2017 Yılının En iyi İş Fikirleri

Geçtiğimiz yılın en ilham verici ve gözde 10 iş fikrini sizin için seçip derledik.

 

1- Dinamik Fiyatlandırma Sistemi Gıda İsrafını Engellemeyi Vaat Ediyor

Dünyada her yıl 1,3 milyar ton yiyecek israf ediliyor. Radyo frekanslı tanımlama ile elektronik raf etiketlemeyi bir araya getirerek çalışan dinamik fiyatlandırma sistemi gibi yöntemler, gıda israfını engellemeye yönelik umut doğuruyor. Konu hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayınız.

Mutlaka okuyun: Satışlarınızı Artıracak Fiyat Belirleme Stratejileri

 

2- Robot Balık Gerçek Balıkların Davranış Biçimlerini Değiştirebilir

Teknoloji sayesinde hayvanların yaşam biçimlerini anlamak için yeni yollar keşfediyoruz. Yarattığımız bu fırsatlar sayesinde de türleri korumak için yapılan çalışmalarda yeni ufuklar karşımıza çıkıyor.

İsviçre’de bilim insanları minyatür bir robot balık geliştirmeyi başardı. Bu robot balık sayesinde gerçek balıkların davranış şekilleri değiştirilebilecek.

Boruların içerisinden sürünerek ilerleyebilen robot yılandan molekül inşa edebilecek minik robotlara kadar her geçen gün daha karmaşık robotlar üretiliyor. Laussane’deki Ecole Politeknik Federale Üniversitesi Robotik Sistemleri Laboratuvarı’nda (LSRO), Profesör Francesco Mondada liderliğindeki ekip tarafından minyatür bir robot zebra balığı üretildi. Robot balık, normal balıkları gerçek olduğuna inandıracak kadar gerçek bir görünüme sahip.

Ekip öncelikle zebra balığının ivmelenmesi, şekli ve rengi gibi karakteristik özelliklerini belirledi. Bu sayede sürüye rahatça karışabilecek robot balığı üreterek zebra balıklarının davranış biçimlerini şekillendirdiler. Elde edilen verilerin yardımıyla üretilen robot balık yedi santimetre uzunluğunda ve üzerindeki mıknatıs sayesinde, akvaryumun altına yerleştirilen küçük motorla bağlantı kuruyor. Bu dizayn sayesinde robot balık, herhangi bir ses çıkarmadan yüzebiliyor. Robot ayrıca kendi davranışlarını da şekillendirerek diğer balıklarla iletişimi ve onlar gibi hareket etmeyi öğreniyor. Robot balık gerçek balıklarla ne kadar uzun süre yüzerse o kadar gerçekçi bir şekilde yüzüyor.

Ekip, robot balığı farklı akvaryumlarda ve farklı balık sürülerin arasında test etti ve her sürüde gerçek bir balık olarak kabul edildiğini gözlemledi. Sürünün hareketlerini taklit edebilen robot balık, balıkların yön değiştirmelerini hatta akvaryumun belirli bir yerinden, bir diğerine yüzmelerini sağlayabiliyor. LSRO’daki ekip daha önce de gerçek hamam böcekleri ile iletişim kurabilen robot bir hamam böceği üretmişti. Fakat robot balık çok daha karmaşık bir yapıya sahip. Böceklerin arasına bir robot yerleştirmek için, robotun doğru feromonları yayması yeterli olurken, robot balıkta iş değişiyor. Omurgalılar tarafından kabul edilebilmesi için robotun birçok unsuru taklit etmesi gerekiyor. Bu unsurlardan bazıları; görünüm, hareket şekli ve titreşimdir.

 

3- Kapalı Alanda Yapılan Tarım Sayesinde Uzayda Mahsul Elde Edilebilir

Yeni teknolojik gelişmeler sayesinde insanlar, çok zor şartlar altında nasıl tarım yapılabileceğini öğrenmek için deney yapma fırsatı buluyor.

Bitki yetiştirme teknolojisi Uluslararası Uzay İstasyonu’nda görevli ekibin kendi yiyeceklerini yetiştirebilmesine olanak sağlayacak.

İnsanların çoğu markete gidip ihtiyaçları olan gıdalara rahatlıkla ulaşabilir. Fakat uzayın derinliklerindeki küçük bir grup için bu tam anlamıyla imkansız. Alman Havacılık Merkezi’ndeki mühendisler bu eksikliği görüp çözüm için “EDEN ISS” projesini geliştirdiler. Proje, bitki yetiştirmede çığır açan bir gelişme. EDEN ISS, Avrupa Birliği Araştırma ve Geliştirme Programı “Horizon 2020”nin altında başlatılan 4 yıllık bir proje. Projenin amacı ise Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki mürettebatın kendi besinlerini yetiştirebilmelerinin yanı sıra, gelecekteki uzay keşifleri için kullanılacak araçlar ile gidilecek gezegenlerde tarım yapılabilmesine olanak sağlamak.

Projede, ileri düzey besin üretme sistemi, yüksek performanslı LED aydınlatma sistemi, biyolojik tespit ve arındırma sistemi ile gıda kalitesi ve güvenliği prosedürleri ve teknolojileri geliştiriliyor. Yarı kapalı bir sistemde güvenilir gıda üretmek için gerekli prosedürleri ve kilit önem taşıyan teknolojileri geliştirmek ve denemek için konteyner büyüklüğünde mobil bir sera inşa edilecek. Tarım teknolojileri öncelikle labaratuar ortamında test edilecek. Sonraki adım ise, yüksek teknolojiye sahip mobil seranın Almanya’nın Antartika’daki Neumayer III istasyonuna gönderilmesi olacak. Daha sonra ise üretim faaliyetleri başlayacak.

Mutlaka okuyun: Tarım ve Hayvancılık Sektörü İş Fikirleri

 

4- İsveçli Ekipten Karbon Emisyonu ve Sürücüsü Olmayan Kamyon

İsviçre’de taşımacılık uzmanlarının en önemli hedeflerinden biri, nakliye endüstrisinin çevreye negatif etkisini en aza indirmek. Bu amaç doğrultusunda da sürücüsüz elektrikli bir kamyon geliştiriyorlar. Konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayınız.

 

5- Su Altı Restoranda Balıklarla Birlikte Yemek Yiyebilirsiniz

Mimarlık ile biyoloji bir araya geldiklerinde ortaya bu su altı restoranı çıktı. Restoranın sunduğu deneyimin yanı sıra ekolojik bir misyonu da bulunuyor.

Norveçli mimarlık firması Snøhetta, Avrupa’nın ilk su altı restoranını dizayn etti. Norveç’in güney kıyılarındaki Lindesnes’in engebeli ve sarp kıyı şeridinde yarı batık şekilde konumlandırılan restoranın adı ise “Under”. Yüzeyin 5 metre altında, deniz tabanına yerleştirilen restoran, Norveç’in sert ve fırtınalı deniz şartlarına dayanacak şekilde tasarlandı. Restoran müşterilerine, kalın pleksiglass denilen plastik ve cam karışımı pencereden, denizin altında mevsimlere göre değişen manzarayı izleyerek yemek yeme imkanı sunuyor.

Restoranın inşasında kullanılan malzemeler sadece estetik kaygılarla değil, dayanıklılıkları da göz önüne alınarak seçildi. Midyelerin üzerine yapışmasını sağlamak amacıyla bina, kabaca betonla kaplandı. Bina zamanla midyeler için yapay bir resif halini alacak ve okyanusun o bölümünü arındıracak. Ziyaretçiler restorana ulaşmak için deniz kenarından yürürken, Norveç kıyılarındaki biyolojik çeşitliliği anlatan tabelalarla karşılacak. Restorana girdikten sonra ise müşteriler üç kat aşağı inecek. İlk katta gelgit havuzları bulunurken, eksi birinci katta kıyı ile okyanus arasındaki geçişi temsil eden şampanya barı yer alıyor. En alt katta ise okyanusun tabanında bulunan ve masaların 4 metrelik panoramik camın önüne dizildiği restoran bulunuyor.

Baş aşçı Nicolai Ellitsgaard menüsünü yerel malzemeler kullanarak oluşturmayı planlarken restoran deniz biyolojisi araştırması yapmak isteyen araştırmacılar tarafından da kullanılabilecek. Disiplinler arası araştırma ekiplerinden ayrıca, balıklar ve kabuklu deniz canlılarının gelişimine yardımcı olabilecek uygun koşulların yaratılabilmesi için destek alınacak.

 

6- Müşterilerin Ödemek İstediği Fiyatı Seçmesine İzin Veren Kıyafet Mağazası

2017’nin en yaratıcı satış stratejilerinden biri, kıyafet üretiminin daha şeffaf hale getirilerek müşteri odaklı çalışması fikri.

Bu giyim firması fiyatlandırmasını tamamen şeffaf hale getirerek yeni bir satış stratejisi oluşturuyor.

Yılbaşı dönemlerinde tüm dünyada satışlar en yüksek seviyeye ulaşırken Brezilyalı Basico firması, Kara Cuma olarak anılan indirim günü ile sattığı ürünlerin üretim ve satış fiyatlarını şeffaf bir şekilde ortaya koyduğu kampanyasını birleştirdi ve özel indirim gününe “Şeffaf Kara Cuma” adını verdi. Kampanya kapsamında firma, ürünlerin üzerine maliyet dökümünü gösteren üç farklı fiyat etiketi yapıştırdı. İlk etiket Basico’nun kazancı da dahil olan en yüksek fiyatlı etiket. İkinci etiket firmanın ürünü size ulaştırmak için yaptığı masrafları gösteren etiket. Son etiket ise en düşük olan ve sadece ürünün üretim maliyetini gösteren etiket. Kampanyada müşterilere hangi fiyatı ödemek istediklerini seçme şansı sunuluyor.

Basico’nun yeni pazarlama stratejisi, kıyafet imalatı konusunda müşterinin talep ettiği daha fazla şeffaflığı sağlıyor. Zira giyim endüstrisi medyada sık sık çalışanları sömürmek ve maliyet konusunda üstü kapalı davranmakla suçlanıyor.

 

7- Sanal Gerçeklik Konsepti Sayesinde Yeni Bir  Seyahat Araştırması ve Rezervasyon Deneyimi

Sanal gerçeklik, seyahat ve konaklama dahil birçok endüstriyi şekillendirmeye devam ediyor. 2017’nin en başarılı iş fikirlerinden biri de İspanyol seyahat firmasından geldi. Navitaire firması sanal gerçeklik deneyimi sayesinde insanların seyahat alışkanlıklarını değiştirebilmeyi umuyor.

İspanyol teknoloji seyahat firması Navitaire, geçtiğimiz günlerde seyahat rotası aramak ve rezervasyon yapmak için kullanılmak üzere geliştirdiği sanal gerçeklik deneyimini görücüye çıkardı. “UX” ismi verilen sistemin geliştiricisi Justin Wilde, seyahat sektörünün geleceği olduğuna inandığı konsepti yaratmak için dört ay çalıştı.

Deneyim sizi, sanal gerçeklik gözlüğünüzü takıp bulutların arasından yerküreye baktığınız arayüzle karşılıyor. Kullanıcı güzergah seçimi yapmak için yerküreyi çevirebiliyor. Beğenmesi halinde kullanıcı uçak biletini satın alıp tüm seyahatini planlayarak ödeme yapabiliyor. Uçuşu seçen kullanıcı, yürüyüp uçağa binerek istediği koltuğu bulabilir, araba kiralarken ise istediği arabanın sürücü koltuğuna geçip tek tek deneyebilir. Gelecekte bu deneyim otel odası seçimleri için de kullanılabilir olacak.

 

 

Ayrıca sosyal medya ile senkronizasyon kurulması planlanan bu yeni deneyim sayesinde, sosyal medya arkadaşlarınızın nerelerde olduğunu da görebileceksiniz.

Mutlaka okuyun: Sanal Gerçeklik Sektöründeki İş Fikirleri

 

8- Sörfçüler Okyanus İçin Çöp Tenekesi Geliştirdi

Plastik atık problemi sürerken iki Avustralyalı sörfçü okyanusları temiz tutmanın yolunu bulmuş olabilir. Bu yeni proje, yüzen atıkları durdurarak okyanusların temizlenmesine yardımcı olabilir.

Okyanusları temizlemek için yüzen atıkları yutan “Aqua drone”dan, çöpleri ayıklayarak veri toplayan IoT çöp kutusuna kadar birçok fikir geliştirilmiş olsa da, denizleri ve okyanusları temizlemek için daha çok fikre ihtiyaç var. Okyanusların temizlenmesi için dikkat çeken son çözüm önerisi ise Avustralya’dan geldi. Deniz kaplumbağa lakaplı Andrew Turton’ın, yat yarışı için hazırlık yaptığı sırada aklına gelen fikir şuydu: “Eğer karada çöp tenekesi kullanabiliyorsak neden suda da kullanmayalım?” Bu soruya cevap bulabilmek adına Turton, sörfçü ve tasarımcı arkadaşı Pete Ceglinski ile “Seabin” projesini ortaya attı. İkili yüzen çöp tenekesi “seabin”i tasarlayıp üretti. Su ile birlikte çöpleri içine çeken seabin, daha sonra suyu dışarı atarak çöpleri topluyor. Günde 1,5 kilogram atık toplayabilen çöp tenekesi, 12 kilogram kapasiteye sahip.

Seabin atıkların sık karşılaşılabileceği marinalar, limanlar ve yat limanlarında kullanılmak üzere tasarlandı. Bu yüzen çöp tenekesi hali hazırda İngiltere’nin Portsmounth Limanı’nda deneniyor. Seabin pek ucuz olmasa da, suyu temizlemek için gereken iş gücünü azaltıyor. Atıkları toplayan torba doğal fiberden üretiliyor. Üreticileri ilerde seabin’in rüzgar enerjisi ya da güneş enerjisi gibi doğal enerji kaynakları ile çalışabilmesini umuyor.

Turton ve Ceglinski Fransa’da kurdukları fabrikada aylık 260 adet yüzen çöp tenekesi üretebiliyorlar fakat bu sayının okyanusları temizlemek için yeterli olmadığının bilincindeler. Bu nedenle ikili Seabin’in yanı sıra insanlara neden okyanusu kirletmemeleri gerektiğini anlatmak için bir eğitim programı başlattı. Turton ve Ceglinski ayrıca insanları, okyanusları temizlemek için yeni yollar aramaya teşvik amaçlı bilimsel araştırma programı da sunuyor. İkilinin amacı sadece icatlarını satmak değil, Seabin’e ihtiyaç kalmayacak okyanuslar ortaya çıkarmak.

Mutlaka okuyun: Çevresel Sürdürülebilirlik Alanındaki En İyi İş Fikirleri

 

9- Dilencileri kredi kartıyla bağış almasını sağlayan ceket

Dilenciler için hayat gün geçtikçe daha da zorlaşıyor. Çünkü insanlar artık kredi kartı ve mobil ödeme gibi ödeme yöntemlerini kullandıkları için yanlarını nakit para taşımayı pek tercih etmiyorlar. Ayrıca insalar dilencilere verilen paraların alkol, uyuşturucu veya sigara için harcanacağından daha çok kuşkulanıyorlar. İki Hollandalı girişimci tüm bu sorunları kökünden çözmek için ilginç bir fikri hayata geçirdi: dilenciler ve evsizler için temassız ödeme ceketi. Konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayınız.

 

10- “Blockchain” Girişimi Karbon Ayak İzini azaltan Tüketici Tercihlerini Destekliyor

Geçtiğimiz 12 ayda blockchain teknolojisinin kullanıldığı yeni fikirler tabiri caizse havada uçuştu. Bunlardan biri de karbon ayak izini azaltmaya yönelik ilginç bir çözüm yolu.

Birçok insan karbon ayak izini azaltmak istiyor fakat bunu yapmakta zorlanıyor. Bu sıkıntıya çözüm için dünyanın ilk eşler arasında doğrudan karbon ticareti yapmaya imkan veren “CarbonX” kuruldu. CarbonX insanlara finansal teşvikler sunarak karbon ayak izlerini azaltmalarını sağlıyor. Kanadalı firma satın aldığı karbon kredilerini CxT adındaki kripto para birimine dönüştürüyor. Daha sonra bu para birimini üreticilere ve toptancılara satan firma, bunları daha sürdürülebilir seçimler yapmaları için tüketicileri teşvik etme amaçlı kullanılmasını sağlıyor.

CarbonX platformunu kullanan tüketiciler, farklı bir ülkeden getirilen ürünler yerine yerli ürünleri tercih ederek ya da enerji tasarrufu sağlayan bir çamaşır makinesi gibi ürünler alarak CxT kazanabiliyor. CxT karbon ayak izini azaltan ürünlerin ya da hizmetlerin ödemeleri için kullanılabildiği gibi, diğer kripto para birimlerine de çevrilebiliyor. İşlemlerin sorunsuz bir şekilde takip edilebilmesi için de blockchain teknolojisi kullanılıyor. Satıcılar, her bir işlemde ne kadar CxT vereceklerini belirlerken, kazanılan kripto para birimi ile CarbonX platformunda işlem yapılabiliyor. Satıcılar ve servis sağlayıcılar platforma üye olarak müşterilerin işlem verileri ile bilgilerine ulaşabiliyor. Bu sayede müşterilerin kullanım alışkanlıklarını öğrenen satıcılar, hedef kitlelerine yönelik adımlar atabiliyor.

CarbonX 2018 yılının ikinci çeyreğinde birlikte çalışacakları şirketleri açıklamayı ve uygulamalarını tam olarak kullanıma açmayı planlıyor.CarbonX danışmanlarından Dr. Richard Sandor, blockchain teknolojisinin alış veriş mekanizmasında kullanılabilecek büyük bir potansiyeli olduğunu ve bu sayede çevre problemlerinin çözümüne yardımcı olabileceğini savunuyor.

 

İlginizi çekebilir

2016 Yılının En İyi İş Fikirleri
2015 Yılının En İyi İş Fikirleri
Refik Lutfi ÖZSÜLLÜ

Yazar : Refik Lutfi ÖZSÜLLÜ

ODTÜ'den mezun olmadan önce yıllarca TRT Haber gibi birçok platformda editörlük yapan teknoloji aşığı biri. İnovasyonları, girişim fikirlerini ve tüm dünyadan yenilikleri sizler için araştırıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir