Doğumdan ölüme kadar bize dayatılan dünya düzeninden sıyrılıp farklı bir hayatın hayalini kuran çok kişi var. Kimisi inzivaya çekilip sakin bir hayat sürmek, kimisi dünyayı keşfetmek, kimisi ise çocukları ve sevdikleriyle doyasıya vakit geçirmek istiyor. Herkes farklı hayallere sahip olsa da hiç kimse, sırf geçimini sağlamak için ölene dek çalışmak istemiyor.
Emeklilik yaşı 65, ortalama ömür 74.
9 yıl kıt kanaat yaşamak için 40 yıl köle gibi çalışmak kulağa mantıklı geliyor mu? – Elon Musk
Siz de birikiminizi değerlendirip yakın gelecekte finansal özgürlüğe kavuşmak istiyorsanız doğru yerdesiniz. Bu yazımız tam da size göre. Asgari ücretli bir çalışanken 10 yılda borsa sayesinde emekli olan ben bile bunu başardıysam herkes başarabilir.
92.4 milyar dolarlık tüm servetini borsadan kazanmış olan Warren Buffett’ın henüz daha 20’li yaşlarındayken öğrendiği bilgileri sizler için derledik. Keşke daha önce bilseydim diyeceğiniz bu temel bilgiler size yeni bir hayatın kapısını ardına kadar açabilir. Tek yapmanız gereken yazımızı sonuna kadar ve tüm dikkatinizi vererek okumak.
İşte başlıyoruz..
Borsaya düzenli olarak yatırım yapan ve başarıyı yakalayan milyonlarca insan bulunuyor. Bu insanlar, sayısız borsa döngüleri üzerinde başarılı yatırımcıların deneyimlerinden yola çıkılarak bazı temel ve basit ilkeleri benimsiyorlar.
Herhangi bir işte zeka önemli bir etkenken yaptığınız yatırımların başarılı olması için de süper zeki olmanıza gerek yoktur. Herkesin borsada para kazanabilecek bir seviyede olduğunu şu sözlerle açıklayabiliriz:
Eğer beşinci sınıf matematiğini yapabiliyorsanız borsada da kolaylıkla yatırım yapabilir ve para kazanabilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Borsada Kazanmak İçin Zeki Olmak Önemli mi?
En Temelden Başlayalım: Hisse senedi nedir?
Bir firmayı bir pasta olarak düşünecek olursak bu pastanın küçük dilimlerine hisse senedi diyebiliriz.
Şirketin 1 tane de olsa hissesini aldığınızda o şirketin ortağı olmuş olursunuz. Hisse sahibi olduğunuzda ise hissedarların katıldıkları toplantılara katılma hakkınız (ama sorumluluğunuz değil) , önemli firma kararları alındığında oy verme ve firmanın kazandığından pay alma hakkınız olur.
Kazanca dair bu paya, kar payı ya da temettü denir. Bazı firmalarda, özellikle de daha küçük ve yeni kurulmuş firmalar (hissedarların izni ile) kar paylarını, firmanın büyümesi adına yatırım yapmakta kullanmak için oylama yaparlar.
Teoride bu, şirket ve sizin için daha kazançlı olabilir çünkü şirketin sağlam bir büyüme hikayesi varsa dağıtmadığı her 1 TL size gelecekte 10 TL olarak geri dönebilir.
Örneğin, devamlı surette kar elde eden bir firma düşünelim. Bu X firması, yavaş yavaş büyürken, halihazırda yıllık bazda %5.8 kar payı ödüyor. Diğer yandan Apple, yüksek büyüme hızına sahip bir firma olarak lanse ediliyor ancak kar payı ödemiyor ve tüm karı, daha hızlı büyümek için yeni yatırımlarda kullanıyor.
Hisse senetleri neden bu kadar çok aşağı yukarı hareket ediyor?
Bir hisse senedinin fiyatı ekonominin temelinde yatan arz talep sonucu belirlenir. Bir hisseyi ne kadar çok almak isteyen varsa fiyatı yükselir aksi durumda da fiyatı düşer.
Yatırımcılar doğal olarak gelecekte kazançlarını katlayacak şirketlere yatırım yapmak isterler. Ancak hiç kimse hiçbir firmanın ne kadar kazanabileceğini peşinen bilemez, sadece bu konuda bir sürü fikir ve beklentileri vardır. Her gün, milyonlarca yatırımcı ve analist, her bir firmanın gelecekte ne kadar kazanacağına dair meraklanarak, türlü türlü kaynaklardan bilgi edinmeye çalışıyor.
“Örneğin Libya halkı isyan ediyor!! Bu durum dünyadaki ham petrolde kıtlık yaratıyor ve böylece fiyatlar yukarı gidiyor. Ham petrol firmaları şimdi eskisinden daha fazla değerli. Al, al, …”
“ABD ekonomisi yavaşlıyor, Bu demektir ki, insanlar daha az AVM’lere hücum edecekler ve daha az benzin kullanacaklar. Ham petrol talebi düşecek ve ham petrol firmaları daha az satış yapacaklar. Sat, sat!!!”
Bu bir kısır döngü, dünyada her bir hisse senedi için ve her türlü borsada geçerli olan sistem budur.
Mutlaka okuyun: Hisse Senetleri Neden Düşer ve Yükselir?
Eğer borsalar bu kadar çılgınsa nasıl para kazanabilirim?
Uzun vaadede, tüm bu spekülasyon ve oynaklık her zaman kesinlikle bir dengeye gelir. Hisse senetlerinin değeri, öne çıkan firmaların gelirlerindeki kayda değer artışlarla değer kazanır.
Gelirlerdeki devam eden artışın bir kısmı, hissedarların hanesine artı olarak yazılır. Elbette, durgunluk yaşayacağımız ve ilerleme kaydedemeyeceğimiz zamanlar da olacaktır.
Hisse senedi piyasasında da yükseliş kaydedilince herkes payına düşeni alır ve bu modern ticaretin başlangıcından beri de böyledir.
Türkiye borsasında 2022’de yıllık kazanç %196,57 olmuştur. Yani geçen yıl borsaya 100 TL yatırım yapmış olsaydınız yatırımınız 296,57 TL’ye ulaşacaktı.
Borsadan Para Kazanmak Zor mu?
Herkes zengin ve mutlu olmak için hızlı ve kolay yöntemlerin arayışı içinde. Sürekli olarak kısa yoldan köşeyi döneceğimizi ve de bir piyango bileti alarak hayatımızın değişeceğini sanıyoruz.
Her ne kadar bazı insanlar piyango ile zengin olsa da, sadece ahmaklar veya çaresiz insanlar şansı bir yatırım stratejisi olarak kullanırlar.
Sokakta başınıza yıldırım düşüp öleceğinize inanmıyorsanız piyangoyu kazanıp zengin olacağınıza da inanmamalısınız.
Çünkü her ikisinin de gerçekleşme olasılığı aynıdır.
Başarıya giden yolda genellikle elimizin altındaki en güçlü etkenleri görmezden geliriz. Bunlar, zaman ve bileşik faizin büyüsüdür. Düzenli olarak yatırım yapmak, gereksiz finansal risklerden kaçınmak ve paranızın sizin adınıza yıllar ve hatta on yıllar boyunca çalışmasını sağlamak varlıklarınızı artırmanız için en garanti yöntemlerdir.
Mutlaka okuyun: Borsadan Para Kazanmak Mümkün mü?
Borsadan Nasıl Para Kazanılır? Tavsiyeler ve Tüyolar:
1. Uzun Vadeli Hedefler Belirleyin
Niçin borsada yatırım yapmak istiyorsunuz? Yatıracağınız nakit paraya 6 ay, 1 yıl, 5 yıl veya daha uzun bir süre sonra mı ihtiyacınız olacak? Emeklilik, ev almak veya çocuklarınıza miras bırakmak için mi yatırım yapıyorsunuz?
Yatırım yapmadan önce amacınızı ve gelecekte hangi dönemde bu paraya ihtiyacınız olacağını bilmelisiniz. Gelecekte ne zaman bu paraya ihtiyacınız olduğunu bilerek ne kadar yatırım yapmanız gerektiğini ve istediğiniz sonucu alabilmek için yapacağınız yatırımdan ne kadarlık bir gelir elde etmeniz gerektiğini hesaplayabilirsiniz.
Portföyünüzün genişlemesi birbiriyle çok yakından ilişkili olan üç etkene bağlıdır.
- Yatırım yaptığınız ana paranız.
- Ana paranız üzerinden yıllık net kazancınız.
- Yatırım yapacağınız sürenin miktarı.
Mutlaka okuyun: Uzun Vadeli Düşünmenin Gücü
2. Risk Toleransınızı Anlayın
Risk toleransı genetik olarak geçen psikolojik bir özelliktir ancak eğitim, gelir ve refah ile pozitif (bunlar yükseldikçe risk toleransı da artmaktadır) ve tabi yaş ile de olumsuz olarak etkilenebilir (yaşlandıkça risk toleransı azaltmaktadır). Risk toleransınız risk hakkında nasıl hissettiğiniz ve riskin oluştuğu durumlarda yaşadığınız kaygı seviyesidir. Psikolojik anlamda risk toleransı “kişinin daha iyi bir sonuç için elindekinden ne ölçüde vazgeçeceği” olarak tanımlanmaktadır. Bir başka deyişle herkesin risk toleransı farklıdır ve “doğru” denge olarak kabul edilecek herhangi bir ölçüt bulunmamaktadır. Kimisi 100 TL için 1000 TL riske edebilirken kimisi 1000 TL için sadece 100 TL riske edebilir.
Ayrıca risk toleransı kişinin riski algılama şekliyle de etkilenmektedir. Örneğin bir uçakta uçmak veya araç sürmek 1900’lü yılların başlarında çok riskli olarak kabul edilmekteydi ancak uçak ve araçlarla seyahat etmek sıklaştıkça bu risk insanlar tarafından kabul edilmeye başlandı. Bunun aksine, günümüzde birçok insan ata binmenin, düşme tehlikesinden ötürü çok riskli olduğunu düşünmektedir çünkü artık etrafımızda ata binen çok insan görmüyoruz.
Algı olgusu özellikle konu yatırım olunca önemlidir. Yatırımlar hakkında daha fazla bilgi edindikçe (örneğin nasıl hisse alınıp, satıldığı, genelde ne kadar fiyat değişimi olduğu ve yatırımların likiditesi) ilk yatırımınızı yapmadan önce düşündüğünüzden daha az risk alıyor olacaksınız. Sonuç olarak yatırım yoğunluğunuz daha az olduğunda endişeleriniz ve risk toleransınız çok da değişmeyecektir çünkü riski algılama tanımınız da değişecektir.
Kendi risk toleransınızı anlayarak endişelenmenize neden olacak yatırımlardan kaçınırsınız. Genel anlamda uykunuzu kaçıracak bir yatırım yapmamanız gerekir. Endişe, korku duygusunu uyarır ki bu da strese neden olan varlığa karşı duygusal tepki (mantıksal tepki yerine) vermenize neden olur. Finansal belirsizliğin egemen olduğu durumlarda yatırımcılar sakin kalmalı ve analitik karar süreçlerini takip etmelidirler.
Mutlaka okuyun: Hesaplanmış Riskler Alarak Başarıyı Yakalayın!
3. Duygularınızı Kontrol Edin
Başarılı bir yatırımcının en önemli özelliği zekası değil, piyasa dalgalanmalarına karşı duygusal sağlamlığıdır. – Warren Buffett
Borsa İQ’su 160 olanların 130 olanları yendiği bir yer değildir. 5. sınıf matematiğini yapabiliyorsanız borsada da başarılı olabilirsiniz. Tabii duygu durumunuzun farkında olup sizi yönlendirmesine izin vermezseniz.
Diğer yandan dünyanın en zeki kişisi de olsanız duygusal disiplinden yoksunsanız borsa sizin için çok da kazançlı olmayabilir. Bunun en güzel örneği dünyanın en zeki adamı olarak bilinen İsac Newton’dur.
Newton da zamanında devletten lisans aldığı ve kazançlarının katlanacağı söylentileri üzerine South Sea adında bir ticaret şirketine yatırım yapmış ve kısa sürede parasını 4’e katlayıp hisselerini satmıştır. Ancak hissenin yükselmeye devam ettiğini görünce dayanamayıp 900 dolardan tekrar satın almış ve bu sefer daha fazla kazanabilmek için kaldıraçlı işlem kullanmıştır. Fiyatlar birkaç gün artmaya devam etse de bir gün ansızın hissenin fiyatı 1500 dolarlardan 150 dolara kadar düşmüştür. Sonuç olarak ünlü bilim adamı tüm varını yoğunu kaybetmiştir ve sonrasında olayla ilgili şu ünlü sözü söylemiştir.
Hangi gezegenin, hangi yıldızın, ne zaman ve tam olarak nerede olacağını size kesin olarak söyleyebilirim ama insanların çılgınlıklarını asla…
Borsadaki kazancın önündeki en büyük engel kişilerin kendi duygularını kontrol edememesi ve sonucunda da mantıklı karar verememesidir. Kısa dönemde şirketlerin fiyatları tüm yatırımcı topluluğunun duygularının birleşimini yansıtmaktadır. Yatırımcıların çoğu bir şirket hakkında endişelenmeye başladığında fiyatlar genellikle düşmeye meyillidir, aynı şekilde yatırımcılar şirket hakkında olumlu düşünmeye başladığında fiyatların yükselmesi muhtemeldir.
Pazar hakkında olumsuz düşüncelere sahip olan insanlara “ayı” denirken, bunun tam tersi olan insanlara “boğa” denmektedir. Mesai saatleri içerisindeki ayılar ile boğaların arasında geçen sürekli savaş menkul değerlerin sürekli değişen fiyatlarına yansımaktadır. Bu kısa vadeli dalgalanmalar şirketin varlıkları, yönetimi ve planlarının mantıklı ve sistematik analizi yerine dedikodular, spekülasyonlar ve umutlar (duygular) tarafından yönetilir.
Beklentilerimizin aksi yönünde dalgalanma gösteren fiyatlar gerginlik ve güvensizlik yaratır. Bu zamanlarda: “Kayıp yaşamamak için hisselerimi satmalı mıyım? Fiyatların yeniden yükseleceğini umarak elimde tutmalı ve de daha fazla mı almalıyım?” gibi sorular aklımızı meşgul eder.
Fiyatlar beklendiği yönde gitse bile akıllara şöyle sorular gelmektedir: “Aldığım hisse senedinden belli bir kar etmişken fiyatlar düşmeden satmalı mıyım? Yoksa fiyatlar daha da artabilir mi, bu yüzden elimde tutmalı mıyım? ” Özellikle fiyatları sürekli olarak takip ettiğimiz zamanlarda bu gibi düşünceler aklımıza üşüşür. Duygularımız, eylemlerimizin ana etkeni olduğunda alacağımız karar büyük ihtimalle hatalı olacaktır.
Hissenizin fiyatı düştüğü için üzülmemeli, yükseldiği için de sevinmemelisiniz. Bunu başardığınızda duygularınız kontrol altına alınmış demektir.
Bir hisse senedini almak için iyi bir nedeniniz varsa ve nedeniniz mantıklı ise fiyattaki kısa süreli ve ani değişiklikler sizi etkilememelidir. Ancak nedeninizin hatalı bir karar olduğunu fark etme ihtimalinize karşın elinizdekileri ne zaman satacağınızı da planlamış olmalısınız. Bir başka deyişle zarar etme ihtimalinize karşın bir kaçış stratejinizin olması gerekiyor.
Mutlaka okuyun: Yatırımcı Psikolojisinde Bilmeniz Gereken 8 Tuzak
4- Piyasayı ve Fiyatları Günlük Takip Etmeyin. Al-Sat Yapmayın.
Her gün Bloomberg TV izlemek veya borsa kağıtlarını internetten takip etmek; zihninizde borsanın, heyecan dolu “100 metrelik bir koşu yarışı” olduğu algısı oluşturur. Oysa borsa, kısa bir koşu yarışından çok uzun bir maratondur. Önemli olan da birinci olmak değil, varış çizgisine varabilmektir.
“Evinizin fiyatını her gün kuruşu kuruşuna internette ya da televizyonda yayınlanmış olsaydı mutlu bir şekilde hayatınıza devam edebilir miydiniz?”
“Evinizin değerini dakika dakika kontrol etmediğinizde onun değer kazanmasını ya da kaybetmesini engeller miydiniz?”
Öyleyse neden hisse senetleri için farklı davranasınız ki.
1980’lerde Harvard’da psikolog olan Paul Andreassen tarafından yapılan bir deneyde, günlük olarak hisseleri hakkında bilgilendirilen yatırımcıların, hiçbir bilgi almayan yatırımcıların ancak yarısı kadar kazandıkları gözlenmiştir. Sizce bunun nedeni ne olabilir?
Buna cevap verebilmek için nörobilim alanında yapılan şu çalışmalara bakabiliriz.
Dünyada çığır açan bir araştırmaya göre, bir olay ard arda 2-3 defa tekrarlanırsa beynimiz bu olayın sonra da gerçekleşmesini bekler ve bu beklenti gerçekleşirse mutluluk hormonu olan dopamin salgılanır ve beynimiz mutlulukla dolup taşar. Aynı şekilde bir hisse senedi de üst üste 2-3 gün yükseldiğinde devamının geleceğini düşünür ve gerçekleştiği takdirde aşırı mutlu oluruz. Bu da öngörülerimize bağımlı olmamıza neden olur.
Hisse düşmeye başladığında ise beynimizin korku ve endişeyi yöneten amigdala kısmı çalışmaya başlar. Bu kısım, tüm hayvanlarda bulunan hayatta kalma dürtüsü olan ” savaş ya da kaç ” tepkisini üreten kısımdır. Hisselerimiz düştükçe korkar ve endişe duyarız. Bu sebeple hisseleri satıp bu duygudan kurtulmak isteriz.
Bunların yanı sıra Nobel Ekonomi Ödüllü araştırmacı Daniel Kahneman’a göre, kayıplara kazançlardan 2 kat daha yoğun tepki veririz. 1000 TL kazanmak ne kadar mutlu hissettirse de 1000 TL kaybetmek bunun en az 2 katı kadar bir acı verir. Bu yüzden fiyatların günbegün düştüğü bir piyasada senetlerimizi çok düşük fiyata satmaktan kendimizi alıkoyamayız. Oysaki uzun vadede güvendiğimiz ve fiyatının ucuz olduğunu bildiğimiz bir hissenin bir süreliğine düşmüş olması hiçbir şeyi değiştirmez. Aksine, ucuzlayarak daha iyi bir alım fırsatı yaratmıştır.
Tüm bunlar göz önüne alındığında al-sat yapmak zihninizi baştan çıkarıp büyük zarar etmenize yol açabilir. Bu yüzden piyasayı günlük takip etmeyin ve al-sat yapmayın!
Mutlaka okuyun: Beynimiz, Yatırım Kararlarımızı Nasıl Etkiliyor?
Mutlaka okuyun: Borsa Takibi Nasıl Yapılır?
5. Temel Şeylerle Başlayın
İlk yatırımınızı yapmadan önce borsa hakkında temel şeyleri öğrenmek için vakit ayırın. Bir borsada odağınız piyasanın tamamından çok şirketler üzerinde olmalıdır. Çünkü piyasa hareketleri öngörülmezdir. Tüm şirketlerin hisse hareketlerinin aynı doğrultuda olabildiği sadece çok az zaman vardır, borsa büyük bir düşüşte olsa bile her zaman bazı firmaların hisse senetleri yükselmektedir.
İlk yatırımınızı yapmadan önce dikkat etmeniz gereken bazı alanlar işe şunlardır:
- Şirketleri Anlamak. Şirket nasıl kazanç elde ediyor? Karı en çok nerden geliyor? Rakiplerinden nasıl ayrılıyor? Bu avantajını ne kadar süre koruyabilir? Müşterileri ne kadar memnun? Kazançlarını nasıl harcıyor? Büyümek için nasıl yatırım neye ve nasıl yatırım yapıyor? Ne kadar borcu var? vb. sorulara net cevaplar verebilmelisiniz.
- Finansal Ölçümler ve Tanımlar. Fiyat/Kazanç oranı, hisse başına kazanç, kar marjı ve yıllık büyüme oranı gibi metrik tanımları bilmeniz gerekiyor. Bunların nasıl hesaplandığını bilmeniz ve metrikleri ve diğer önemli şeyleri kullanarak farklı şirketleri karşılaştırma becerisine sahip olmalısınız.
- Hisse Senedi Seçimi ve Zamanlamada Popüler Yöntemler. Temel ve teknik analizlerin nasıl yapıldığını, nasıl farklılaştıklarını ve her bir borsa stratejesinde hangilerinin daha yararlı olduğunu anlamak zorundasınız.
- Borsa Emir Türleri. Yatırımcılar tarafından kullanılan borsa emirleri, dur emirleri, kayıplarını önlemek için olan emirleri ve benzerleri arasındaki farkları bilmeniz gerekiyor.
- Farkı Türdeki Yatırım Hesapları. Her ne kadar nakit en yaygın olan da olsa, çeşitli işlemler için yönetmelikler gereğince marjin hesapları gereklidir. Marjinin nasıl hesaplandığını ve marjin gereksinimleri arasındaki farkı bilmeniz gereklidir.
Bilgi ve risk toleransı birbiri ile bağlantılıdır. Warren Buffett’in de dediği gibi: “Risk, yaptığınız şeyi bilince doğar.”
Mutlaka okuyun: Hisse Senedi Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?
Mutlaka okuyun: Temel Analiz Nedir? Nasıl Yapılır?
Mutlaka okuyun: Teknik Analiz Nedir? Nasıl Yapılır?
6. Yatırımlarınızı Çeşitlendirin
Buffett gibi tecrübeli yatırımcılar risklerini belirlemek ve ölçmek için gerekli olan tüm araştırmaları yaparak hisse senedi çeşitliliğinden kaçınırlar. Andrew Carnegie ise şu sözü ile bilinir: “En güvenli yatırım stratejisi tüm yumurtalarınızı bir sepete koyup o sepeti izlemektir.” Özellikle yatırım kariyerinizin ilk yıllarında yeterli bilgi ve tecrübe sahibi olmadan Buffett ve Carnegie gibi düşünmek riskli olabilir.
Başlangıç aşamasında riskinizi yönetmenin en popüler yöntemi onu çeşitlendirmektir. İhtiyatlı yatırımcılar çeşitli firmalarda, çeşitli sektörlerde ve bazen çeşitli ülkelerde hisse senetlerine sahiptir. Bu sayede olası bir kötü olayın varlıklarını olumsuz yönde etkilemesini engellerler.
Mutlaka okuyun: Warren Buffett’ı Milyarder Yapan Stratejiler
7- Kimseden Yatırım Tavsiyesi Almayın
Borsa; Rolls Royce, Lamborghini kullanan kişilerin her gün metroya binenlerden tavsiye aldığı tek yerdir. – Warren Buffett
Çevrenizden ve güvenmediğiniz kişilerden asla yatırım tavsiyesi almayın.
Psikolojide beynimiz, sır veya gizli bilgi olarak algılandıklarına aşırı değer verir. Örneğin şirketin içinden birilerini tanıdığını ve fiyatların çok fazla artacağını iddia eden birine kulak misafiri olursanız siz de bundan kolaylıkla etkilenip hisse senedi alma arzusu duyabilirsiniz. Bu tarz duyumları kesinlikle dikkate almayın.
Her yatırım kişiye özeldir. Geleceğiniz ve yatırımlarınız söz konusu olduğunda ipleri elinize almanız gerekir. Bu yüzden kendinizi sürekli eğitmeli ve alacak olduğunuz yatırım kararlarınızın sorumluluğunu üstlenmelisiniz. Elbette profesyonel yatırım uzmanlarınızdan destek alabilirsiniz. Sizi birçok konuda bilgilendirebilirler. Tabii doğru soruları sorduğunuz takdirde.
Sizin asıl amacınız yıllardır istikrarlı bir şekilde büyüyen ve şu anki fiyatı değerine göre ucuz kalmış şirketleri bulmak olmalıdır.
Mutlaka okuyun: Warren Buffett Borsada Nasıl Kazanıyor?
8- Düşerken Alıcı, Yükselirken Satıcı Olun
Hisse de olsa çorap da olsa bir şeyi, fiyatı düşerken satın alırım. -Warren Buffett
Eğer elinizde uzun yıllar tutmayı düşündüğünüz çok iyi hisseler bulunuyorsa her fiyat düşüşü sizin için bir sevinç kaynağı olmaldır. Neden mi?
Hayatınız boyunca yediğiniz bir yiyeceğin fiyatının düşmesi hoşuna gitmez miydi? Öyleyse fiyatı düştüğünde daha çok alabileceğiniz hisse için niye üzülesiniz?
Bu yüzden zamanla bazı şeyler ters gidebilir ve fiyatlar düşebilir. Şirketin ana göstergelerinde bir bozulma yoksa bunu daha çok alım için bir fırsat olarak görmelisiniz.
Akıllı yatırımcı kötümserden alıp iyimsere satan kişidir.
Unutulmamalıdır ki, piyasa olaylara ve haberlere aşırı tepki gösterir. Ya çok iyimser ya da kötümserdir. Fiyatlar bu yüzden dibe inebilir veya tavana çıkabilir. Örneğin 2001’deki internet krizinde Amazon hisse fiyatı 130 dolardan 6 dolara kadar erimişti. Ancak şirketin faaliyetlerinde hiçbir sıkıntı yoktu. Şirket büyümeye ve gelirlerini katlamaya devam ediyordu.
Jeff Bezos bu durumu şu sözleriyle açıklıyor:
” Amazon’un hisse fiyatı gözlerimizin önünde 130 dolardan 6 dolara kadar düştü. Ancak şirkette işler hiç olmadığı kadar iyi gidiyordu. Satışlarımız katlanıyor ve şirket olarak büyümeye devam ediyorduk. Bu sebeple biz sadece işimize odaklanmaya devam ettik.”
Takip eden yıllarda bir Amazon hissesinin fiyatı 3.000 doların üzerine kadar çıktı.
Hisse fiyatı %30 yükseldiğinde kendinizi %30 daha akıllı hissetmeyin. Çünkü bir sonraki ay %30 düşerse bu sefer de %30 daha aptal hissetmek zorunda kalırsınız. – Jeff Bezos
Mutlaka okuyun: Bir Hisse Ne Zaman Alınmalı ve Satılmalı?
9- Hisse fiyatlarına değil şirketlere yatırım yapın ve aldığınız hisseyi satmayı düşünmeyin!
Bir hisseyi 10 yıl süresince elde tutmayı düşünmüyorsanız onu 10 dakikalığına bile elde tutmayı düşünmeyin – Warren Buffet
Bir hisseyi fiyata yükselecek diye satın alıyorsanız tam da yatırım yaptığınız söylenemez. Hisse fiyatları değişkendir, kısa vadede ne kadar yükseleceğini veya düşeceğiniz kestirmeniz çok zordur. Yapılan bir araştırmada şirketlerin CEO’larından gelecek 6 ay içinde hisse fiyatlarını tahmin etmeleri istenmiş. Sonuç tam bir hüsran olmuş. Hiçbiri hisse fiyatını isabetli bir şekilde tahmin edememiş.
Diğer bir araştırmada ise borsada en çok kazanan kişilerin yatırım yaptıktan sonra hayatını kaybeden kişiler olduğu ortaya çıkmış.
Bu sebeple hisse fiyatlarına değil şirketin kendisine yatırım yapın ve kendinizi şirketin ortağı olarak görün. Ve de doğru fiyattan aldığınız hisseleri mümkün olduğunca uzun süre elinizde tutun. Warren Buffett’ın da dediği gibi:
Bir hisseyi ideal elde tutma süremiz sonsuza kadardır.
10 – Fiyatların bir süreliğine düşmesi sizin için iyi olabilir
Bir önceki maddede belirttiğimiz gibi kendinizi şirketin ortağı olarak görüyorsanız ve şirkete yatırım yapıyorsanız fiyatların geçici süreliğine düşmesine mantıken sevinmeniz gerekir. Neden mi?
Çok severek tükettiğiniz çikolatanın fiyatı düştüğünde üzülür müsünüz yoksa sevinir mi? Bu sebeple satmamak üzere aldığınız şirketin hisseleri ucuzlaması da sizin için sevindirici olmalıdır.
Bununla birlikte gerçek yatırımcılar başarılı şirketlere popüler oldukları dönemlerde değil bir şeyler ters gittiğinde yatırım yaparlar.
11- En dipten alıp en tepeden satabileceğinizi düşünmeyin
Geçmiş hisse grafiklerine baktığınızda ne zaman alıp ne zaman satabileceğinizi görmek çok kolaydır. Ancak gerçekte de bunu yapabileceğinizi düşünerek kendinizi aldatmayın.
Borsaya yatırım yaparak para kazanmak helal mi haram mı? cevaplarsanız çok sevinirim
Birin satıp birini aldığı şey neden haram olsun?
Gelirlerini helal yönden kazanan firmaların hisse senetlerini almak helal , tam tersi haram.
kimse kendini fetva makamı olarak görüp kuranda doğrudan yazmayan için helal veya haram diyemez, haddini aşmaktır bu.