissediyorsanız bu sizin için ikinci ikaz işaretidir. Her yeni kafein seansı, uykunuzu ihmal etmemek için işyerinizi terk etme saatinizi daha erkene çekmelidir.

 

3- Yalnız kahraman olmayın.

Önemli bir iş yapıyorsunuz. Herkes sizin yaptığınızı yapamaz. Ancak takımınızda işin çoğunu yapabilen kişileri bir araya getirebilirsiniz. İş bölümü yapma konusunda istekli olmalısınız. Kendisini uyku yoksunluğuna mahkûm eden birçok lider iş yükünü takım arkadaşlarıyla paylaşmadığı için bu durumdadır. Eğer işleri halledebilecek yetkinlikte takım üyeleriniz yoksa ya hazırda bulunan birini yetiştirin ya da yetkin olan birini işe alın. Birçoğumuz için bunun anlamı egomuzdan kurtulmaktır. Çoğu zaman kendimize bu görevleri yerine getirmemiz gerektiğini söylüyoruz çünkü başka kimsenin bizim yaptığımız kadar iyi yapamayacağını düşünüyoruz. Fakat bunu kendimize bir övgü olarak görmek yerine kendi takımımzı geliştirmek konusunda bir başarısızlık olarak görmeliyiz. Bu problemi çözmeye çalışmak kısıtlı kaynaklar içerisinde daha fazla kaynak için mücadele etmemizi gerektirebilir. Bu bazen çok zor olabilir. Fakat liderlerin kendilerinin kaynakları da ayrıca sınırlıdır. Sürdürülebilir olmayan çalışma saatleri, takıma biraz yardım eklemekten daha pahalıya patlayabilir; fiyat etiketini ise bir kriz yaşamadan göremeyiz (bakınız; Arianna Huffington’un işteyken bayılması ve elmacık kemiğini kırması). İş yerinizi kısa vadede sıcak tutmak için kendinizi ateşe atmayın.

Son olarak, makul saatlerde ofisten nasıl çıkabileceğiniz ile ilgili her gün için planlar yapın. İşten ayrılmadan beş dakika önce düşünmeye başlarsanız muhtemelen başarısız olacaksınızdır. Fakat güne bir planla başlarsanız ve işinizi bu plana göre önceliklendirirseniz, iş gününüzün iyi bir gece uykusunun sınırlarına girmesini önlemek niyetinizi destekleyecek daha sağlam bir yapıya sahip olursunuz. Hiçbir plan mükemmel değildir fakat bu tarz özellikle belirli bir zamanda sizi ofisten çıkarmaya odaklanan bir planlama çırpınıp durmayı denemekten daha iyi olacaktır.

Eğer bu adımları takip ederseniz ve her gece  güzel bir uyku için ofisinizden yeteri kadar erken çıkarsanız çalıştığınız saatlerde daha faydalı olursunuz. Dahası, daha mutlu, sağlıklı ve iş dışındaki alanlarda da başarılı bir kişi olacaksınız.

 

İlginizi çekebilir

İyi Uyumanızı ve Başarılı Olmanızı Sağlayacak 10 Uyku Ritüeli
Ofis Dışı Saatlerde İşinizden Uzaklaşmak
Avatar

Yazar : Rıdvan

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir