Dijital bir çağda yaşıyoruz. Bugün bir yılda, son 5000 yıldan daha çok veri üretiliyor. Her yerden imaj, ses ve uyaran bombardımanına maruz kalıyoruz. Böyle bir ortamda konsantrasyon sağlamak ise oldukça güç. Dikkatimizi dağıtacak sayısız faktör mevcut. Odaklanma sorunu ise verimliliğin düşmesi, kazancın düşmesi, yapılan işlerde kalite düşüşü ve elimizden kayıp giden onlarca fırsat anlamına geliyor.
Biz de bu yaraya ilaç olması için bu yazımızda birbirinden başarılı girişimcilerin odaklanma ve konsantrasyon konusunda nasıl başarı sağladıklarından bahsedeceğiz.
1. Her Günü Son Gününüz Gibi Kabul Edin
Hepimiz uzun ve sağlıklı bir ömür yaşamak istiyoruz. Bu çok doğal bir tutum ancak son günümüzün ne zaman olacağını hiçbirimiz bilemeyiz. O nedenle her günü son gününüzmüş gibi değerlendirmeye çalışmak, yapılacak işleri son güne ertelememek oldukça önemlidir.
Ne istediğiniz konusunda düşünceleriniz net olmalı, bu konudaki şüphe ve korkuları bir kenara atmalısınız. Diğer bir deyişle zamanın öylece boş boş geçmesine izin vermeyin. Her gününüzü bir öncekinden daha dolu ve verimli geçirmeye çalışın. Bu mentaliteyi içselleştirebilirsiniz odaklanma sorunu diye bir sorun kalmaz ortada.
Geçtiğimiz 33 yıl boyunca aynanın karşısına geçip kendime şu soruyu sordum: ” Bugün hayatımın son günü olsaydı şu anda olduğum insan olmak için yaptıklarımı yine de yapar mıydım? Cevabım uzun süre hayır oldu. İşte o zaman bir şeyleri değiştirmem gerektiğini anladım” -Steve Jobs
Mutlaka okuyun: Kendi “Neden”inizi Öğrenmek Üzerine
2. Kimsenin Bilmediği Bir Yerde Çalışın
Bir şirket sahibi olarak ofiste bana inanılmaz derecede ihtiyaç oluyor. Ne kadar odaklanmayı ve verimli bir şekilde çalışmayı denesem bile yine de dikkatimi dağıtan şeyler cereyan ediyor.
Benim odaklanma konusunda uyguladığım en sıkı yöntemlerden biri haftanın bir iki gününü ofis dışında, kimsenin bilmediği bir yerde geçirmek. Kimsenin bilmediği bu yerde kimse dikkatimi dağıtmadan düşünme, yazma ve fikirlerim üzerinde çalışma fırsatı buluyorum.
Verimliliği artırmak ve odaklanmak içinse derin nefes alma tekniği uyguluyorum, bulunmak istediğim pozisyonu ve mekanı hayal ediyorum. Çalışma programımı 45 dakikalık aralara bölüyorum. Mola verdiğimde yoga ve egzersiz yapıyorum.
Konsantrasyon ve odaklanma öğrenilebilir şeylerdir. Odaklanmak için zaman ve mekan ayarladığınız sürece beyninizi daha iyi bir şekilde eğitebilir; daha verimli çalışabilir, fikirlerinizi daha iyi bir noktaya getirebilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Etkili Odaklanma Yöntemleri
3. Hayır Demeyi Öğrenin
Şöyle bir durum vardır: Ne kadar başarılı olursanız karşınıza o kadar cazip fırsatlar çıkar. “Para parayı çeker” sözünü de bu minvalde düşünebiliriz. Karşınıza cazip fırsatlar çıkabilir, ancak o fırsat sizin için o an çok da uygun olmayabilir. Yanlış zamanda karşınıza çıkan iyi bir fırsat kadar dikkat dağıtıcı bir şey yoktur.
Bu nedenle kendinize şu soruyu sorun: “Bu fırsat değerlendirmek için uygun bir zamanımda mıyım?” Bu soruya olumlu yanı veriyorsanız harika, fırsatı değerlendirin. Ancak uygun bir zaman diliminde değilseniz, “hayır” demekten çekinmeyin.
Cazip fırsatlara “hayır” deme cesaretiniz yoksa, güvendiğiniz ve işini bilen birkaç arkadaşınıza danışın. Sizi tanıyan, kariyerinizi yakından takip eden, hedeflerinizi bilen kişiler size bu noktada rehberlik edebilirler. Hem bu fırsata “hayır” dediğiniz için kendinizi değil, başkalarını suçlama şansına da sahip olursunuz.
Mutlaka okuyun: Girişimci Olarak “Hayır” Demeniz Gereken 6 Şey
4. Önceliklendirmeye İnanın
Hayatınızda gerekli olmayan şeylerden kurtulun. Bu sayede elinizde sadece üzerinde emek vermeye değer şeyler kalır. Birçok girişimci de bu noktada yalpalar. Her şeye aynı anda saldırırlar ve kısa süre içinde uğraştıkları işlerin hiçbirine hak ettikleri emeği ve özeni gösteremez hale gelirler. Bir anlamda çığ altında kalırlar.
Bu bağlamda çözüm aslında oldukça basittir: Önceliklendirme…
En önemli ve en kritik işi görevi belirleyin ve o işi halledene kadar sadece ona odaklanın. Daha sonra öncelik sırasında göre diğer işlere geçin.
Mutlaka okuyun: İş Hayatında Önceliklendirmenin Önemi
5. Tutkuyla Sevdiğiniz Bir Şey Bulun
Sevdiğiniz bir işle uğraşırken odaklanma sorunu yaşamazsınız. Medeni hukuk alanında avukatlık yaparken başarılıydım ama işimi sevmiyordum. Sonra birkaç arkadaşımın başı belaya girdi, ceza hukuku alanında tecrübem olmamasına rağmen onların avukatlığını üstlendim. Bu davada da başarılı oldum ve ceza hukuku alanı çok hoşuma gitti.
O süreçte eşim ceza avukatı olmam konusunda pek de gönüllü değildi. Ben de mecburen medeni hukuk alanında çalışmaya devam ettim. Neyse ki yazı yazmak da tutkularım arasında. Çocuklar için yoga kitabı yazdım, otomobil yarışları hakkındaki tecrübelerimi kitaplaştırdım. Mesleki anlamdaki memnuniyetsizliğimi yazarak telafi etmeye çalıştım.
Nihayet, 2014 yılında da ceza avukatı olarak çalışmaya başladım ve tüm davalara büyük bir konsantrasyonla çalıştım. Meslektaşlarım işimi çok iyi yaptığımı ve müvekkillerime çok özen gösterdiğimi ifade ediyorlar. O zamandan bugüne kadar mesleğimi takıntı derecesinde seviyorum.
Mutlaka okuyun: Steve Jobs’ın dediği gibi: “Tutkusu Olan İnsanlar Dünyayı Değiştirebilir!”
Mutlaka okuyun: Tutkunuzu Nasıl Bulursunuz?
6. Beş Adımlı Bir Strateji Geliştirin
Her girişimcinin odaklanma tekniği kendine özgüdür. Ben odaklanabilmek için 5 adımlı bir strateji uyguluyorum.
Birinci madde: Stresle arkadaş olun, stres düşmanınız değildir. Potansiyelinizi kullanabilmek için etkili bir itici güçtür. Zor bir sorunla karşılaştığınızda zihinsel performansınız artış gösterir.
İkinci madde: Sabah rutini oluşturun. Normal kalkış saatinizden bir saat erken uyanmaya çalışın. Güne nefes egzersizleri ve meditasyonla başlayın. Uyanır uyanmaz telefonunuza sarılmayın.
Üçüncü Madde: Çalışma programınızı 90 dakikalık bölümlere ayırın. 9-5 mesai sistemini unutun. Bedensel ve zihinsel olarak en dinç olduğunuz saatleri tespit edin ve bu saatlerde çalışmaya özen gösterin. 90 dakikalık çalışmadan sonra 25 dakika ara verin.
Dördüncü Madde: Zihinsel ve bedensel olarak deşarj olun. Bu günlük 30 dakika yürüyüş ya da koşu olabilir. Sahip olduğunuz şeyler için şükretme seansı olabilir. Belli bir saatten sonra telefonunuzu kapatmak olabilir.
Beşinci Madde: Uykunuzu optimize edin. Uyumak, zaman kaybı değildir. Zihinsel ve bedensel olarak şarj olmak için hayati öneme sahip bir meseledir. Günlük en az 8 saat uyumanız iyi olur, ancak ben her gün 6 saat uyuyorum, öğleden sonra ise 25 dakika siesta yapıyorum. İki fazlı uyku düzeni (6 saat + 25 dakika) bana oldukça yeterli geliyor.
7. Aynı Koltukta İki Karpuz Taşımayın
Bir Çin atasözü “aynı anda iki tavşanı kovalayan ikisini de yakalayamaz.” der. Bizdeki “aynı koltukta iki karpuz taşınmaz” sözüne oldukça benzer bir söz bu.
Ne iş yapıyorsanız yapın, zihninizi oraya verin. Evdeyken iş, işteyken ev meseleleri düşünmeyin. Birden fazla konuyla ilgileniyor olmanız gerekebilir, bu son derece normaldir. Önemli olan bu konuları aynı anda değil, belli bir sırayla halletmektir. Ben konsantre olabilmek için takvimimi kullanırım. İş, aile, düşünme, maillere cevap verme, yemek, serbest zaman gibi konuları gün içinde belli bir sıraya koyarım. Bu tür bir sıralama zorlama gibi görünebilir, ancak durum hiç de öyle değil. Bu tür bir program bana daha çok serbest zaman ve özgürlük tanıyor.
Mutlaka okuyun: Aynı Anda Birçok İş Yapmak Hakkında Şaşırtıcı Gerçekler
8. Şirket İçinde Konsantrasyon Kültürü Oluşturun
“Hayal gücünüz bulanıksa gözlerine güvenemezsiniz.” – Mark Twain
Herkesin birbirinin aynısı şeyler ürettiği bir dünyada, orijinal bir şeyler yaratmak istiyorsanız hem kişisel ve hem de kurumsal olarak konsantrasyona önem vermeniz gerekir. Sürüden ayrılmak ve kendi özgünlüğünüzü korumak için tek yol budur.
Bir şirkette herkes görevini ve hedefini doğru bir şekilde anlar, kendine hedefler koyup bu hedefleri gerçekleştirmek için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırsa o şirkette konsantrasyon kültürü var demektir.
Her yeni düşünce ve fırsat, odak filtresinden geçmelidir. Eğer yeni bir fırsat, amacınıza hizmet etmiyorsa o fırsatı pas geçmeniz gerekir.
Mutlaka okuyun: Nasıl Motive Olunur?