Dünyanın en zengin yatırımcılarından biri olan Warren Buffett, bundan iki yıl önce genç bir startup şirket sahibini hayatının bir gününe ortak etmiş, kendisi ile başarıya dair görüşlerini paylaşmıştı.
Bizler de bu yazıda Buffett’ın başarıya dair görüşlerinin temelini oluşturan unsurdan, yani iletişimin gücünden bahsedecek, kendisinin bu konuya ilişkin tavsiyelerine yer vereceğiz.
Buffett o gün geçerliliğini asla yitirmeyecek şöyle bir tavsiyede bulunmuştu:
“Kendinize yatırım yapın. Şu an sahip olduğunuz değeri %50 artırmak mı istiyorsunuz? Bunun en kolay yolu, yazılı ve sözlü iletişim becerilerinizi geliştirmek olduğunu söylemeliyim. İletişim kuramamak, etkilemek istediğiniz bir kıza zifiri karanlıkta göz kırpmak gibidir – sonuçta hiçbir şey olmaz. Dünyanın en zeki insanı olabilirsiniz, ama düşüncelerinizi duşa vuramadığınızda sahip olduğunuz bu gücün hiçbir değeri kalmaz.Ve bunu gerçekleştirmenin tek yolu iletişimdir.”
Peki, Buffett neden onca zamandır bizlere sunduğu altın değerindeki sayısız ipucunun arasında en önemli olanın iletişim olduğuna inanıyordu? Bundan nasıl bu kadar emindi?
Cevap son derece basitti. Ünlü milyarder, lise ve üniversite yıllarında topluluk önünde konuşmaktan ölesiye korktuğunu itiraf emişti. Bu nedenle, iletişimin onu can evinden vuran bir konuya dönüşmüş olması kaçınılmazdı. Üstelik bu konuda kendini geliştirmesi hiç de kolay olmayacaktı.
Tabi Buffett pes etmedi. Dale Carnegie’den aldığı topluluk karşısında konuşma dersi ile hayatını adeta kökten değiştirdi. Bugün Buffett’in Omaha’daki ofisine girdiğinizde duvara asılmış ve gururla sergilenen tek şeyin 1952’de Dale Carnegie’den aldığı iletişim diploması olduğunu görürsünüz-19 yaşında Nebraska Üniversitesi’nden aldığı işletme lisans mezuniyeti belgesi değil.
Buffett’a Göre Başarının Sırrı Nedir?
Buffett, başarıya ancak iletişim becerilerinizi geliştirmekle ulaşabileceğinizi düşünüyor. Net varlığınızı en azından “yüzde 50 oranında artırabilmenin” en güvenilir yolunun iletişim becerilerini ustalıkla kullanmanız olduğunu söylüyor. Görünen o ki, bu teori Buffett’ın hayatında kesinlikle işe yaramış, çünkü Buffett bugün yaklaşık 68 milyar dolarlık bir servetin sahibi.
İletişimin başarıdaki rolünü vurgulayan tek kişi Buffett da değil. Farklı pek çok araştırma da finansal başarıyı iletişim kurma becerinizin gelişmişlik derecesi ile ilişkilendiriyor. Araştırmalara göre her birey başarısının yüzde 85’ini “insan mühendisliği” ne borçlu (insanı yönetme sanatı-bireyin hem konuşma hem de dinleme süreci içinde etkili iletişim kurmayı, müzakere etmeyi ve liderlik edebilmeyi becerebilmesi). Kalan yüzde 15 mi? O da başarınızı tetikleyen teknik bilgileri ifade ediyor.
Sanırım başarı için iletişimin ne denli büyük bir önem arz ettiğini anladınız. Zaten her yönetici/lider sosyal veya kurumsal iletişimin işletmelerin başarısı için elzem olduğunu bilir, öyle değil mi?
Peki, iletişim becerinizi nasıl geliştirebilirsiniz?
Gelin bu konuda neler yapabileceğimizle ilgili Buffett’ın tavsiyelerini inceleyelim:
1- Karşınızdaki kişiye uygun bir iletişim modeli belirleyin.
İletişim kurmada zaten iyi olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Eminiz ki sizin de hayatınızın bir anında verdiğiniz mesaj ne denli net olursa olsun, karşı tarafla bir türlü iletişim kuramadığınızı yani derdinizi anlatmakta zorlandığınızı düşündüğünüz olmuştur.
Bu karşınızdaki kişinin karakterine ve duruşuna uygun bir iletişim modeli belirleyememenizden kaynaklanıyor olabilir- bildiğiniz üzere her insan eşsizdir ve her birinin kendine has bir iletişim tarzı vardır.
Yani, etkili iletişimin ilk adımı her birimizin dünyayı farklı şekillerde algıladığını ve bu gerçeği başkaları ile iletişimde kullanacağımız bir rehber olarak kullanmamız gerektiğini kabul etmek oluşturmalıdır.
İletişimdeki aksaklıkların en büyük nedenlerinden biri de iletişimin çift yönlülüğüdür. İletişim süreci farklı yönelimleri olan ve dünyaya farklı pencerelerden bakan iki kişiyi kapsar. Farklı kişilik yapılarımız nedeniyle çoğu zaman aynı frekansta iletişim kurmayı başaramayız.
Durun, hemen karamsarlığa kapılmayın. Az biraz öz farkındalık ve duygusal zeka sayesinde hemen herkes başkalarına özgü iletişim kalıplarını kolaylıkla öğrenebilir ve bunlara uyum sağlayabilir.
Mutlaka okuyun: Duygusal Zeka Nasıl Geliştirilir?
2- Pozitif bir iletişimin ön koşulu karşınızdaki kişiyi dinlemektir.
Etkili iletişim, yalnızca hitabet gücünüzden ibaret değildir; iyi konuşmacılar, karşılarındaki kişinin anlattığı hikayeye tüm içgüdüsüyle ortak olabilen, onları dinleyen, sorular soran ve diyaloglarında derinlik, anlam ve kavrayışın peşinden koşanlar arasından çıkar.
Tüm bunlar “anda kalma” becerisini beraberinde getirir. Çünkü anda kalırsanız anlaşılmak uğruna kendinizi paralamaz, karşınızdaki kişi ile tartışmak zorunda kalmazsınız-ki bu durum avantajınıza olacaktır. İletişim kurmaya çalıştığınız kişiye gerçekten kulak verdiğinizde – yani onu etkin dinlediğinizde – söz konusu kişinin itirazlarını, endişelerini ve korkularını duyar, sonucunda ise olası çatışmaları kolayca çözebilirsiniz.
Mutlaka okuyun: İyi Bir Dinleyici Nasıl Olunur?
3- Hikayenizle iletişim kurun.
İletişim kurma konusunda kendinizi geliştirebilmenin bir diğer yolu da hikayenizi paylaşmaktır.
Herkesin anlatacak bir hikayesi vardır. Herkesin eşsiz yaşam deneyimleri ve aynı eşsizlikte bir bakış açısı vardır.
Sizin de bu zamana kadar kendi kurallarınıza göre sürdürdüğünüz bir hayatınız, yani kişisel bir tarihiniz var. Zaten en sevdiğimiz kitapların veya filmlerin birbirinden farklı olması da bu kişisellikten kaynaklanmaz mı? İzlediğimiz filmlerde veya okuduğumuz kitaplarda karakterlerle, hikayelerle bağlantı kurar ve kimi zaman onlardan ilham alırız. İlham kaynaklarımız farklı olsa da hikayelerden etkilenme dürtümüz ortaktır.
Bu nedenle, hikayelerin varlığını göz ardı etmek veya onları iş hayatı ile alakasız bir unsur olarak algılamak yerine, kendi hikayenizi başkalarıyla paylaşmayı öğrenmelisiniz. Bu sayede, hem ekip üyelerinizin aynı paylaşımı yapmaları için zemin hazırlamış hem de sizinle kuracakları iletişimi şekillendirmiş olursunuz.
Mutlaka okuyun: En Etkili Hikaye Anlatma Teknikleri