Restoran sahibi olmakla ilgili 4 mit

İnsanların çoğu restoran sahibi olmanın kısa sürede zengin olmak anlamına geldiğini düşünür.

“Benim bir restoranım var.” Bu dört kelime başkalarını kıskandırmanın en hızlı yoludur. İnsanlar restoran sahibi olmanın eğlenceli ve heyecan verici olduğunu, para kazanmanın harika bir yolu olduğunu ve hatta ünlü olmanın bir yolu olduğunu düşünür. Ancak şöyle bir gerçek var ki restoran sahibi olmak sandığınız kadar kolay değildir ve çok sıkı çalışmanız gerekir. Kendi işinin patronu olmanın bir sürü avantajı olsa da ciddi dezavantajları da olacaktır.  Hadi şüpheleri giderelim ve sinir bozucu restoran mitlerinden biraz bahsedelim.

 

Restoran sahibi olmak eğlencelidir!

İnsanların çoğu restoran sahibi olmanın eğlenceli ve oyundan ibaret olduğunu düşünür. Ancak durum böyle değildir çünkü restoran sahibi olmak streslidir ve çok çalışmanız gerekir. Restoran sahibi olduğunuzda özellikle de başlangıçta zamanınızın çoğunu çalışarak geçirirsiniz. Hafta sonlarını, tatilleri ve çocuklarınızın doğum günlerini sever misiniz? Cevabınız evetse size kötü haberlerimiz var çünkü bugünlerde çalışmanız gerekecek. Örneğin ben ve eşim 13 senedir birlikteyiz ancak hiçbir zaman sevgililer günü veya yılbaşında bir arada olamadık çünkü bugünler hep iş günüydü.

 

Zengin olacağım!

Hayır. Burada durun. Daha fazla ileri gitmeyin. Kazandığınız parayla maaşları, sigortayı, işletme vergilerini, kredileri, gıda siparişlerini, içecek siparişlerini, kamu giderlerini, tamiratları vb. gibi masrafları ödemeniz gerekecektir. Restoranlar iyi para kazanır. Bununla birlikte kazandıklarının büyük bölümünü harcamaları gerekir. Bir restoran sahibi geçimini sağlayabilir ( zengin olmak anlamında söylemiyoruz ) ancak restoranda faal olarak çalışmaları gerekir. İnsanların çoğu yemek yapmadan, restoranı yönetmeden veya garsonluk yapmadan restoran açabileceklerini ve çek yazabileceklerini düşünür. Bu durum başlangıçta işe yarasa da uzun vaadede başarısızlığa neden olur. Çalışmayı düşünmüyorsanız para kazanmayı da aklınızdan çıkartmalısınız.

 

Yemek yapmayı sevdiğime göre kendi restoranımı açabilirim, değil mi?

Belki. Tabii ki gerçekten sevdiğiniz bir şeyi yapmak daha çok çalışmanız için sizi teşvik eder ancak unutmayın ki zar zor kazandıkları parayı yiyecekleriniz için harcayacak olan yabancılara yemek yapmakla yakın arkadaşlarınıza ve ailenize yemek yapmak arasında fark vardır. Arkadaşlarınız ve aileniz bir restoran açmanızı söyleseler bile unutmayın ki onlar sizin arkadaşlarınız ve ailenizdir. Ve tarafsız değillerdir. Kendi restoranınızı açmadan önce birkaç catering hizmeti verin ve yiyeceklerinizin lezzeti ile ilgili fikir sahibi olun.

 

Arkadaşlarımla vakit geçireceğim bir yerim olacak!

Açık konuşmak gerekirse bu bütün mitler içindeki en sinir bozucu olanıdır. Arkadaşlarınızla vakit geçirmek istiyorsanız bodrum katınıza bir bar kurun veya bir parti verin. Yönetemeyeceğiniz bir işe binlerce liranızı boşuna yatırmayın. Arkadaşlarınızla vakit geçirirseniz, içerseniz ve futbol maçları izlerseniz hiçbir şeyi denetleyemez ve yönetemezsiniz. Hiç kimse sizin kadar restoranınızı önemsemez. Siz önemsemezsiniz çalışanlarınız neden önemsesin ki?

Avatar

Yazar : iş kurmak

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir